Kayıtlar

IV- Antik Çağın Bilgini: EPIKTETOS

Resim
Hierapolis Antik Şehri    Epiktetos Milattan Sonra Birinci Asırda yaşamış ve doğum yeri Hierapolis (Denizli). Köle olarak dünyaya gelen Epiktetos: " Satın alınmış adam, esir, uşak" demektir. Antik Roma'da yaşayıp özgürlüğüne kavuşunca Felsefe okulu açmıştır.     Stoacı Felsefenin en önemli düşünürlerindendir. Hayattayken hiçbir eser kaleme almamıştır. Öğrencisi İzmitli Arrianus onun sohbetlerini bir kitapta toplamıştır. Antik döneme köleyken başlayıp çağımıza kadar adından söz ettiren bu bilginden ilham veren sözleri sizler için derledim. Yeter ki değişimi ve iyi yönde gelişimi arzulayalım. Çünkü kölelikten bilgeliğe her zaman yol vardır.   " Kişi edimleriyle kendini gerçekleştirir " ⚜ "Olaylar bizi incitmez fakat olaylara bakışımız bizi incitebilir" ⚜ "İçsel huzur iyi bir yaşamın kapısını açar" ⚜ "Bilgelik edimlerinizle açığa çıkar, konuşmalarla değil" ⚜ " Bilgelik dolu bir yaşam, kişisel uyanıklık ve dikkat üzerine kuruludur&

SODOM ve GOMORE

Yazar: Yakup Kadri Karaosmanoğlu Roman Konusu    İstanbul'un işgal halindeki durumunu anlatır. İstanbul'u işgal eden İngilizler ile onlarla iyi ilişkiler içinde olan Milli Mücadele ruhundan uzak Türklerin halkına davrandığı kötü halleri anlatır. Yazar işgal altındaki İstanbul'u Sodom ve Gomore şehirlerinin halkına benzetir. Yorum:  Sodom ve Gomore Kuran'da geçen Lut Kavminin yaşadığı şehirler. Bu şehirler toplumda yaptıkları yüzünden nasıl helak olduysa, İstanbul halkıda onları yurtlarından etmek isteyen İngilizlerle samimi ilişkiler içinde olmasının bir helak olma hali olarak benzetmektedir. 

Kürk Mantolu Madonna

Yazar: Sabahattin Ali Roman Konusu     Raif Bey hastalanınca iş arkadaşı onu ziyarete gider. Ve ona kendi özel hayatıyla ilgili bir defter verir. Raif Bey ailesi tarafından Almanya'ya eğitim için gider. Ama katıldığı bir sergide kürk mantolu kadının resmine hayran olur. O kadının ressamın kendisi olduğunu öğrenir ve keman çalarak hayatını geçindiren resmin sahibi Maria Purder ile karşılaşır. Birbirlerine delicesine aşık olurlar.        Raif Beyin babası bir zaman sonra hastalanınca Türkiye'ye döner. Babası ölen Raif Bey sık sık mektuplaştığı Maria için Türkiye'de yaşayacakları evi hazırlar. Maria son mektubunda Raif' e bir süprizi olduğunu söyler. Ve uzun bir süre mektup yollamaz. Raif insanlara olan güvenini kaybetmiştir. İçe dönük, sakin sadece etrafındaki insanlar için yaşayan bir adam haline gelir.     Bir gün Berlin'de tanıştığı Frav Van Tiedemann adında bir kadınla tanışır. Kadının yanında küçük bir kız vardır. Birlikte trenle Bagdat'a giderken Türkiye'

