Kayıtlar

Temmuz, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YILANI ÖLDÜRSELER

 Yazar: Yaşar Kemal Roman Konusu    Esme'yi  Halil zorla kaçırıp, evlenir. Hasan adında çocukları olur. Esme'ye aşık olan Abbas adındaki adam Halil'i öldürür. Bunun üzerine Halil'in ağabeyleri bu ölümden Esme'yi sorumlu tutar. Bütün köylüyü kendi taraflarına çekeler. Artık Esme köyde güvensiz olarak görülmeye başlar.    Amcaları Hasan'a babasının kanına kurumaması için anasını öldürmelerini söyler. Hasan akrabaların ve köylülerin diline düşer. Sonunda o çocuk saflığı ve kandırılmışlığı ile annesini babasının tabancası ile öldürür. Yorum:  Yaşar Kemal, toplumsal olayları anlatış şekli olarak masalsı bir dille başvurur. Konular yine Anadolu'daki insanın olaylara yaklaşımı, tutumunun sonuçlarını yansıtmıştır. Kan davasının çözüm değil olayları, hayatların nasıl dağılmasına neden olduğunu görmekteyiz.      Sanat İlhamlı  ⛬ 

AKDENİZ

Yazar: Panait İstrati Roman Konusu      Adriyen Zagraffi, annesiyle birlikte yaşayan, yazarlık yeteneği olan bir gençtir. 12 Aralık 1906 da Mısır'a gitmek üzere parasız pulsuz yola çıkar. Tren ve vapur yolculuğunun ilk durağı İskenderiye'dir.     Yolda tanıştığı Musa'nın İskenderiye'deki kızı Sara'yı bulması için ona yardım eder. Arkadaşı Mihail'de Adriyen'e Akdeniz yolculuklarında yanında olur. Daha sonra ülkesine döner. Ve Aloman onun Fransa'ya gidip kendisini çok iyi yetiştirmesini söyler. Ve o da 1913 kışının başlangıcında Paris'e gider. Yorum: Akdeniz adı gibi Akdenizin sıcaklığını hissettiren bir roman. Bazen yola çıkmak insana çok fazla deneyim kazandırır. Farklı kültürler ile karşılaşmak daha önce içinde bulunduğumuz ortamdan alamadığımız o mesajları verebilir.  Sanat İlhamlı  ⛬ 

AÇLIK OYUNLARI

Yazar: Suzanne Collins Roman Konusu     Bir zamanlar  Kuzey Amerika olarak bilinen bir yerin yıkıntıları içinde Panem ulusu yaşamaktadır. Capitol'ün etrafında on iki bölge bulunmaktadır. Bölgelerin her biri her yıl yapılan Açlık Oyunları'na katılmak zorundadır.Yarışma için her bir bölge yaşları on iki ve on sekiz arasında değişen birer erkek ve kız çocuğu göndermek durumundadır. TV'de canlı olarak yayınlanan bu oyun ölümüne bir kavgadır.     Katniss Everdeen on altı yaşındadır  ve bu oyunlara katılır. Kömür mıntıkasından olduğu için "Alevler İçindeki Kız" adı verilir. Kendi mıknatısından Peeta bu oyundadır. Oyunlar başlar... Haraçların çoğu öldürülür. Geriye Peeta ve Katniss kalır. Oyunda tek kişi kalma kuralı olduğu için birbirlerini zehirli meyveleri yiyerek  birlikte ölmeye karar verirler. Tam bu sırada ikisinin de oyunu kazandığı ilan edilir. Cesaretlerinden dolayı kutlanırlar. Yorum: Yazar antik dönem Roma da oynanan yarışmalardan esinlenmiştir. Oluşturduğu d

Irmaktan Öteye Ağaçların İçine

Yazar: Ernest Hemingway Roman Konusu    Richard Cantwell ABD Ordusunda Piyade Albayıdır. Venedikli on dokuz yaşında Renata adlı bir genç kıza aşık olur. Birlikte sevgili olurlar. Venedik'te birlikte her hafta güzel vakit geçirirler. Ancak Richard yaşın ellilerinde olan bir adamdır. Birtakım sağlık sorunları var. Renata onun son aşkıdır. Bu aşk geç başladı ve çabuk son buldu. Çünkü Richard ağaçların içinde arabasında son nefesini verir. Sevgilisine veda etmeden. Yorum: Yaşam bir bütün bazen o bütünde geç bulduğumuzu düşündüğümüz durumlar olur. Belki de geç değildir. O zamana kadar fark etmediğimiz için göremiyor olabiliriz. Odağımızı o yeni olana çevirince erken ya da geç sonuçta bu deneyimi yaşamak hiç yaşamamış olmaktan daha iyidir. Sanat İlhamlı  ⛬ 

