Kayıtlar

Sinema etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sinema Köşesi: AGORA

Resim
" Hypatia, bağnazlığın masum bir kurbanı; öldürülmesi ise yunan tanrılarıyla beraber, sorgulama özgürlüğünün de ortadan kalkışının bir simgesidir" Voltaire         Tarih severleri zamanda yolculuk yaptıracak çok etkileyici 2009 yapımı film; AGORA Yönetmen Alejandro Amenabar . Oyuncular; Rachel Weisz (Hypatia), Michael Lonsdale (Theon), Oscar Isaac (Orestes), Richard Durden (Olympius),  Max Minghella (Davrus), Ashraf Barom (Ammonius)...          Tarihte ilk bilim kadını unvanını taşıyan İskenderiyeli Hypatia' nin yaşamı üzerinden tarihin seyrini değiştiren olayların ele aldığı film son derece dönemin gerçekliğine uygun aktarılmış. Film bir kurgu evet tarihten ilham alırken gerçeğe uyma zorunluluğu elbet yok. Ancak anlatılan senaryoda şahıslar özellikle tarihte önemli şahsiyetlerse gerçekliğe uygunluk beklenmelidir. Hayatta yaşamadıkları için onlar üzerinden yanlış bir algı oluşturmakta etik olmayacaktır. Tabi ki bahsettiğim eleştiri bu film için değil. Kaynaklar yete

VI - Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye

Resim
'Gerçeği nerede bulacağız?'        Bir  söz var "Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir" diye. ..  İşte bunu kanıtlayan bir film yine aynı adlı romandan uyarlanmış;   Çikolata (Chocolat)        Yazarı Joanne Harris.  Filmi 2001 yılında Yönetmen Lasse Hallström tarafından çekilir .  Oyuncuları; Johnny Depp (Raux), Juliette Binoche (Vianne), Alfred Molina (Comte De Reynaud), Judi Dench (Armande Viozin)...       Fransa'daki Lansquenet kasabası son derece statükocu yapıdadır (Yeniliklere kapalı ve geleneklere körü körüne bağlıdır). Vianne Latin Amerikalı annesi gibi kendi de göçebe yaşayan bir kadındır. Son durağı Lansquenet kasabasıdır. Burada eski pastane dükkanını kiralayarak Çikolata dükkanı açar. İşler başta istediği gibi gitmez. Bekar bir kadın oluşu ve insanlara ilginç gelen tavırları ile yeniliğe kapalı bu kasabada çok zorlanır. Ama pes etmez. Çünkü kasabayı sanıldığı gibi kötü etkilememek

V- Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye

Resim
    Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye adıyla sinemaya uyarlanan kitapları ele aldığım yazı serimin bu seferki kitabı: Beni Asla Bırakma    Japon asıllı İngiltere de yaşayan Kazuo Ishiguro ' ya ait roman ilginç bir konuyu ele almakta. Bugün hala yapılıp yapılmadığı tartışılan bir konu olan; Klonlanma! Böyle söyleyince kulağa Bilim- Kurgu görüntüler gelebilir. Ama yazar bize bu farklı olasılıktan romantik bir roman sunuyor. Filme de uyarlanan kitap başarılı bir şekilde beyaz perdeye aktarılmış.        Kathy (Carey Mulligan), Tommy  (Andrew Garfield), Ruth  (Keira Knightley) adında üç arkadaşın sıradışı hikayesini, Kathy otuz yaşlarındaki anlatımı ile öğrenmekteyiz. Kitapta da filmde de aynı şekilde Kathy'in sesinden olayları dinlemekteyiz.  « Sanat ve aşk zamanı durdurabilir mi? » soruları üzerine şekilleniyor.     Normal insanlardan çok farklılar. Gerçek insanların hücrelerinden klonlanmışlardır. Hailsham ' daki yatılı yetiştirme okulunda büyürler. Anne, babaları yoktur. Hi

IV- Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye

Resim
      Amerikan Edebiyatı'nın klasikleri arasına girmiş yazar F. Scott Fitzgerald ' ı n Muhteşem Gatsby romanı 2013 yılındaki Sinemaya uyarlanan filmini ben çok beğenerek izledim. Kitabının görsele aktarılmış hali bizi 1920'li yılların Amerika Birleşik Devletleri'ne götürüyor.        Filmdeki sahneler, kostümler, müzikler kitaptaki dönemin ruhunu hissetmek adına kesinlikle izlememişler için öneriyorum. Amerikan toplumunun 1929 Büyük Buhran yani Kara Perşembe'si öncesi dönemine bir belgesel bakışı katmış. Nostaljisinin yanında günümüze de ilham veren yanını hissedeceksiniz. - Nick Carraway -      Nick Carraway (Tobey Magurie) adlı kahramanın ağzından dinlediğimiz hikaye zengin esrarengiz komşusu Mr.Gatsby'i (Leonardo Dicaprio) anlatır. Ve bu komşusu ile kuzeni Daisy ' nin (Carey Mulligan) yıllar önceki aşk macerasını öğrenir. İster istemez olayların içine çekilen Mr. Carraway 1929 Büyük Buhran öncesi ABD 'nin zenginleri ve New York' un o dönem ki sos

