Sanat İlhamlı

      Sanatçı Selma Gürbüz'  ün Monotype tekniği ile oluşturduğu kağıt üzerine baskılar adını yine bu teknikten alarak "Monotype Serisi" adını verdiği bir yapıya bürünür. Mitolojik bir esinti havası veren eserleriyle insan, doğa ve mistizmin kaynaşmasına tanıklık ediyoruz.  Selma Gürbüz  Selma Gürbüz  Selma Gürbüz  Selma Gürbüz  Selma Gürbüz  Selma Gürbüz Koleksiyon: İstanbul Modern Sanat  Sanat İlhamlı ⛬

Mehmet Sinan Kuran        Mehmet Sinan Kuran,  1964 Ankara doğumlu. Profesyonel resim hayatına 45 yaşından sonra başlar. İstanbul'da yaşayan sanatçı, ilk sergisini 2013 yılında sanat izleyicileri ile buluşturur. O günden bu güne çok farklı Galeri ve Sanat kolektifleri ile birlikte çalışmalarını sürdürmektedir.      Sanat anlayışında içindeki dünyayı sansürsüz ve eğlenceli bir şekilde karikatürize ettiği, çoğunlukla renkli figürlerden oluşturuyor. İçindeki çocuğu büyütmekten çok onu her daim hatırlama gayretini görebiliriz. "Aşk" onun için çok değerli bir kelime. Onu da sempatik bir şekilde desenlerinde ve figürlerinin içinde görebilirsiniz.      Resimlerini sadece kağıt üzerinde değil çok farklı materyaller ile bütünleştiren sanatçı; "sanat her yerde" tabirine uygun olarak ayakkabıdan, hediye paketine, ışıklı panolardan, kağıt tutacağına birçok günlük hayattaki nesnelerle Mehmet Sinan'ın çizimlerini görüyoruz.     Hiçbir zaman içimizdeki ilham veren gücü bas

        Türklerin 1176 da Miryokefalon Savaş'ında Bizans'ı yenerek Anadolu'daki varlıklarını kalıcı hale getirdikten sonra hem mimari hem de sosyal hayat için önemli yapılar inşa etmişlerdir. Bunlara bayındırlık faaliyetleri diyebiliriz. Bu faaliyetlerden en önemlileri tabi ki Hamamlardı. Türk hamamları kendine has özellikleri ile birçok toplumu temizlik konusunda etkilemiştir. Bunlara  Denizli'deki Germiyanoğulları Vakıf Hamamını örnek verebiliriz. Denizli'nin denize kıyısı olmasa da tatlı suları ve mineralli sıcak suları ile tarih boyunca suyla anılan bir şehir olmasını sağlamıştır.     Denizli'nin tarihine baktığımız da ise, ilk olarak 1206 yılında Anadolu Selçuklular zamanında I.Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından fethedilmiştir. Bu büyük devletin zayıflaması ile ortaya çıkan II.Beylikler dönemi olarak adlandırılan sürede önce İnanç Beyliği, daha sonra da  Germiyan Beyliği bu bölgede hakimiyet kurar (yıl 1368).       Germiyanoğulları adıyla anılan  Germiyanoğu

    Sanat iyileştirir sözü her ne kadar klasik bir söylem gibi görünsede sonuna kadar katıldığım bir düşünce. Modern insanın ruhsal rahatsızları haplar ile baskılanmakta. İçe atılan sorunlar haplarla maskelensede çözümden çok bağımlı ve gerçek iyileşmeden uzak bir algı yaratır. Kişilerin duyguları ile yüzleşebilmesi ve kabul edebilmesi sağlayan en güzel şey Sanat.     Sanat, bireyi iyileştirmekle kalmaz. Bireyden topluma yayılan ilham verici bir güce ulaşır. Nitekim Debbie Shapiro da Sanat Terapisi için şu sözleri kullanır; "Şekilleri, desenleri ve renkleri araştırarak altlarında yatan psikolojik olguları keşfedebilmektir. Bu, gerçek duygularımızı, özellikle de bilinçaltına ittiğimiz duygularımızı, öğrenebilmenin etkili yollarından biridir"     Sanat birçok şeye kapı aralar. İnsanca yaşama sebebimizdir, Sanat. Dünya ile ortak bağ kurduğumuz bir dil... Kişiler bu dili kendilerini anlamak için kullandığında daha önce farkına varmadıkları birçok dönüşümü yaşar.        Sanat Tera

