Kayıtlar

"Cam Resimler" Hayal İncedoğan

Resim
     Adagietto No:2  Hayal İncedoğan 2019      Sanatçı Hayal İncedoğan’ın Cam (ayna) malzemelerden ürettiği "Cam Resimler Serisi" çalışmaları müzik ve botanik esintili. Bir o kadar yapımı zor aynı zamanda çok etkileyici eserler.           Hayal Hanım çeşitli disiplinleri bir arada kullanması, insanda farklı boyutlar açıyor. Sıradan bir resme bakmıyorsunuz; içindeki melodiyi ve doğanın eşsiz incelikli desenleri arasında geziniyorsunuz. Bende bu gezintilerle müzik terimlerine dair çok şey öğrendim.        İlk sıradaki tablolar 2019' daki ADAGIETTO ' lar Müzisyen Gustav Mahler'e saygı niteliğinde.  Adagietto No:1 Hayal İncedoğan 2019 "Adagio'lar, dinleyeni, genellikle kendine özgü bir ruh alemine çekip götürür ve İnsan, böylesine bir alemde oluşan yüce sezgiyi, alabildiğine anlamlı bir huzur ve sükun havası içinde algılar;  böylesine bir yaşantı, kederden, ıstıraptan, insanı yiyip bitiren, yorup yıpratan, dengede yoksun duygular olmaktan uzaktır;  yani ins

Safran Kokusu

Resim
«.... Yakut renginde bir gül, safran çiçeğinin hatırını sorarak: __ Yüzünü niye sararttın? Başını ne gibi mahmurluktan ötürü bağladın?  Safran Çiçeği cevap verdi: __ Aşk ateşinin dağlamasından sarardım. Sen aşk gamını çekememişsin, sadece adını işitmişsin... »  Rumi     Safran  aşkından mı sarardı bilinmez ama çok özel ve dünyanın en pahalı çiçeği olduğunu biliyoruz. Baharat olarak, ilaç ve renk boyası gibi birçok kullanım alanı mevcut. Bilimsel adı ise  Crocos Savitus...       Safran tarihçesi Milattan Önceye kadar uzanan bir Akdeniz bitkisi. Ekim ayında çiçek açan bu soğanlı çok yıllık bitki mor rengi ile toprağa neşe verir. Ama kısa süre sonra sarmaya başlamadan hasadı yapılır. Dünyanın birçok ülkesinde Kültürü yapılmakta. İlk sırayı Anadolu alırken son yıllarda sadece adını da Safran dan alan Safranbolu'da yetiştirmektedir. Ekim alanı daraldığı için Türkiye ithal etmek durumunda kalmıştır. Bu durum bizleri üzse de umarım kıymet verilip önemi  Anadolu da daha uzun bin yıllar dev

Şebnem Soydan ile Metamorfoz

Resim
    Ressam Şebnem Soydan'ın Denizli'deki ilk kişisel sergisi Mayıs 2022 de gerçekleşti. Metamorfoz adını verdiği sergi kelebek etkisi yaratan bir dönüşüm vaat ediyor.      Zaman zaman hepimiz bir iç diyalog kurarız, benliğimizle. Bazen öyle haller olur ki gerçekten bu dünyanın içinde nasıl nefes  aldığımızın farkına varamayız. Bir sancı başlar... İşte bu sancılar dönüşümün ayak sesleridir.     Hiçbirimiz 2020 den bu yana aynı kalmadık. Dünyaca bir salgın ve sonrasında yeniden bir sorgulayış başladı. Artık hayatı ve insanlığı daha çok önemser olduk, iyi ya da kötü sonuçta bir Metamorfoz bir dönüşüm yaşadık. Şimdi bu yazı kelebeğin kanat çırpmasına benzetiyordum ki Şebnem Hanımın sergisi düşüncelerime ayna oldu.      Nereden başladık? Nereye gidiyoruz?...     Resimlerdeki figürler bizi ruhun dönüşüm anlarına bir sürrealist maceraya sürüklüyor. Figürlerin canlılığı her an onların farklı bir alemden geldiğini yansıtır gibi... Ama biliyorum ki her şey bilincin oyunu. Dışarıya değil

Paralel Evren

Resim
   İstanbul (Ataşehir)  Das Das Gösteri Sanatları Merkezindeki ilk Dijital Sanat Müzesi olan X Media Art Museum da 2021 yılında  " Parallel Universe"  (Türkçe'si:  Paralel Evrenler)  gösterime sunulmuştu.      Vincent Van Gogh 'un tablolarını dijital boyama deneyimi ile izleyiciye aktaran sergi. Yapay Zeka formatlı yeni bir evren oluşturma çabası içinde. Klasik bir sunumdan çok farklı,  video görsellerden oluşuyor. Dijital Sanat diyebileceğimiz bu eserler, yeni yeni hayatlarımıza girmişken Paralel Universe ufuk açıcı etkisiyle çok başarılı bulduğumu söylemeliyim.      İlk etapta ne olduğunu anlamanız zorlaşabilir. Kendinizi uzay boşluğunda hatta evrenin ilk oluşum teorisi olan Big Bang ile yan yana geldiğinizi düşünebilirsiniz ya da bir yapay zeka yazılımlı sistemin içinde. Sistemde o dönüşümü deneyimlersiniz adeta.    Oluşan etki göz alıcı, yer yer ürkütücü ama nefes kesici. Sonra Klasik müzik tınıları ile Van Gogh'un tablolarının akıntısına kapılırsınız. Yenid

