Kayıtlar

Ekim, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Resmin Üstadı Utku Varlık ile Söyleşi

Resim
     Utku Varlık 1942 Türkiye doğumlu Sanatçı;  1961- 1966 yıllarında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisinde Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Sabri Berkel atölyelerinden mezun. 1970  Paris  de Ulusal Güzel Sanatlar Yüksekokulu'nda eğitim alan Sanatçı, günümüzde Paris'teki atölyesinde çalışmalarına devam etmektedir.  Figürü kendine has yorumu ve  boyalarındaki ahenk  beni alıp başka diyarlara götüren ender Ressamlardan.      Sanat Tarihine yakın tanıklık ve onca uluslararası bir çok ülkede eserleri sergilenen Utku Varlık ile Sanat İlhamlı okuyucuları için çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Merhaba Utku Bey, Ressam olmanın dışında aynı zamanda yazarsınız. İlk kitabınız Zero Hipotez Fragmanlar dışında ikinci bir kitap ne zaman geliyor? Utku Varlık:   Covid ve sonrası başka özel nedenlerle yazıyı bitiremedim, oysa kitabı bu 2022 sonbaharı olarak düşünmüştüm. “AZİZ’E DAİR” ; kitabın adı 1995 yılında yitirdiğimiz yakın dostum Aziz ...

ANTİK YANSIMALAR-II °İnci Türkoğlu

Resim
-Nike-    Antik dönem, ilk çağ medeniyetlerini kapsar. Çok tanrılı dinler, mitolojiler, savaşlar, efsaneler hepsi o günden bugüne hala ilham olmakta bizlere. Arkeolojideki her yeni keşiflerle birlikte tekrar şekillenmekte.      Akademisyen Sanat Tarihçisi İnci Türkoğlu 'un "ANTİK YANSIMALAR-II" adlı Resim sergisi de Antik dönemden esintiler sunmakta.      Sergi girişinde Nike yani eski Yunan Zafer Tanrıçası bizi karşılar (Roma Mitolojisindeki adı Victoria'dır). Hitit, Yunan medeniyetlerinin savaş tasvirleri, mitolojik tanrılar, Doğu ile Batının kaynaşmasını sağlayan Büyük İskender ve Yunus peygamberin o efsaneleşen  balığın karnına düştüğü an gibi...  «... Makedon tahtına bir vâris bırakmadan yola çıktı. Ama saraydan ayrılmadan önce tüm varlığını yakınları arasında paylaştırmış.. Yakınlarından biri ona: ‘Kendine ne ayırdın peki?’ diye sorunca, İskender onu ‘Umut!’ diye yanıtlamış...»  Valerio Massimo Manfredi -Büyük İskender -...

Kumdan Sanata

Resim
" Cam, saydam yaşamın her alanında kullanılan yaygın bir  malzemedir. Uygarlığımızın tarihsel yoldaşı olan cam, yolculuğuna Anadolu'dan başladı denilebilir. Bir uygarlıklar köprüsü olan ülkemizde yapılan kazılarda bulunan antik cam kalıntıları bunu gösterir. Antik Çağ'dan Türklerin Anadolu'yu yurt edinmesine kadar geçen süreçte Anadolu Arkeolojinin her dönemi camla iç içeydi. Anadolu Selçuklarında camın varlığı bilinmektedir. Beyşehir Kubat Abad Sarayı kalıntılarındaki bulunan tabak, cam kandil ve pencere camları Selçuklu Sanatı içinde gelmiş camcılığın var olduğunu gösterir. Anadolu bir cam ülkesidir.      Osmanlı'da sarayın Ehl-i Hiref Sanat örgütü kayıtlarında ve Nakkaş Osman'ın ünlü düğün kitabı Sürname-i Hümayun'da At Meydanın' daki muhteşem gösteriyi izleyenler "camyer"lerin  geçiş sahnesini hatırlayacaklardır.     Cumhuriyet ülkemizde camın gelişme dönemidir. Kullanım eşyasından giderek sanatsal bir malzeme haline dönme yolu izleyen cam...