Ressam Seda Sarı ile Söyleşi

Resim
Genç ressam Seda Sarı ile tanışmanızı çok istiyorum. Kendisinin benim bir sanat İzleyicisi olamamda katkısı çok büyük. Özellikle Salvador Dalî' yi bana sevdiren kişi olmuştur. Soyut resim hepimiz için anlaşılması kolay değil ama iyi bir referansla bu konu artık sizin için hayatın gizemini çözmek gibi bir heyecan oluşturur. Bugün de bu heyecanın devamı bir sohbet gerçekleştirdik.  Merhaba Seda Hanım sizi tanıyabilir miyiz? Seda Sarı: Merhaba Şeymacığım öncelikle bu güzel Bloğunda bana da yer verdiğin için teşekkür ederim. Yazılarını severek takip etmekteyim.  Ben Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü 'nden mezunum. Bursa 'nın Yenişehir ilçesinde yaşamaktayım ve Güzel Sanatlar öğretmenliği yapmaktayım. Ayrıca öğrencilerimle de bol bol sergiler düzenliyoruz. Özel Eğitim okullarında da eğitim vermekteyim. Öğrencilerime, gençlere ve insanlığa hep çalışmalar yapmayı hedefledim ve elimden geleni de yapmaya çalışıyorum. Üniversite de bizi yetiştiren hocamız Do

"Denge" Karma Sergi

Resim
     İnsan ve yaşam arasında bir denge vardır. İnsan bu dengenin içinde var olurken varlığına bir iz düşüm katma çabasındadır. İşte tüm bu çabanın nedenidir Sanat... Ve insan ile yaşam arasında ince bir çizgi...       Bu çizgiyi yeniden yorumlayan Denizli'deki ressamlar. Oluşturdukları ortak denge ile tuvallerine bir iz düşüm bırakıyorlar. Her tuval farklı bir teknikle ele alınmış.  "DENGE" adını verdikleri serginin ressamları:  Bahar Bilici Öztürk Özgür Lebeoğlu Hatice Altın Selek Seyhan İlhan Emre Yıldım Elif Kocaman Akgül Selim Ceylan Pınar Başer Semih Atalay Emel Keysan  Sevinç Aslaner "Denge, bir kişinin varoluşuyla, bilgisiyle, davranışlarıyla ve sahip olduğu sanat anlayışı ile birlikte var olmasıdır. Bu unsurlardan hiçbirini ihmal etmeden kendini tamamlamasıdır." Doğan Cüceloğlu  Bahar Bilici Öztürk Seyhan İlhan Selim Ceylan Elif Kocaman Akgül Hatice Altın Selek Özgür Lebeoğlu Semih Atalay Emre Yıldım Emel Keysan  Pınar Başer Sevinç Aslaner Not: Fotoğraf

Sanatçı Bahar Bilici Öztürk ile Söyleşi

Resim
Merhaba Değerli Sanat İlhamlı© okuyucuları Söyleşi köşemizin konuğu Ressam Bahar   Bilici   Öztürk Hanım. Kendisi Gazi Üniversitesi Lisans, Hacettepe Üniversitesi Yüksek Lisans mezunu yakın dönemde  Doktorasını aldı. Aynı zamanda  Denizli de Görsel Sanatlar öğretmeni. Bir yandan da Profesyonel Görsel Sanat çalışmalarını sürdürmekte.  Denizli de kendisiyle keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Gelin Bahar Hanımı daha yakından tanıyalım... Merhaba Bahar Hanım sizi "Uzun Bir Hikâye" serginiz ile tanımıştım. O zamandan bu yana birçok sergide yer aldınız. Peki Bahar Hanımın hikayesini yakından dinlersek neler söyler? Bahar Bilici Öztürk: Merhaba Şeyma'cım öncelikle sürdürdüğün geniş konu çeşitliliğindeki bloğun sayesinde Denizli’ye sağladığın kültürel ve sanatsal etkileşim için çok teşekkür ederim. Geçen sene “Uzun Bir Hikâye” adlı sergime iştirakin ve ardından yaptığın pek çok sanat sohbetleri, ilgili paylaşım ve yazıların bizleri seni tanımış olmaktan dolayı hem gururlandırı

