Sanat İlhamlı

Fatma Belma Taş (1946 - 2015)     Herkesin hayatında ilham aldığı insanlar vardır. Benimde onlardan biri olan 1946 da doğan Fatma Belma Taş hocamla  üniversite yıllarımda tanıştım. Daha onun zamanında öğretmenler üniversiteden mezun olmuyordu. (Kastamonu Kız Öğretmen Lisesi Mezunu) Ancak o eğitim için her daim öğrenen bir insandı. Öğretmenlik üniversitelerde zorunlu olunca Üniversitesini bitirmiş. Emekli olmasına rağmen çalışmayı öğrenmeyi hiç bırakmayan,  Sosyal Medya kullanan, son derece çağının yeniliklerine ayak uydurmayı görev bilmiş bir Cumhuriyet kadını idi. Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bu zamanları görmeyi eminim çok isterdi. Bizde onu sevenlerle bir sanal hatıra defteri oluşturduk ( Katkı sağlamak isterseniz lütfen blog iletişim kısmından ulaşabilirsiniz).     Ben sınıfındaki öğrencisi değildim belki ama her zaman öğrencisi gibi ondan feyz alırdım. Bana moral verdiğinde "Kafana takacağın tek şey toka olsun!" derdi. Zaman zaman u...

      Seyhun Topuz, 1942 Balıkesir doğumlu 1971 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi / Heykel Bölümü Hüseyin Gezer Atölyesi'nden mezun oldu. Yurt içi ve yurt dışında birçok sergide yer aldı. New York da heykeltıraş  Jose de Creeft ile çalıştı. Aldığı ödüller: Yılın Heykel Sanatçısı, ASK 1980 Aydın Doğan Ödülü, 2008 Onur Ödülü, 6.Uluslararası Ege Art Sanat Günleri 2015 "Heykele resim kadar anlam yükleyemeyiz, çok yönlü göndermeler olsa bile bu göndermeler forma gömülüdür, kelimelere yetmez." Seyhun Topuz  Fotoğraftaki Eser Seyhun Topuz;  "Kuzgun Acar Anısına", Bakır ve fırın boya - 2018 Koleksiyon: Sakıp Sabancı Müzesi  Sanat İlhamlı ⛬

      Ressam Neşet Günal "Toprak Adam" tablosuyla insanın mayası toprak elementinin toplumsal figürlerini merkeze alır. Toprak hem oluş kaynağımız hem de yaşamak için gerekliliğimiz. 1974 tarihli bu tablo ressamın kendi toprağı yani memleketi olan Nevşehir'deki insanları gerçekçi bir şekilde anlatır. Toprak Adam - Neşet Günal, 1974 Koleksiyon: Arter Galeri Sanat İlhamlı ⛬

 M.K. Perker, Gece Vardiyası / Pilot Galeri   M.K. Perker, Gece Vardiyası / Pilot Galeri     M.K. Perker, Gece Vardiyası / Pilot Galeri              Karikatür Sanatçısı Mustafa Kutluhan Perker 1972 İstanbul doğumludur. 2001 yılında Society of IIlustratos (New York) üyesi olan ilk Türk'tür. 2009 da da Newsweek dergisinin en etkili 100 Türk listesine girmiştir. Bir dönem ABD de yaşayan sanatçı birçok uluslararası basında eserleri sergilenmiştir. Genel olarak çini mürekkep ve kalem ucu teknikleri ile eserlerini oluşturur. Karakarga Yayınevinin kurucusu ve yayın yönetmenidir. Aynı zamanda Hürriyet gazetesinde "Ece" adlı karikatür köşesi yayınlanmaktadır. Yayında gördüğünüz eserler "Gece Vardiyası"-   Pilot Galeri koleksiyonundan. 

