Kayıtlar

Ekim, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zeynep Karaaslan Folklorik Bez Bebek Müzesi

Resim
      Oyuncağı sevmeyen çocuk hatta insan yoktur diye düşünüyorum. Eski zamanlarda oyuncak fabrikaları yoktu. Haliyle insanlar kendi oyuncaklarını kendi yapardı. Büyüklerin yaptıkları yanında çocuklarda kendi oyuncaklarını yaparak hayal güçlerini ve el becerilerini geliştirirlerdi. Oyuncakların çocuklar üzerindeki gelişimine katkısı tartışmasız. Asıl mesele nasıl oyuncaklar ile oynayacakları. Son dönemlerde internet oyunlarının çocuklar üzerinde çokta yararlı olmadığı biliniyor. Yani somut nesneler ile oynamanın çocuğun yaşantısına katkısı büyük.        Zeynep öğretmen de bu durumu fark etmiş olacak ki birçok geleneksel bez bebekler tasarlamış. Şimdi o bez bebekler Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından 2013 yılında "Zeynep Karaaslan Folklorik Bez Bebek Müzesi" ne  dönüşmüş. Geçmişten günümüze köprü kuran; kültürel değerlerin yaşanmasına vesile olan öğretmenimizin müzede 500 adet den fazla el yapımı oyuncakları bulunmakta.      Mü...

"Daire Düz" DENİZ GÜL

Resim
    Merhaba sanat severler! Yine çok farklı çalışma ile sizlerleyim. Fotoğraf size mimariyi çağrıştırsa da konumuz aslında dil. Gördüğünüz çalışmanın adı "Daire Düz"  Sanatçı Deniz Gül' ün  "Kazı ve Yüzey" adlı sergisinden. Bu sergi aynı zamanda Salt Galata da sergilenen "Ardışık-II"  sergisinin bir parçası.      Düz  bir zemin üzerine çimento ile briketler (bir çeşit tuğla) yerleştirilerek sergi boyunca Kemal Ay, Gündüz Erdoğan tarafından belli gün ve saatlerde uygulanan; kısaca inşası yapılan bir çalışma.     Deniz Gül bu uygulamayı gerçekleştirmekteki amacı dilin ve sözcüklerin eyleme geçmesi; eyleminde somut bir yansımasını izlemek. Bu izlenimlerin seyircideki etkisini duymak. Belki de farkında olmadığımız yeni bir iletişim aracına dikkat çekmektir.       Neden mi? farkında olmadığımız diyorum. Çünkü aslında konuşan, konuşmayan, canlı, cansız birçok şeyle iletişim halindeyiz. Bu bir inşaat bile olabiliyor ya...

ÜÇ KELİME

Resim
               Merhaba hadi bir oyun oynayalım ;)     6. Uluslararası Denizli Cam Bienali ( 14-17 Ekim 2021) Teması "OYUN" ve katılan sanatçılarda bu temaya uygun çalışmalar üretmiş. Benim en hoşuma giden de Cam sanatçıları  Derya Geylani Vuruşan ile Egemen Kemal Vuruşan ' ın birlikte yaptıkları eser oldu. "Gördüğün ilk üç kelime hep seninle olsun! "      Bu her biri cam harflerden oluşan kareden bulduğunuz kelimeleri bir yere not alın ve bu üç kelimenin anlamı hayatınıza ilham olsun. Benim  gördüğüm ilk üç kelime nedir mi? Söyleyeyim; Huzur, Neşe, Sanat... Ya sizin ki? Yorumlarınızı bekliyorum!  Cam Harfler: ART INSPRED NOTES

"Ahlat Ağacına Ağıt" Osman Dinç

Resim
        Hangimiz bir ağacın gölgesinde serinlemedik? Hangimiz bir ağaca dokunup huzur bulmadık? Ağaçlar dünyanın en güzel süsleri. Ne kadar kıymetliler ve dünyada yaşanan son yangınlar ile kıymetlerini daha iyi anladık. Sanatçı Osman Dinç'in işte tamda bu konuya dikkat çeken çalışmasından bahsetmek istiyorum.        Denizli/ Türkiye  il sınırlarında 1984-2014 yılları arasında çektiği 80 adet farklı ahlat ağacı fotoğrafından oluşuyor. Bunların zaman içinde azalması insanın doğayı nasıl hor kullandığının kanıtı gibi. Hepsini  tek tek nota sehpasına yerleştirerek onların yok oluşuna bir ses olmak ister. Duyan değil gören bir ses arar.           Ahlat ağacı  nasıl bir ağaç peki? İşte çok kolay her yerde yetişebilen bir tür yaban armudu ağacı. Meyvesinin  çok faydası olduğunu öğrendim ya insanın bu ağaca faydası  nedir? Bize emanet bu doğaya ne kadar sahip çıkıyoruz? Ve hep ağaçların zarar gördükle...