DÖNÜŞÜM

Resim
   Gregor Samsa, bir şirkette pazarlamacı olarak çalışan biridir. Bir sabah kalktığında kendisinin kocaman bir böceğe dönüştüğünü görür. Artık bu dönüşüm tüm hayatını farklı yöne sürükler. Aile içinde aynı evde olsalar bile dışlanmasına ve hatta yok sayılmasına neden olur.      Yazar Franz Kafka'nın böcek metaforu kullandığı romanda insan ilişkilerinin en yakın çevre olan ailede başlayarak insanın kalabalıklar içindeki yalnızlaştırılmasına değinir.  " Sürekli değişen, hiç kalıcı ve samimi olmayan insan ilişkileri"   " İnsanı büyüklüğe götürecek yol, ancak onun küçüklüğünden geçer"   "Olmamasına razıyım. Oluyormuş gibi olmasın yeter"   "İçimde nelerin olup bittiğini, neler hissettiğimi açıklayamam size. Kendime bile"   " Daha dün akşamdan bir sıkıntı vardı içimde küçük bir önsezi gibi. Evdekiler dikkat etselerdi, yüzümden anlayabilirlerdi" Sanat İlhamlı  ⛬ 

TOPRAK ANA

Yazar: Cengiz Aytmatov Roman Konusu    Tolganay adında bir Ananın tarlasıyla konuşması ve dertleşmesi anlatılıyor. Tolganay on yedi yaşındayken Suvankul ile evlenir. Yaşamlarını çiftliklerinde çalışarak sürdürürler. Kocası ona Boztorgay diye seslenirdi. Bir gün kocası tarla için traktör alır. Ardından üç erkek evlatları olur. En büyük oğulları Kasım büyüyünce Biçer- Döver diploması alıp çiftçi olur. Ortanca oğulları Maysalberk öğretmen olur. En küçük oğlunun adı ise Caynak'tır.     Kasım Aliman adında bir kadınla evlenir. O sırada İkinci Dünya Savaşı başlar ve babaları Suvankul, Kasım ve Maysalberk savaşa katılırlar. Savaşta şehit olurlar. Aliman ve Tolganay artık dul kadınlardır. En küçük oğlu Caynak'ta savaşa katılır ve o da şehit olur.   Gelini ile tek başlarına köyde çalışmaya başlarlar. Tarlalara tohum ekmek için köydeki herkesten buğday toplarlar. Köye dadanan hırsız bir gün buğdayları çalar. Köyün tüm erkekleri savaşta olduğu için tarlara eklip biçilemez. Çoğu aile yoklu

Fes Kültürü

Resim
" Kavuk ümmetimiz, fes Osmanlılığımız, kalpak ihtilalimiz, şapka İnkılabımızdır" İsmail Habip Sevük      Osmanlı İmparatorluğu birçok büyük devlet gibi farklı coğrafyalara yayılıp etkileşim içinde olmuştur. Bu etkileşimler toplumsal hayatta da kendini gösterir. Tıpkı Fes Kültürü gibi. İlk olarak II. Mahmut tarafından kullanılır. Köken olarak Afrika daki yerel halkın geleneksel bir başlığı iken, Osmanlı döneminde bu başlık devlet kademesinde resmi olarak kullanılır olmuş.    Her yenilik gibi Fesinde toplumda kabul görmesi uzun sürmüş. Sarık, Kavuk yerine geçen bu başlık Müslümanlarca çok karşı çıkılmış. Ama zaman içinde Fes Müslümanların simgesi yerine geçecektir. Hatta zamanla gayrimüslimlerinde kullandığı görülür. 1925 de Şapka Kanunu ile Fes kullanımı resmi olarak kaldırılır. Sadece Folklorik bir öge olarak yerini alır.     Fotoğraftaki Fes Sultan II. Mahmut'un oğlu Abdülmecid' e ( 1876 - 1909) aittir. Fesler tahta geçen padişahın adıyla anılır ve kalıbı değişirdi.