          Müzisyen ve yazar Hakan Mengüç, Mesnevi'den derlediği 21 ilham veren sözü kendi deneyimleri ile modern insanın günümüz arayışına destek olacak şekilde yorumlamış.  1.Kural: " Aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır" Mevlana  2. Kural: " Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden önce açar ne de güneş vaktinden önce doğar. Biraz sabret senin olan sana gelecektir " Mevlana   3. Kural:  " Kısmet etmişse mevla el getirir, yel getirir, sel getirir. Kısmet etmemişse mevla el götürür, yel götürür, sel götürür." Mevlana 4. Kural: " Her şey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme. Çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir." Mevlana  5. Kural: " Güvenebilmek, sevmekten daha önemlidir. Çünkü sevginin olduğu yerde güven yetişir ama güvenin olmadığı yerde sevgi yetişmez" Mevlana 6. Kural: " Bitkinin güzelliği tohumun iyiliğinin, insanın güzelliğiyse kalbinin iyiliğinden gelir." Mevlana 7. Kur

     Yazar : Yekta Kopan Roman Konusu     Kardeşi olduktan sonra Müzeyyen annesini bir kaza sonucu kaybeder, henüz on yaşındadır. Babasının annesini aldattığını bilmektedir. Bu yüzden hem kız kardeşi Çiğdem hem de babasından kaçarak (onlardan nefret ederek) bir yaşam sürer. Romanı Müzeyyen'in ağzından dinliyoruz. Roman iç diyalog üslubu ile yazılmış.     Çocukluk yaşantılarını, gençlik ve olgunluk çağlarımızda bizleri nasıl yönlendirdiğini görebiliyoruz. Yıllarca geçmişinden kaçan Müzeyyen babasının rahatsızlığı ile kız kardeşi Çiğdem'le bir araya gelir. Hem bir hesaplaşma hem babalarının cenazesinde son görevlerini yaparlar. Başaramadıkları aile olmayı yeniden oluşturma ümidiyle; Aile Çay Bahçesi bir bahçenin gölgede kalmış yönlerini açığa çıkarıyor.  Sanat İlhamlı ⛬

         Arkaik dönem mağara duvar resimlerinin kimlere ait olduğunu bilmiyoruz. Çünkü o zamanlar bireysellik ön planda henüz değildi. Kabile bilinci ile biz duygusu hakimdi yapılan her işte.      Günümüzde bireysellik çok daha önemli olduğu için kişiliği toplumdan ayıran bir takım simgeler önemli görülür. Bunlardan biri de imzalar. Sanatçılarda her çalışmasına imzalarını kendi özgünlükleri ile şekillendirirler. Hele bu sanatçı dünya çapında çok ünlü ise her daim her şeyi dikkat çekici olmaktadır.     Peki imzalarında kişiliklerini anlattıklarını söylesem. Evet! İmzalar kişi hakkında da çok şey ifade ediyor. Onlarda el yazılarının karakteristik simgeleri. Bu yayında dünyaca hem sanatları hemde özel hayatları ile ilgi odağı olmuş iki sanatçının imzalarının analizlerine bakalım; " Küçük bir çocukken annem bana şöyle demişti: « Eğer asker olursan general olacaksın, rahip olursan Papalığa yükseleceksin » Ama ben ressam oldum ve Picasso olarak kaldım"   Pablo Picasso    Pablo Pica

  "Ölüm sadece bir başlangıçtır; işin zor kısmı sonrasıdır"   ❍  " Tüm o ölümlerin ardından güzel bir şey varsa, belki de bu aşk olabilir." ❍   "memonto mori. Ölümü hatırlamak. Ölümü bir an olsun aklından çıkarmadan yaşamak. Ne de olsa, kimse o günün son gün olduğunu düşünen bir adamdan daha fazla hayatın tadını çıkaramaz. "   ❍  "Ölümü kabullenmiş ama gerçekten kabullenmiş bir adam hiçbir şeyden korkmaz ve yaşadığı tüm kayıpları insanüstü bir olgunlukla karşılar."    ❍  "Hücrelerimize, atomlarımıza işlemiş. Evrende iki tane temel güç vardır. Biri cisimleri birbirine çeker. İnsanlar da bu şekilde meydana gelir ve çoğalır. Fizikte bu güce yer çekimi denir, psikolojide ise aşk. Diğer bir güç cisimleri birbirinden ayırır. Ayrılma, parçalanma, yok etme gücü. "    ❍  " Kainattaki her bir gezegen, her bir yıldız yer çekimiyle birbirlerine doğru çekilmekle kalmaz; bizim göremediğimiz bir geri tepme gücüyle birbilerini iterler. Organizmada

