Kayıtlar

Mustafa Kemal ile Birgün

Resim
   Yıl 4 Şubat 1931, Türkiye Cumhuriyeti Reis-i Cumhuru Gazi Mustafa Kemal,  Denizli de ziyarette. Öğlen saatlerinde geldiği  Denizli'de Parti binası olarak kullanılan 19.yüzyıldan kalma konak da, ona ikram edilen öğlen yemeğini yer...     Konsoldaki aynadan yansıyan görüntüsü  ile yine çok önemli hatırlatmalar yapmakta olduğu görülür. Bir yandan yorgunluk kahvesini yudumluyor diğer yandan Cumhuriyetin değerlerini anlatıyor. Herkes pür dikkat onu dinlemektedir... Konak onun sesiyle yankılanmakta; "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların k

III-Orta Çağın Bilgini: İBN ARABİ

Resim
     İslam bilginlerinin en tartışmalı büyük düşünürü hiç kuşkusuz Muhiddin İbnül Arabi 'dir. Orta çağdan bu yana hala etkisi sürmekte. 1165 yılında Murcia, Endülüs (İspanya) da doğar. Endülüs'te "Seraka" diye de bilinir. Ailesi ölünce İspanya'ya bir daha dönmez. Arap yarımadası ve Anadolu da uzun yıllar yaşar ve 1240 Şam da ölür. Onu anlatmaya okyanuslar yetmez. Ama her bilginden öğreneceğimiz çok şey var. Kıymetli buluyorum, eleştirenlerin aksine...              Allah'ın tüm yarattıkları ile bir olduğunu ve bu birlikte en güzel varlığın insan olduğunu savunur. Varlıklar onu yaratandan bağımsız değildir. Onunla birdir. Bunu bir okyanus olarak da düşünebiliriz. Hepimiz bu okyanusun derinliklerinde yüzüyoruz. Suyun dışında bir yaşam ya da bu okyanusun kaynağının ne olduğunu düşünmeyiz. Düşünenler ise  okyanusun dışını aşmaya çalışanlardır. Tıpkı Yunus balıkları gibi hem kara hem havayı soluyarak ne hakikatini inkar eder ne de suyun dışındaki varlıkları. Belki

II-Cam Bienali ve Yolculuğu

Resim
  Merhaba 6.Uluslararası Denizli Cam Bienali   ilk etkinliklerden yani 2011- 2019 yılları arasındaki çalışmaları, özel karma bir sergiyle sunmuştu. Bende size bu sergi ile ilgili kısa bir tur hazırladım :)   ..  Uluslararası Denizli Cam Bienali               10.yıl Özel Sergisi      Heyecan Ural ( Türkiye)  Sally Prasch (ABD)  Kazimierz Pawlak (Polonya)  Vladimir Klein ( Çekoslavakya)  Lucio Bubacco (İtalya) V. Bienal Sanatçılarının ortak eseri  Julie Anne Denton (Man Adası / Britanya)  Ömer Meral (Türkiye) Mauro Bonaventura (Venedik / İtalya)  Simone Crestani (İtalya)  Marta Gibiete (Letonya)  Marta Vianella (Venedik / İtalya)  Caterina Zucchi (İtalya)  Share Fero (ABD) Not: Kapak fotoğrafı 6.Uluslararası Denizli Cam Bienali, Sanatçı Mustafa Ağatekin'in "Buluşmalar-Çakışmalar" çalıştayından.  Fotoğraflara tıklayarak yakından bakabilirsiniz!

I-Cam Bienali ve Yolculuğu

Resim
     Denizli Cam Bienali'nin Türkiye'ye deki ilk öncüleri ve aynı zamanda Küratörleri Sanatçı Ömür Duruerk ve Fatih Duruerk 'in bu zamana kadar Karma Tasarım Atölyesi ve Denizli Büyükşehir Belediyesi 'nin katkıları ile organize ettikleri geçmiş Bienaller hakkında bilgi vermek istiyorum.  Türkiye'deki ilk Uluslararası Cam Festivali ve Cam Bienali olma özelliği taşıyan;    I.Bienal tarihleri; 6-7-8 Mayıs 2011 de ilk ateşi Denizli'de yaktı.     II. Bienal Teması: Efsane ile 24,25,26 Mayıs 2013 de gerçekleşti. III. Bienal Teması: Yapım Aşamasında ile 29,30,31 Mayıs 2015 de gerçekleşti.  IV. Bienal Teması: Dönüşüm ile 5,6,7 Mayıs 2017 de gerçekleşti.  V. Bienal Teması: Yansıma ile 2,5 Mayıs 2019 da Denizli Türkiye de gerçekleşti. VI. Bienal Teması: Oyun da 14,15,16,17 Ekim 2021 de gerçekleşti. Bu Bienalde;  Türkiye'nin ilk giyilebilir Cam Defilesi  ile kırka yakın sanatçının tasarladığı tasarımlar; yine sanatçıların kendileri tarafından üzerlerinde taşına