Mutluluk

Yazar: Zülfü Livaneli Roman Konusu    Meryem on yedi yaşında saf, iyi ve Van'da yaşayan bir kızdır. Amcası tarafından tecavüze uğrar. Ama kimse bunun amcasının yaptığını bilmez. Onu öldürmesi için askerden yeni dönen amca oğlu Cemal'i İstanbul' a yollarlar.     Cemal ile Meryem İstanbul'daki abisinin gecekondusunda birkaç gün kalırlar.  Cemal bu cinayeti işleyemez. Askerlik arkadaşı Selahattin'i bulur ve ona Meryem'in hikayesini anlatır. Selahattin'de İslam dininde her ne şekilde olursa olsun can almanın günah olduğunu söyler. Cemal uzun süre bunu düşünür. Ve Meryem'le Ege de bir sahil kasabasında yaşamaya başlarlar.     Hayatını denizlerde geçirmek için değiştiren Profesör İrfan ile yolları kesişir. Meryem'i şehirli kıyafetler giymesi konusunda teşvik eder. İrfan, Meryem ve Cemal arasındaki mevzuyu öğrenir. Cemal artık Meryem'i öldürmemiştir ama Onu  Ege de bırakıp hayatından çıkarır ve memleketine geri döner.  Yorum:  Mutluluk nerededir?  Bir b

Veronika Ölmek İstiyor

Yazar: Paulo Coelho  Roman Konusu      Veronika Lyubliyana' da ailesinden ayrı yaşayan bir kızıdır. Kütüphanede çalışıyordur. Bir manastırda oda kiralamıştır. Bir gün yaşamın kısır döngü olduğunu, hayatın bir anlamı olmayıp intihar etmek ister. Bir kutu hap yutar. Ve ölümü beklemeye başlar. Bu sırada bir PC dergisinin bir sayfasında Slovenya nerededir? diye başlayan bir makale canını sıkar ve dergiye Slovenya'nın nerede olduğuna dair bir mektup yazar. Böylece ölüm bahanesini de bulmuş sayar.      Bir zaman sonra kendisini Villete'de bulur. Ölmediğini birileri tarafından son anda kurtarıldığını öğrenir. Burası bir akıl hastanesidir. Hastanede Zedka adında bir kadınla tanışır. Onunla vakit geçirir. Böylece hayatının bu kadar monoton olmasının kendisinin suçu olduğunu anlar. İsteseydi, hayatını değiştirebilirdi.     Dr. Igor, Veronika'ya kalbinin yavaş yavaş işlevini kaybedip öleceğini söyler. Bu bir yalandır. Çünkü öleceğini bilen insan hayatta yaptığı hataları görür ya d

DOLMEN

Resim
     Tarih öncesi çağlar yazısız dönemler olduğu için sonuçları kesin varılamayan pek çok şeyi barındırır. Hala gizemini koruyan büyük kaya parçalarından yapılan odalar olan "Dolmen"ler gibi...       Taş mezarlar olarak arkeolojide görülse de çok daha farklı bir amaca hizmet etme olasılığı da var. Dolmen'ler Dünyada yayılış alanı olarak Avrupa , Anadolu ve Kafkaslarda yoğunluk gösterir. Fotoğraf Trakya Dolmeni olarak Tunç Çağı sonları ile Demir Çağın başlarına tarihlenmiştir.     İnsanların Tarih Öncesi çağlarda minimal bir yaşam şekline sahip oldukları kesin. İnsanlık doğaya hükmetmeyi başardıkça daha karmaşık yapılara ve ilişkilere evrilmiştir.    Gizemini koruyan şey ise onca zahmete katlanıp bu taş blokları hiçbir destek olmadan sadece taşların üst üste konmasıyla bu dengeyi nasıl kurabildikleri ?!.. Ve bunlar hala ayakta. Günümüzde  tam olarak depreme dayanıklı yapıların yapılamadığı yeryüzünde. Bizlerden çok zaman önce insanların doğa ile kurduğu denge hayranlık uya

ZAHİR

Yazar: Paulo Coelho  Roman Konusu                   Ünlü ve zengin bir yazarın Esther adındaki karısı nedensiz ortadan kaybolur. Kocası onu aramaya başlar. Karısının Mikhail adındaki bahsettiği kişiyi bulur. Mikhail karısının yerini biliyordur. Zamanı gelince Esther'in yanına gideceklerdir. Birlikte sırayla Fransa'dan, İspanya'ya ,Hırvatistan'dan, Kazakistan'a giderler.       Tüm bu yolculukların sonunda Esther ile bir araya gelir. Karısı bu kaçışı geçmişini unutup Tengri geleneğini öğrenmek için yapmıştır. Aşkı'ı yeniden sorgulatan macera ve mistik romanın atfı;  "...diğer insanların bizi, sevginin kendisini göstermesi gerektiği biçimde özgür ve engellenmeden, kendi gücüyle bize yol gösteren ve bizi ileriye götüren değil, bizim sevilmek istediğimiz biçimde sevmesini istediğimiz zaman acının ortaya çıktığını anlattı. "  Paulo Coelho Sanat İlhamlı  ⛬   