Sinema Köşesi: İPEK

Resim
     Uzakdoğu masalı bir film, dünyanın sonuna yolculuk. İtalyan yazar    Alessandro Baricco  İPEK  adlı romanından uyarlama.      19.yüzyıl Fransa'sında küçük bir kasabada ve kasabanın önemli iş adamları yeni bir ticarete başlar; ipek...          İpek, tarih boyunca sadece Çin'de üretilen dünya uygarlıklarını "İpek Yolu" ile birleştirmiş çok özel bir zanaat. Zamanla toplumların kaynaşmasıyla batı uygarlıklarınca da üretilmeye başlanır. Ama ham madde için hala uzak doğu önemini ve gizemini korumaktadır.        Herve Joncour filmin baş kahramanı, askerden geldikten sonra ipek ticaretine girer. Kaçak yollarla birçok Ortadoğu ülkesine gidip ipek böceği yumurtası alır. İşler gayet yolundadır. Maddi anlamda çok fazla artış yaşarlar ve karısı Helene için bahçeli büyük bir arazi satın alır.          Bir zaman sonra ipek böceklerini yakalayan bir hastalık  yüzünden sağlıklı yumurta bulmak zorlaşır. Yaşam onları en kaliteli ipek böceğinin bulunduğu Japonya'ya sürükler. H

Yeniden Başlamak

Resim
    Tesadüflere inanan biri değilim. İşaretleri okumaya başlarsanız tesadüfe değil her şeyin bir nedene bağlı olduğunu anlarsınız.            Özgün adı "Begin Again" olan bu filmde yaşananlar gibi (Türkçesi "Yeniden Başlamak") ... Bana göre çok samimi bir film. Hayat durmaksızın devam ediyor. Ve bazı şeyler de ters gitmeden düzene tam olarak girmiyor.      Ters gitmeden de yoluna girmez mi? Başkalarının hayatlarına dokunmak zorunda mıyız? gibi sorular kafanızı meşgul edebilir. Bunu anlamak için şunu bilmek şart; hepimiz görünmez bağlarla birbirimize bağlıyız. Bu nedenle kaosun içindeki işaretleri doğru yakalarsak kaybolan ışığımızı bulabiliriz.            Gretta (Keira Knightley) şarkı yazarıdır ve ünlü bir şarkıcı Dave Kohl (Adam Levine) ile sevgilidir. İngiltere'den New York'a gelirler ama erkek arkadaşının ihaneti Gretta'yı evine dönmeye mecbur bırakır. Evine dönmek için gün sayarken yolu Dan Mulligan (Mark Rufallo) adında bir müzik yapımcısı ile k

Özgürlük Yazarları

Resim
    Amerikalı öğretmen Erin Gruwell 'in Kaliforniya'daki Classical High School okulundaki öğrencileri ile hazırladıkları kitaptan yola çıkarak 2007 de filme uyarlanmıştır. Erin 'in farklı teknikleri ve öğrenci merkezli yaklaşımı Amerika'da çok ses getirir. Daha sonra liseden üniversite hocalığına yükselir.     Film Erin'in ilk öğretmenlik yılları ile başlıyor. Okulun en zor ve ayrımcılık yapıldığı sınıf ona verilmiştir. Farklı etnik, sosyo ekonomik ve göçmen mahallerinden gelen bu öğrenciler, okulu sevmedikleri gibi Erin'e de çok zorluk çıkarırlar. Erin'in bildiği yöntemleri bu sınıf için esnetmeye karar verir.     Bu esneklik okuldaki diğer öğretmenleri kızdırır. Erin 'in yaptıklarının kurallara aykırı olduğu görüşündedirler. Kısaca eğitimde fırsat eşitliğinin olmadığını görürüz. Erin 'in bu fırsat eşitliğini sağlama çabaları, özel hayatını da aksatmasına neden olur. Eşinden boşanmasıyla artık daha da yalnızdır. Bu yalnızlık içindeki hümanist öğretm

III- Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye

Resim
" Körlüğe alıştım, Peki ya yalnızlık, ona da ister istemez alışacağım"  José  Saramago     Jose Saramago'nun  1995 yılında yayınlanan Körlük romanı 2008 de sinemaya uyarlanmıştı.  Distopya tarzındaki kitabın ve filmin konusunu aktarmak istiyorum;    Beyaz bir körlüğe yakalanan insanların zamanla salgın hale gelen bu hastalıktan karantinaya alınmasını konu alır. Tüm ülkeye yayılan bu körlük hastalığıyla insanlar bambaşka bir sürece yol alır. İlk karantinaya alınan kişiler Göz Doktoru ve gördüğü halde kocasını bırakmamak için kör taklidi yapan Doktorun Karısıdır. Daha sonra bir çok kişi karantina sürecine alınır. Tüm bunların oluşması düzeni bozar ve bir takım kişiler yüzünden Doktorun Karısı karantinada cinayet işlemeye mecbur bırakılır.   Doktor ve Karısı     (Mark Rufallo & Julianne Moore)    Körlük, 2008   "Bugün bugündür, yarın da yarın ben bugünden sorumluyum ama kör olursam yarından sorumlu olmayacağım. Neyin sorumluluğu! Herkes gözlerini yitirmişken benim