   Çocuklukta ekilen Sanat tohumu onların hayatlarında her zaman varlığını sürdürür. Çocuklar büyüdüklerinde her ne işi yapıyor olursalar olsun, içlerinde Sanat tohumu ekildiyse hayata daha ortak pencereden bakabilen, anlayış ve empati duyguları gelişmiş bireyler olurlar.     Görseldeki Cam panolarda bu Sanat tohumunu çocuklara ekmek için Amerikalı Sanatçı Mark Eckstrand tarafından birçok ülkede yapılmıştır. Eğer hayatın koşturmacasından biraz olsun yavaşlamayı denerseniz bu Cam'dan Hayvanat Bahçesi'ni İstanbul Taksim Metro İstasyonunda görebilirsiniz.      Türkiye'nin en kalabalık metrosu olan Taksim de 2005 yılından beri kalıcı olarak sergilenmekte olan bu proje; Beykoz'daki Cam Ocağı Vakfı ve birçok yerli - yabancı sanatçı tarafından çocukların çizdikleri resimlerden ilhamla Cam panolara dönüştürülerek oluşturulmuştur. Elbet görenleriniz olmuştur ama ben hikayesini de paylaşmak istedim. Bu tarz projelerin daha da artarak sürmesini diliyorum. Hem Sanat hem doğa fark

    Geleneği modern zamana taşıyan Onur Hastürk Minyatüre yeni bir form kazandırmıştır. Sanatçı 1983 Mersin doğumludur.  Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu. Aynı zamanda Floransa Güzel Sanatlar Akademisi'nde Sanat ve Tasarım eğitimi almış ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi de Yüksek Lisans derecesine sahiptir.      Hastürk'ün sanatı Minyatür de figüratif yanında doğanın yansıması desenleri görmekteyiz. Klasik Minyatür' den farklı olarak daha güncel yorumlar ile eserlerini izleyiciye sunar. Eserlerde mistik bir esinti sezebilirsiniz. Tezhip, Minyatür, Ebru ağırlıklı çalışmaları Yurtdışında da ilgi görmektedir. Sanatçı üretimlerine İstanbul da devam etmektedir.  Sanatçı Onur Hastürk  Onur Hastürk  Onur Hastürk  Onur Hastürk  Onur Hastürk  Onur Hastürk 

    Bütün parçadan, parça bütünden ayrı değildir. Bazen ayrı yanılsamasına düştüğümüz olur. İşte bu durumlarda bazı eserler bu konuda yardımcıdır, Nevin Aladağ' a ait "Parıldayan Renkler" gibi... Gördüğünüz çalışma birbirinden farklı kültürlere ait Jaluzi perde parçalarının Sanatçı tarafından oluşturulmuş hali. Bu çalışma aynı zamanda "Desen Akrabalığı" serisinin bir parçası.   Birbirinden farklı renk ve desenlerde olsalar da herbirinin ortak noktası parlak oluşları. Biz duygusu hakim. Ben'den Biz'e giden bir denklem. Her desen kendi varoluşunu vurgulu bir şekilde göstermekte ama diğerlerinden ayrı değil onlarla bir birliktelik içinde.Madem tüm Varoluş bu çemberdeki desenler gibi bir ise ayrılık, kin, öfke, küskün duygulardan neden çıkamıyoruz?    Bu ayrılık yanılsamasından nasıl çıkacağımız ise şu Ho'oponopono yönteminin 4 sözcüğü ile çözebiliriz; ❛  Beni Affet Özür diliyorum  Seni seviyorum Teşekkür ediyorum ❟ Nedir bu sözler? Hawaii yerlileri