Aşk-ı Memnu

Roman Konusu Yazar: Halid Ziya Uşaklıgil (1866- 1945)            Adnan Bey İstanbul da yaşayan varlıklı dul bir adamdır. İki çocuğu vardır. Bir gün ani bir şekilde kendinden yaşça küçük genç Bihter ile evlenir. Bihter'in annesi Firdevs Hanım, Bülent Bey takımının partilerinde sık katılan bir kadındır.     Adnan Beyin kızı Nihal bu evliliği kabullenmekte zorlanır. Nihal Bihter'i annesi yerine koyamaz. Nihal kardeşi Bülent'i çok sevmektedir. Bülent'in yatılı okuması Nihal'i çok yalnızlaştırır. Birde babasının başka bir kadınla evliliği Nihal'i daha da içine kapanık yapar.        Bihter kendisinden yaşça büyük ve varlıklı biri ile evlenip hem rahat yaşamak hem de annesinden farklı olarak sorumluluk sahibi biri olmaya çalışır. Bu çabası ta ki gönlü aynı evde Adnan Bey'in yeğeni Behlül'e kayana kadar. Aralarındaki yakınlaşma aşka dönüşür. Bihter hayata aşık olmak için geldiğini düşünür. Yalnız Behlül'ün  Nihal ile nişanlanması Bihter de büyük bir kıskançl

Bilge Kral'dan Özlü Sözler

Resim
          Bosna Hersek'i bağımsızlığına kavuşturan Aliye İzzet Begoviç aynı zamanda bir İslam Filozofudur. Bilge Kral olarak anılan bu Boşnak Siyasetçinin ilham veren sözlerini derledim. " Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım." " Kuran edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla ona bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır" " Din hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder" "Biz savaşı öldüğümüz zaman değil, düşmanlarımıza benzediğimiz zaman kaybederiz" " Ben Avrupa'ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı'nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına"  " İktidara gelirseniz, hal ve hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kuralarına uyun. Unutmayın

KİRALIK KONAK

Yazar: Yakup Kadri Karaosmanoğlu  Roman Konusu     Naim Efendi, İstanbul da babadan kalma bir konakta  yaşamaktadır. Karısı Nefise Hanım ölmüştür. Konak eskidir ve Osmanlı mimari özelliğini taşır. Naim Efendi bu konakta kızı Sakine, damadı Servet, torunları Cemil ve Seniha ile birlikte yaşıyordur.    Servet Bey, Osmanlı kültüründen nefret eden biridir. Bundan dolayı kayınpederi ile araları iyi değildir. Cemil Bey ise eğlenceye çok düşkündür. Seniha da Avrupa kültürüne meraklı bir gençtir.    Seniha birgün bunalıma girer ve dedesi Naim Bey onu Büyükada'daki köşke yollar. Seniha köşkte arkadaşlarını çağırıp eğlenceler düzenler. Faik ile Seniha arasında bir ilişki başlar. Bu ilişki herkes tarafından öğrenilir. Bu ilişki dedesi Naim Efendiye kadarda ulaşır. Naim Bey geleneksel bir kültür yapısının düşüncesi biri olarak Seniha ile Faik'in evlenmelerini ister. Ancak Faik bu ilişkiyi sürdürmez ve Seniha'dan kısa süre sonra ayrılır. Seniha bu olay ve dedesinin baskıcı gördüğü tavır

VORONOI

       Bir Sosyal Bilimci olarak Voronoi Diyagramını  terimini ilk kez bu eser ile öğrendim. Matematikçi Georgy Voronoi' den ismini alan bu Geometrik sistem, birbirine yakınlık oranında küme şeklinde hizalanan bir örüntü düzlemi. Birçok alanda kullanılan bu sistem doğada da görmek mümkün. Bir sineğin kanatlarında ya da zürafaların derisindeki desenlerde... İşte bu sistemi dijital olarak kullanan sanatçılar esere bu adı vermiş. İlhamını ise Suna ve İnan Kıraç Vakfı' nın Kütahya Çini ve Seramikleri koleksiyonundan 150 eserin fotoğraf görüntüsünden alır.     Videoda seramiklerin sırasıyla düşme, parçalanma ve dağılma halini izliyorsunuz. Burada tarihi eserlerin korunumu, değer verilmesi gibi konulara atıf var. Eserlerin parçalanması her ne kadar da insanı tedirgin etse de bunun bir simülasyon  olduğunun farkında olarak baktığımızda, izleyiciyi hipnotik bir şekilde içine çekiyor. Zamansız bir yerden seslenir gibi...    İnsan birçok kırılganlığı, öfkeyi içinde taşıyor. Videoyu izle