     1989 San Francisco (ABD) depremi sonrası hasara uğrayan eserleri sanatçı Canan Tolon 'a başka bir şekilde ilham olmuş. Emek kıymetli şüphesiz. Eserler ilk halleri ile olmasa da yepyeni bir formda, yerleştirme çalışması ile izleyici ile buluşuyor. Peki ama bize ne mesajı vermek istiyor olabilir? "Hasar" adından da anlaşıldığı gibi Canan Tolon'un eserlerinden yola çıkarak, tüm bir kayıp nesne haline gelen hasarlı eserleri içine alıyor.     Bir şekilde kazaya uğramış, paketlenirken çıkan ve eserlere hasar veren tüm sorunları görünür kılıyor. Sanatçı ve eseri değil asıl mesele eserin korunması, güvenli bir şekilde taşınması, sergilenmediklerinde depolanma sorunları gibi gibi birçok değişkene atıf yapıyor. İzleyici gözüyle yerleştirmeye baktığımızda ise bana yara almanın kişide bıraktığı izlerin aslında onun farklı ve daha güçlü bir şeye dönüşmesine hizmet ettiğini düşünüyorum. " Gökyüzüne karış, yıldızların arasında kaybolma cesareti göster. Çünkü bazen kaybo...

    Annette Ruenzler 1968 Almanya doğumludur. Yerleştirmelerinde günlük nesnelerden yola çıkarak oluşturmakta; 2013 yılındaki "İsimsiz" yerleştirmesindeki kullandığı ampuller, cam bardaklar gibi... İzleyicilerin yerleştirmenin etrafında gezerken aydınlatmanın zeminde başlaması gece gökyüzünde yıldızların arasında geziyormuş hissi veriyor. Sanırım basit nesnelerle bu kadar etkileyici atmosfer oluşturmak, yerleştirmeleri bir sanat haline getiriyor.      Farklı cam bardakların içine konan ve yanan ampuller değişik şekil hizmetleriyle kendi biricikliklerini ilan ediyorlar. Uzaktan bakıldıklarında ise benzer algılanıyorlar. Annette Ruenzler - İsimsiz,2013 Annette Ruenzler - İsimsiz,2013 Annette Ruenzler - İsimsiz,2013 Koleksiyon: Arter Galeri, İstanbul SANAT İLHAMLI ⛬

        Geleneksel Gölge Oyunu olarak bilinen Karagöz ile Hacivat Osmanlı toplumunda en sevilen eğlence aracıydı. Aynı zamanda eğlendirirken hiciv yönü de bulunmakta. Perde arkasına deriden yapılmış figürlerin çubuk yardımı ile oynatıp bir çeşit kukla gösterisi misali düğünlerde, ramazanlarda oynatılırdı.       Evliya Çelebi'nin Seyahatnamende de yer alan bu gölge oyunun çıkış tarihi net değildir. Organ Bey zamanına ya da Mısır da Yavuz Sultan Selim tarafından beğenilip sarayda gösterildiği düşünülüyor.      Osmanlı toplumda yer alan her kesimden şahısların özelliklerine yer verilmesi, onların sorunlarını dile getirmesi aynı zamanda halkın birbirine empati kurmasını sağlayan bütünleştirici bir yanı da vardır. Çelebi, Zene, Beberuhi, Tuzsuz Deli Bekir, Baba Himmet, Matiz, Laz, Tiryaki, Acem adında başka figürlerde bulunmakta.  Gölge Oyunu Figürleri Karagöz & Hacivat  Görseller: Türk - İslam Eserleri Müzesi, İstanbul...

Konsol Saati, Camille Chretien ❢ Heriz Halısı 19.yüzyıl, İran ❢ Bir Çift Porselen Serves Vazo, 1806 ❢ Kristel Avize Bohemya, 20.yüzyıl ❢  Küp, Ch'ing Hanedanı (1662-1723)  ❢ Yün Hereke Halısı, 20.yüzyıl  ❢ Davut ve Golyat- Antonin Mercie, 19.yüzyıl  ❢ Vazo, Berlin 19.yüzyıl  ❢ Gümüş Mangal, 19.yüzyıl  Sanat İlhamlı ⛬