Picasso'ya Dair

Resim
    "Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir" Picasso         Sanat tarihine Kübizm akımının kurucusu olarak adını yazdıran dünyanın en bilindik sanatçısına dair çok şey yazılıp çizildi. Peki Picasso kimdir?         Pablo Ruiz Picasso 25 Ekim 1881 Malaga (Andalacia) İspanya da doğdu. Palaza'de la Merced No:36/15 adresli doğduğu evi 2009 da "Museo Casa Natal" adı ile müze olarak ziyarete açılmıştır.         Babası resim öğretmeni olan Picasso'nun yeteneği küçük yaşlarda fark edilmişti. Öyle ki babasının bir gün onun yeteneğini görüp resim yapmayı bıraktığını anlatır; "Boyalarını ve fırçalarını bana verdi ve bir daha hiç resim yapmadı" Pablo Picasso        Hiç kuşkusuz aileden gelen bu yetenek ve ailesinin desteği ile resim üzerine bir hayat tercih eden Picasso, ilk eserleri gerçekçi üslupta iken daha sonra İspanya iç savaşı ve oradan Paris'e uzanan hayatı melankoli etkisinde eserler üretmesine ne...

II- Orta Çağın Bilgini: FARABİ

Resim
     " Toplum sevgi ile kaynaşır, adaletle yaşar, dürüst çalışmakla ayakta kalır." Farabi        Farabi  asıl adı Abu Nasr Muhammed al-Farab, 870-950 yılları arasında yaşamış bir Türk İslam filozofu, bilim insanı ve sanatçıdır. Ud çalma yeteneği ile müziğe olan merakı Kanun olarak bilinen telli müzik aletini geliştirmesi ve ardından müzik bilimi adına yazdığı kitapları müzik üzerine en eski  ve etkili eserler arasındadır. Bu kitaplardan en meşhuru ;  "Kitabu'l-Musiki al-Kebir".       İslam Felsefesinin kurucusu olan Farabi; Aristoteles ve Platon'u yeniden yorumlayıp Avrupa da İkinci Öğretmen ( Muallimi Sani) olarak "Alpharabius" adı ile anılır... yani Aristo'dan sonra ikinci öğretmen olarak görülür. Bilimleri sınıflandırması, siyaset, varlık ve birçok konuda felsefi araştırmaları onu çağının üstün bilgini yapmıştır. Meslek olarak en çok öğretmenlik yapması bilgiyi araştırma ve anlatmayı ne kadar sevdiğini gösterir.   ...

NEBULA

Resim
              Bu resme bakınca ne görüyorsunuz?       Sanatçı Guido Casaretto bir uzay boşluğunu ve uzayda isimsiz bir Nebula görür ve adını bu şekilde koyar... Nebulalar uzayda bulunan bulutlar, yıldızların ışıkları ile parlayıp sonsuzluğun katmanlarında  yer alırlar.           Hepimiz bu eşsiz alanın içinde yaşıyoruz belki de içinde bulunduğumuz dünya nokta kadar bile yer kaplamazken biz içinde bulunduğumuz dünyada kendimizi çok büyük sanıyoruz. İşte bu eser bize büyük resme bakmayı sağlıyor. Büyük ve küçük oluşumuzdaki ironi.       Bir yıldız tozuyuz belki de bir iz. Sadece yıldızların aydınlatabildiği kadar yer kaplıyoruz. Öyle ki Güneş ile aydınlanışımız; gece yıldızların rehberliği bizi bu düzene uyumlu kılıyor. Bu düzenin bir parçasıyız. Damarlarımızda akan kanın tüm hücrelerimizi dolaşması gibi bizde bu sonsuz uzayın içinde akan kan gibiyiz.       Nasılsa...