TARİHSEL ZAMANIMIZ

Resim
 YIL: 2020, Dünya tarihinin en büyük salgını olan Covide19 zamanları... Sağlık sektörünün en gelişmiş yıllarında tüm insanlık, küçük bir virüs yüzünden zor zamanlar geçirdi. Öyle bir virüs ki genç, yaşlı, zengin, fakir, eğitimli, eğitimsiz vs. coğrafya ayırmadan geniş bir alana yayıldı.    Maske takmaya, ev yasakları, sosyal mesafe , temastan kaçıma gibi bir dizi yeni alışkanlıklar edinmeye çalıştık. Fiziki sağlığımızı korumaya çalışırken ruh sağlığımızda büyük risk altına girdi. Maskeyle nefes alırken "korku" soluyorduk.     Büyük çoğunluk korku, panik, endişe, kaygı bilincindeydi. Evrendeki her şeyin bir frekans yaydığını düşünürsek (buna duygular ve düşüncelerde dahil) hepimiz düşük frekanstaki renkleri yayıyorduk. Ve bu hiç geçmeyecek gibiydi. Elbette kayıplarımızın telafisi yok. Yalnız " Biz hayattayız". Düşük frekanstan çıkıp yüksek farkındalıkla önce kendimize sonra tüm dünyaya bu ışığı yaymak hala elimizde. Çünkü iyi de kötü de Hakikate giden yolda bir öğret

Bir Arada 10 "Kontrast"

Resim
     Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi 'nin  Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından üniversitesitenin 141. Kuruluş Yıl Dönümü kapsamında (Haziran 2023)   "Bir Arada 10 - Kontrast- "   sergisi izleyici ile buluştu. Her çeşit Sanat formuna yer verilen sergi adı gibi tüm renklerin bir arada uyumunu yakalamış. Video, heykel, tuval, fotoğraf, grafik, yağlı boya, seramik, cam, tekstil gibi materyaller ile kendini ifaden sanatçılar var.     Gelin bu "Kontrast" içinde kendimizi bulalım. Beğendiğiniz ve size ilham veren çalışmaları yorumlarda paylaşarak bu uyumu "Bir arada" sürdürebiliriz...  Sinan Avinal Reyhan Polat "100: 1" Zanna Abasova  Bora Sençalar Mehmet İşçan  "-PEKİ ONDAN SONRA ?  -HİÇ! "  Melis Kabail Fatih Dülger "ÖFKELENİR"  Damla Yücebaş "HEART YOURTEX"  Mert Çağıl Türkay Buse Kökcü "ALACAKARANLIK"  Begüm Mütevellioğlu "KONTRAST RENKLER"  Semra Güler Ayça Uğur  "İÇİMDE BİR SIKINTI

Kız Kulesi

Resim
İstanbul deyince aklıma kuleler gelir, Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır, Ama şu Kız Kulesi'nin aklı olsa, Galata Kulesi'ne varır, bir sürü çocukları olur... Bedri Rahmi Eyüpoğlu       Kız Kulesi İstanbul'un en önemli tarihi yapılarından biridir. Adına bolca efsaneler anlatılmıştır. En meşhuru da Kralın Kızı;  Falında kızının bir yılan tarafından sokulup öleceğini öğrenen Kralın kızını korumak için İstanbul boğazının girişindeki kayalıklara bir kale inşa edip kızını oraya hapseder. Kızı için adaya yiyecekler gönderen Kral, kaderden kaçamaz. Gönderdiği meyvelerin sepetine gizlenen yılan sonunda kuledeki Prensesi ısırıp ölmesine neden olur.       Günümüzde Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlanıp restorasyonu tamamlanarak 2023 yılında Müze olarak ziyarete açılmıştır. Daha önce bulunan restorasyon kaldırılarak kulenin giriş katında mini bir kafe var. Kalenin dış bahçesi ziyaretçilerin rahatlıkla dinlenip 360 derecelik  İstanbul manzarasını izlemesi adına