Kayıtlar

Ocak, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KIYI

Resim
    Kıyı, deniz ile karanın başlangıç noktası. Yani yeni bir başlangıç. Birinin bittiği yer diğerinin başlangıcı. Denizdeki için kıyı karanın başlangıcı, karadaki için denizin başlangıcı. Olaya nereden baktığımız önemli. Kısaca gözleyen insanın anlam biçtiği bir yer.     Doğa insana en güzel ayna ise. Doğadan çıkaracağımız çok fazla ilham var. Sanatçı Kemal Fırat'ın  "Kıyı" sergisindeki siyah/beyaz fotoğraflar bu ilhama güzel ayna oluyor. Kamil Fırat / Kapadokya 1985  Kamil Fırat / Şile 1987 Kamil Fırat / Şile 1987  Kamil Fırat / Şile 1987        Hayaller nerede başlar? Nerede biter? İnsan doğasına ne kadar karşı koyabilir. Hiç olmak mı yoksa birlik olmak mı? Bütün mesele nedir?...Sorular sormak için var ise cevaplarda sonsuz ihtimalleri doğurmak için vardır.      Olasılıkların sonsuz olduğu evrenin içindeki insan, ne denizi ne de karayı aşmalı. İlk olarak kendi içindeki Med - Ceziri ile uyumlanmalı. O zaman kendi içindeki Med - Ceziri dengeleyen tüm kıyıları aşar. 

SATRANÇ

Resim
  "Satranç oyunu harika bir avantaj sunuyordu, manevi enerjisi ve pratiği ile beynin boş düşünceler arasında kaybolması ve körelmesini değil, aksine öncekinden daha çevik ve haz dolu olmasını sağlıyordu" Stefan Zweig      Stefan Zweig Satranç romanı adı gibi satranç dolu. Belki de tarih boyunca hala en çok sevilen oyuna bu romandaki gibi bakılmamıştır.            Ailesini kaybedince küçük yaşta bir papaz tarafından yetiştirilen Mirko Czentovic  okumada, öğrenmede yaşıtlarına göre çok yavaştır. Bir gün satrançta yetenekli olduğu keşfedilince turnuvalara hazırlandırılır ve başarısı ile dünyaca bir üne kavuşur.         Asıl hikaye, New York'tan Buenos Aires'e giderken yolcu gemisinde satranca meraklı kişiler ile oynamasıyla başlar. Bu oyuncular arasında Doktor B. adında Avusturyalı satranç meraklısı da vardır.        Doktor B. Satranç sevmezken Naziler tarafından hapis geçirdiği uzun dönemlerde koğuşuna gizlice getirdiği satranç kitabı ile oyunun tüm stratejilerini hesap

Uzun Bir Hikaye

Resim
      Hepimizin bir hikayesi var. Bazen hikayelerimiz kesişir. Uzun bir hikaye olur tıpkı Sanatçı Bahar Bilici Öztürk'ün son sergisi "Uzun Bir Hikaye" gibi...          Her tablo ayrı bir renk, doku ve figür  ile dolu. Hepsinin ayrı bir hikayesi, portresi var. Göz göze geldiğinizde eminim tandık bir göz değer gözlerinize.  Bahar Bilici Öztürk ile sergisinde        "BEN ŞİMDİ NE YAPACAĞIM ? " "BEN KİMİM ?  Kaç kapı kilidini açar yüreğin?  Kaç şarkı söyler?  Tırnaklarınla açamadığın kapıyı Ardına kadar açar fel fecir gözlerin..."  Bahar Bilici Öztürk  "BEN KİMİM ?  Ne kerrat cetvelini sevdim Ne de o sert avucumda yanan cetveli...  Tek sevdiğim, papatyalar oldu benim.  O duvarın dibinde biten, zayıf, narin ve küçücük papatyalar"  Bahar Bilici Öztürk                                               "BEN KİMİM?  Kösem Sultan hiç dilemiş midir bir dilek?  Uç uç böceğim, annen baban sana terlik pabuç alacak.  Kevin gerçekten sevmiş midir Whitney

ARTIK HAFIZA

Resim
         2021 Yaz dönemi Simbart Galeride gerçekleştirilen sergide Tuğçe Diri, Aras Seddigh, Rabia Seyhan çalışmaları ile yer alıyor.     Aras Seddigh        İlk olarak sizi sanatçı Aras Seddigh ait "Hydar" adlı heykel karşılıyor. Paketi üzerinde duran bu heykel adeta 2021'deki ruh durumumuzu simgeliyor gibi. Sosyal mesafeli ve maskeli ruh durumumuz. Salgından arta kalan değişen yeni normal halimiz. Dış faktörlerin izole ettiği yansımamız.  Aras Seddigh desen çalışmaları  Tuğçe Diri      Tuğçe Diri'ye ait bu çalışma zihnimizden arta kalan anılar gibi. Desenlerin üstüne yerleştirilen ahşap merdiven de yatay pozisyonuyla bir film şeridini andırıyor. Bir bilinç ve zaman akışı gibi... Her izlenimde farklı bir anı hatırlatıyor, desenler ile birleştiğinde. Hepimiz farklı yolculuk deneyimi yaşıyoruz. Haliyle her anı hepimizin belleğin de farklı bir hafıza oluşturuyor. Desenleri izleyerek hafızanıza hangi anları çağrıştırdığına bakarak bir iç görü geliştirebilirsiniz. Bu ince

SEÇİMİNİ YAP !

Resim
    Ölümle daha fazla yüzleştiğimiz zamanları geride bırakıyoruz. Korkunun bizi ileri götürmediğini fark ettik dünyaca. İnsan neden ölümden korkar? Ya yapamadıkları vardır ya da bırakamadıkları. Peki yapamadıklarımız için engeller neler? Hiç yapamadıklarınız için çabaladınız mı? Çaban sonuçsuz kalınca vazgeçtin mi? Peki gerçekten ne yapmak istedin?     İşte "Yaşamak ölmek riskini göze almaktır." Gerçekten yaşıyor musun ki! Ölmekten korkuyorsun. Yaşamak nedir?      Yaşamak iyi ya da kötü bu hayatta tutunmayı gerektirir. Aynaya baktığında kendinle barışa biliyor musun? Yoksa gözünün önüne sana yapılan  haksızlıklar mı ya da yaptığın hatalar mı geliyor?    Bu zamana kadar ne yaşandıysa yaşandı. Öncelikle kendini her halinle saf, çıkarsız sevebiliyor musun?    Ne edindiğin maddiyat ne de kazandığın statüler, hiçbiri başka bir yaşama geçtiğimizde yanımızda gelemeyecek. Geriye sadece kendin kalacaksın. Bu yüzden kendinle aran iyi olsun. Kendini her halinle sev. Dünyadan korkmak y