Sahnedeki Ressam

Resim
                          Tiyatroyu sever misiniz? Peki ilk ne zaman izlediniz? Ben ilk canlı tiyatromu izlediğimde 6 yaşında idim. O zamanlar ana okuluna gidiyordum. Okulumuzda yıl boyunca birçok tiyatrocu gelirdi. Bahsettiğim yıllar  96, 97... Hiç bu dönemlere benzemeyen, sosyal medyasız, insanların birbirleri ile yakın temasta olduğu seneler.        Tiyatro denilince Türkiye de en önemli isimlerin başında gelen bana göre en baş; Nejat Uygur. Ben onu en çok televizyondaki tiyatro oyunları ile tanıdım. Eminim benim gibi birçok kişiye tiyatroyu sevdirmiştir.             Televizyonun 90'larda en yaygın kitle iletişim aracı olduğu dönemlerde; Nejat Uygur tiyatroyu televizyona taşıyarak nice aileleri sanatla buluşturup, onları güldürerek evlere neşe olmuştur. Günümüzde komik olmayı hakaret ile birleştiren ve aradaki ince çizgiyi yakalayamayan komedyenlerin aksine o saygısını hiç bırakmadı. Bence gerçek yetenekte buydu.       Hayatını incelediğimde tiyatrocu olmak aklında hiç yokken pi

GÖLGEDEN YANSIYANLAR

Resim
        Her canlı ve cansızın yaydığı bir titreşim var ve her titreşimin bir frekansı. Bu frekans bazen yayılır bazen kendine çekilir. Bunu hissetmek mekanik dünyada gittikçe zor gibi görünebilir.  Yeni Medya Sanatçısı Candaş Şişman mekanik materyallerle hazırladığı çalışmaları ile izleyicinin ruhuna dokunan bir etkileşim oluşturuyor. Camın ses ve ışıktaki yansımaları ile bunu aktarır. Ben de bu çalışmaları sizlere sunmak istedim.      İzlerken sizi farklı bir alana çekiyor. "Gölgeden yansıyanlar" diye tabir ettiğim bu çalışmanın sizde de güçlü etkisi olacaktır. " Yakınlaşmaları, çünkü, önceleri uzak olmuş; uzaklaşmışlarıda, önceleri yakın olmuştur - her bir yakını için bir uzak; her bir uzağı için de bir yakın...       Bu denge, kişinin, temelinden anlaşılmaz bir dengesizlik olan yaşamın bir bütün olarak kavramasını da sağlar; anlamış olduğunu sandığı hiçbir şey, aslında, kavramamış olduğunu anlamasını da... "  Oruç Aruoba  Not: Görseller Candaş Şişman'ın 6.Ulu

Zeynep Karaaslan Folklorik Bez Bebek Müzesi

Resim
      Oyuncağı sevmeyen çocuk hatta insan yoktur diye düşünüyorum. Eski zamanlarda oyuncak fabrikaları yoktu. Haliyle insanlar kendi oyuncaklarını kendi yapardı. Büyüklerin yaptıkları yanında çocuklarda kendi oyuncaklarını yaparak hayal güçlerini ve el becerilerini geliştirirlerdi. Oyuncakların çocuklar üzerindeki gelişimine katkısı tartışmasız. Asıl mesele nasıl oyuncaklar ile oynayacakları. Son dönemlerde internet oyunlarının çocuklar üzerinde çokta yararlı olmadığı biliniyor. Yani somut nesneler ile oynamanın çocuğun yaşantısına katkısı büyük.        Zeynep öğretmen de bu durumu fark etmiş olacak ki birçok geleneksel bez bebekler tasarlamış. Şimdi o bez bebekler Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından 2013 yılında "Zeynep Karaaslan Folklorik Bez Bebek Müzesi" ne  dönüşmüş. Geçmişten günümüze köprü kuran; kültürel değerlerin yaşanmasına vesile olan öğretmenimizin müzede 500 adet den fazla el yapımı oyuncakları bulunmakta.      Müze Denizli şehir merkezinin tarihi evlerinde