Manolya Kokusu

Resim
       Manolya etkileyici kokusu ve asil duruşu ile her daim sanatın merceğinde olmuştur. Manolya kokulu tabloları derledim bu yayında. Kendini böyle ihtişamlı saklamadan var edebilen bir ağaç aynı zamanda. Akdeniz iklim türüne ait. İsmini onu keşfeden botanikçi Pierre Magnol' dan adını alır. Mayıs ayında açmaya hazırlanır ve yaza Manolya kokuları ile gireriz. İri Beyaz Manolyalar Latince Magnolia Grandiflora kış boyunca yaprakları yeşil durur. Yaprak döken türü Magnolia Kobus da yeşil yapraklar büyümeden çiçeklenir adeta görsel şölene dönüşür. " Bütün ihtiraslarımdan, arzularımdan ve korkularımdan kurtulduğum, bir yabani manolya çiçeğine dönüştüğüm an..." Ahmet Altan  Altın Kadife Kumaş Üzerinde Manolyalar - Martin Johnson Heade  Manolya Çiçeği - John La Farge Manolya -  Charles Walter Stetson  Mavi Kadife Kumaş Üzerinde Manolyalar - Martin Johnson Heade Kızgın Manolyalar - An Gyungsu Manolya - Candido Portinari  Sanatçı Ohara Koson  Manolya - Elena Brady Sanatçı - MASHI

Zümrüdü - Anka

Resim
❝ Zümrüdü- Anka'yı görmek ve Kaf Dağına ulaşmak için yedi dipsiz vadiyi aşan otuz kuş, Anka'nın yuvasını bulduğunda orada bir ayna olduğunu fark etmişler. Merak edip yaklaştıklarında aynada kendilerini ve aynı zamanda hepsi de tek tek birer Zümrüdü - Anka'ymış! Çünkü aradıkları kendileriymiş. Gerçek yolculuksa, kendine yapılan yolculukmuş. Bir zorlu yolculuk bir aynaymış! Kendi gerçekliğine giden bu yolculuğun buluşma noktası ise Zümrüdü - Anka'ymış ❠     Öğretmen Mehlika Yazgıç ve öğrencileri; Ali Ekenel, Atahan Akçay, Ceylin Betül Akkaya, Deniz Ateş, Ece Güler, Duru Özdemir, Mehmet Umut Gökalp, Melih Köse, Tanem Cızlakoğlu tarafından yapılmıştır.     Zümrüdüanka masalı Orta Doğuda insanın ruhsal dönüşümünü simgeleyen mitolojik bir kuştur. Fotograftaki çalışma da bu tema ile yapılmış ve Eskişehir Masal Şatosu' nda sergilenmektedir.

Vintage Tablolar

Resim
Ressam Tahir Etker   Ressam Tahir Etker  Ressam Tahir Etker  ( Ressam Hoca Ali Rıza'nın peyzaj tablosunun bir tasviri)  Tahir Etker 

Bilecik Müzesi

Resim
   1794 yılında jandarma binası olarak inşa edilen bugünkü Bilecik Müzesi' si binası daha sonra 1921-1922 Yunan işgali sırasında tamamen yıkılır. Binanın yerine adliye binası yapılır ve 1995 yılına kadar hapishane olarak kullanılır. Kültür ve Turizm  Bakanlığına verilen bina restore edilerek 2006 yılında müze olarak hizmete başlamıştır.     Şehrin tarihi İ.Ö. 3000 yıllarına dayanır. Müzede tarih öncesi çağlarla birlikte günümüze kadar olan dönemlerin tarihinden eserler sergilenmekte. Tunç çağına ait eşyalar Bilecik' in kalay çıkarıldığı bir merkez olduğunu öğreniyoruz. Sırayla Frigler, Persler, Roma İmparatorluğu, Bizans, Osmanlı Devleti, Türkiye Cumhuriyeti gibi devletlerin egemenliğine girmiştir.     Konumu itibari ile İstanbul gibi liman şehirlerine giden yolların güzergahında olması tarih boyunca savaşların çok fazla etkisinde kalmıştır. Selçuklu Devletinden ayrılıp kendi devletini kuran Osman Bey ve onun kurduğu devletin altı asırlık imparatorluğunun ilk adımlarının atıldı