⚞⚟ "Bedenin yuvandır, bedenine iyi bakan yuvasına iyi bakmış olur"   ⚞⚟ " Acı yoktur ders vardır. Yaşamda acı diye hissettiklerimiz, öğrenmemiz için bize gelen derslerimizdir. Unutma, acı olan acı değildir; acı olan öğrenmiştir. Çünkü bilgi de acı gibi şok eder, şaşırtır"   ⚞⚟ " Yaşama kolay geliyoruz, zor deneyimliyoruz. Karşılaştığımız her deneyim bir sınavdır; sınavın sonucu ise o an hissettiklerimizdir"    ⚞⚟ "Allah dert yazmaz, kul dert üretir. Biz kuluz, dert zannettiklerimiz insan olma makamımızı belirler"   ⚞⚟ " Acıların sürekli tekrar etmesi, dersi öğrenene kadardır. Hızlıca öğrenmek isteyen acıda yoğun kalabilendir"   ⚞⚟ " Özel ve genel hayatındaki herkes senden bir parça taşır. Rahatsız olduğun her şeyin bir parçası sendedir. Sen onu yapmayı bırakırsan, insanlar da onu yapmayı bırakır"   ⚞⚟ " İyi olmak istediğimiz bir yer yoktur, iyi olduğumuz yer şu andır. Gelecek ise şimdilerin toplamından oluşur"   ⚞⚟ ...

Asterion'un Evi, Umut Erbaş         Umut Erbaş Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğraf ve Video mezunu. Aynı zamanda Marmara Üniversitesi Resim Bölümü Yüksek Lisansa devam etmektedir.  Asterion'un Evi -  Jorge Luis Borges 'a atıf yaptığı eser; fotoğraf üzerine müdahale baskılardan oluşuyor. " Sadece bu oyunları hayal etmekle kalmadım, aynı zamanda ev hakkında da düşündüm. Evin bütün bölümleri bir çok kere tekrarlanıyor, her yer başka bir yer. Tek bir havuz, avlu, yalak ya da samanlık yok; on dört (sonsuz) samanlık, yalak, avlu, havuz var. Ev dünyayla aynı büyüklükte; ya da daha doğrusu dünyanın ta kendisi. Gene de, havuzlu avluları ve tozlu taş dehlizleri bitire bitire sokağa çıktım ve Baltalar tapınağını ve denizi gördüm. Bunun nasıl olduğunu anlamadım ta ki bir gece bana denizlerinde tapınaklarında sayıca on dört (sonsuz) olduğu malum oluncaya kadar. Her şey birçok kere tekrarlanıyor, on dört kere, ama dünyada sadece iki şey var ki onlar yalnızca bir tane g...

Klavir Oxgen - Joesph Beuys,1985        Joesph Beuys ilginç bir sanat pratiğine sahip biri. İnsan sevgisi, ruh bilim ve müzik ile iç içe bir sanatçı. Yerleştirme sanatının hala Sanat olarak görülüp görülmediğinin tartışıldığı zamanlarda olsak da. Verilmek istenen mesajı güçlü ve sarsıcı bir şekilde ifade edebilmeyi Joesph Beuys başardığını düşünüyorum.        "Klavir Oxgen" çalışmasındaki yeşil tahtada: "Yeteneğin doğrudan sonucu olmaktan özgürleştirilmeyi bekleyen bir sanat yapıtın layıkıyla tasvir edebilmek için öncelikle aracının kendisinin özgür olması icap eder"  yazılıdır.     Kuyruklu Piyano, oksijen tüpü, Yeşil tahta, telefon; tüm bu araçların genel olarak ifade ettiklerine genel olarak baktığımızda piyano Sanat ve yeteneği merkeze alır. Ve sanatın iç kısmındaki oksijen tüpü varlığı ile ilgili bir can çekişmeyi bir kısıtlanmayı anlatır. Yaşayabilmesi için ona gerekli olan ortamın olmayışı diyebiliriz. Telefon açık ile...