Okuma Sanatı

Resim
      " Kitap okumak bir sanattır, belki de yazmak kadar güç bir sanat."  Peyami Safa     Peyami Safa'nın sözlerine katılıyorum. Çünkü iyi, kötü herkes yazarak ya da konuşarak bir şekilde kendini ifade edebiliyor. Okumayı her ne kadar sevdiğini söylese de maalesef çoğu kişi bunu eyleme dökemiyor. O yüzden diyor ya yazarımız güç bir sanat diye. Edebiyatçılarımızı ayrı tutuyorum tabi ki yazmanın basit bir şey olduğundan bahsetmiyorum. Sadece iyi bir okur olmak ne demek? bunu sorguluyorum.     Okumanın önündeki başlıca engel zaman, vakit bulamama hali. Bulanlarda ne okur ya çok satanlar ya da sevdiği tek yazar belli bir kategorideki kitaplar...        Öncelikle zaman yaratmak için illa gün için de saatlerce boş vaktimizi beklemekten bahsetmiyorum. İşimiz, okulumuz ve daha bir sürü sorumluluklarımız var. Bekleyemeyiz! yalnızca günlük sorumluluklarımıza kitap okumayı dahil ederiz! Bunu görev haline getirirsek bu süreç bizde sıkıcı bir durum yaratır. İşte kitap okuma sanatı da

Sevgi Dili

Resim
   Sevgi tüm canlıları bir arada tutan bir duygu bazen duygudan daha fazlası yaşama sebebimiz. Sevgiyi her yerde görebiliriz.    Sevgi kimilerine göre acı bir şeydir. Çünkü onlar sevgi sandıkları şeyin zihinlerindeki şemaya uygun olamadıklarını gördüklerinde yaşadıkları bocalama ile sevginin acı bir deneyim olduğunu düşünürler.    Gerçek sevgi ise acı vermez, yormaz, senin farkındadır. Sevgiye ulaşmak için olmadığın biri gibi davranmana gerek kalmaz. Her halinle kabulde, an'da ve sevgiylesindir. Sevgi dilinin ilk kuralı ise "Önce kendini sev!"  "Seni seviyorum" diye güne başla. Sen kendini sevdikçe sevenlerin de o ölçüde artacaktır. Ayrıca Sevgi tek bir kişiye bağlı bir şey değil tüm evrenle kucakladığımız bir şey.  Tüm Dünyanın ihtiyaç duyduğu değişim dünyanın sevgi dilini öğrenmesine bağlı! O zaman tüm Dünya da "seni seviyorum" Ne anlama geliyor öğrenelim mi? Afrikaanca (Güney Afrika Dili); Ek is lief vir jou Almanca; Ich liebe dich Arapça; Ene aheb

İklimcil: Mevsimler Sürüklenirken

Resim
     SALT BEYOĞLU 2021 Araştırma - Sergisi "İklimcil: Mevsimler Sürüklenirken" tematik beş sergiden oluşuyor.  I. Kurak Topraklar       Mezopotamya'nın Bereketi Hilal'inden yola çıkarak, günümüzde tarım toplumunun sanayi devri sonrası karşılaştığı olguları irdeliyor. Toprağın bereketinden, insanların kısırlık sorunlarını paralel eksende inceliyor. Aynı zamanda belli dönemlerin tarım politikaları, tarımda kullanılan zararlı ilaçlar, Arkaik dönem heykelleri, buğday, tarımda kullanılan tırpan, ata tohumları gibi bir çok argümanın sergilendiği Kurak Topraklar...  İzlenimimde "Toprakta mı kısırlaşıyor insanlar gibi?" gibi bir soruyu hafızama kazıdı. Uzun ve derin incelenmesi gereken bir sergi.  II. Kaçakların İzinde      Balık çiftliklerinin özellikle Ege sahillerindeki tesislerden kaçan balıkların Karadeniz'e ulaşıp farklı türler ile değişime uğraması ya da gittikleri denizlerde suyun yapısını değiştirmesi sorununa dikkat çekmek adına. Kaçakların İzinde vide

Kahve Kokusu

Resim
"... Verin elinizi kahve kokulu sahillere..." Turgut Uyar    Kahvenin egzotik dokusu tüm dünyayı etkileyen ve dünyada en çok tüketilen meyveler arasında. Bende bir kahve tiryakisi olarak kahvenin kokusunu takip ederek sırrını keşfe çıktım.  Jean - Baptiste Debret / 1818     Kahve ağacı her daim yeşil kalan, geniş ve kalın yapraklı bir yapıdadır. Beyaz çiçeklerinin yuvarlak ve kırmızı meyveye dönüşmesiyle başlar kahve hasadı. Sırrı ise içinde saklıdır. Her küçük meyvenin içinde bulunan iki adet çekirdeğin kavrulup, öğütülmesi ve ardından suyla demlenmesi ile kahve içime hazırlanır.  Candido Portinari / 1940   Kahve kimilerine göre Yemen'de Sufiler  tarafından tesadüfen, kimlerine göre de Etiyopyalı çoban Kaldi ( Khaldi) ile bulunduğu söylenir. Ama orta Afrika'dan  yayıldığı çoğu kaynaklarca kabul görmüştür.  Kahve Keyfi, Pera Müzesi     Kahve asıl ününü Osmanlı İmparatorluğu zamanında Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşar. Saraya getirilen kahve çok sevilir. O dönemde