Gezgin Tevfik Saraç ile Söyleşi
Tevfik Saraç: Adım Tevfik Saraç .51 yaşındayım. Bir bisiklet sevdalısıyım. Bisiklet sevdam uzun vakittir devam ediyor. Küçüklüğümden beri her zaman bisiklet kullandım ve son yıllarda daha çok ilerlettim, geliştirdim. Her hafta 50-60 km pedallı yordum. Bir müddet bu beni kesmemeye başladı. Neden kesmiyor...
50 km gidiyorsunuz 50 km de geri geliyorsunuz. 100 km pedallamış oluyorsunuz. 100 km ciddi bir mesafe ama döndüğünüzde yine aynı noktadasınız. Neredesiniz?...
Bildiğiniz mekanda, bildiğiniz yerdesiniz, evinizdesiniz. Gittiğiniz gördüğünüz yerler hep aynı ve daha uzak yollara gitmek istedim. Nereye gidebilirim?...
Türkiye sınırları içinde nereye gidebilirim? Diye kendi kendime sordum. En uzak mesafe olarak Kars’ı belirledim Türkiye sınırları içinde. Bunun için hazırlıklara başladım. Haftada iki kere antrenman yaptım. Tam tura başlayacaktım ki Covid19 Salgını geldi. Salgından sonra iki sene ara verdim. 1 Temmuz 2021 de Edirne’den hayalim olan Kars’a pedallamaya başladım. 17 yaşında oğlum var. Yavaş yavaş ona da aşılıyorum bisiklet sevdalısı olması için. Okula bisikletiyle gidiyor. Spora gidiyor; yüzmeye, okçuluğa, gidiyor. Oralara da mümkün olduğunca bisikletle gider.
Turlarımda eşim her zaman beni destekledi. Oğlumda arkamdaydı. Okula gittiği için gelemedi ama küçük mesela çarşı merkeze (Edirne) indiğimizde benle geliyor ve arkadaşıyla bisiklet kullanıyor. Eşimde Halk Eğitim de Deri kursuna gidiyor. Benim bisikletin heybelerini o yaptı. Dedi “sen tura çıkıyorsun ben sana heybelerini yapacağım.” O harika çantaları o yaptı. Geçen sene onlarla tura gitmiştim. Herkesin dikkatini çekiyor. Çok güzel oldu yani eşim her zaman arkamda beni destekliyor.
Geçen sene tura çıkmadan önce biz ailecek Şeyma Aydın ile görüşüyorduk. Onunla görüşürken;
“Tevfik abi dedi sen tura çıkıyorsun. Bunu sosyal medyada paylaşsan daha iyi olur” diye.
O işlere çok merakım olmadığı için bana teklifte bulundu; “ben senin sosyal medyanı yönetirim. Küçük küçük hikayeler yazarım, gönderdiğin resimleri paylaşırım” diye. Ben de “tamam” dedim.
Uzun zamandır ben ona menajerim diyorum. Telefonumda Menajerim Şeyma diye kayıtlı. Sağ olsun geçen sene bana çok yardımcı oldu. Bu sene de yardımcı oldu. Küçük hikayeler yazıyor, resimleri düzenliyor. İki senedir Instagram adresimde bana yardımcı oluyor. Buradan kendisine çok teşekkür ediyorum ve 19 Ekim doğum günü. İyi ki varsın değerli Menajerim Şeyma, doğum günün kutlu olsun!
Şeyma Hanıma buradan selamlarımızı gönderiyoruz. İnsanın çevresindeki insanların desteğini alması çok güzel bir durum. Ayrıca ebeveyn olarak iyi bir rol model olmuşsunuz. Bu gerçekten çok kıymetli tebrik ediyorum Tevfik Bey sizi ve eşinizi.
İki tur Türkiye’yi bisikletle dolaştınız. İki turun rotası nasıldı? Hem ikisi arasındaki farklar nelerdi? Size ne kazandırdı?
Tevfik Saraç: Geçen sene 1 Temmuz da (2021) kısıtlamalar kalkmasıyla birlikte ben turuma başladım. Edirne’den Kars’a doğru pedalladım. Tura başladığımda Edirne 41 dereceydi çok sıcak bir havada başladım. Çok sıcaktı hava, yukarıdan sıcak vuruyor, asfalttan sıcak vuruyor o zaman dudaklarım patlamıştı sıcaktan. İlerledikçe Doğuya doğru tırmanışlar başladı. 2 Bin Km pedallamaya başladım. Kars’tan daha önce Yozgat, Erzincan, Erzurum hep tırmanışlar olduğunda oraya vardığımda 26-27 dereceydi sıcaklık. Akşamları üzerimize hırka giyiyorduk. Buradan sıcak havadan soğuk havaya ilerlediğim için geçen sene fazla yorulmadım.
Bu sene Kars da başladığımda sıcaklık 26 dereceydi tam tersine yine aşağı doğru indikçe (Güneydoğuya) Mardin, Urfa oraları çok sıcaktı. Hatta Mardin de 45 dereceyi gördüm. O kadar sıcaktı ki pedallamak bile zor geliyordu. Suyum bitti. Çözümü şöyle buldum; yol kenarında mataramı yoldan geçen arabalara doğru sallıyordum. Onlarda bu arkadaşın suyu bitmiş diye benim yanımda duruyorlardı. Böylece suyumu alıyordum. Yanında ne kadar çok su olsa bile hava sıcak olduğunda çok çabuk ısınıyordu.
Bisiklet sporuna önemli bir farkındalık kazandırdınız diye düşünüyorum. Başka projeleriniz var mı bununla ilgili?
Tevfik Saraç: Benim projelerim bisiklet üzerine... Hayalim demeyelim de... Ben kendi evimi bisiklet odası yapıp , uzun yoldan gelenler için düzenlemek istiyorum. Köydeki yerime uzun yoldan bisikletle gelecek kişilere kapımız açıktır. İster evde kalabilirler ister bahçemizde çadır kurup kalabilirler. Orayı biraz daha geliştirip sosyal medya da paylaşmak istiyorum. Avrupa üzerinden gelip İran’a gitmek isteyen ya da Japonya’ya, Çin’e gitmek isteyenler, dünya turuna çıkanlar buradan Edirne Kapıkule’den geçiş yaptıktan sonra gönül rahatlığıyla yani kalıp öyle yoluna devam edebilir. Orada ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Uzun yolda bizim en büyük sorunumuz duş almak. Duşunu alabilir, internetten faydalanabilir. Yıkanacak eşyaları varsa onları yıkayabilir. Burada Türkiye’ye geldiğinde ilk Edirne’ye giriş yapıyor. Onun için onları Edirne’de gezdiririm... Böyle bir projem var; Edirne de bir bisiklet evi kurmak. Keşke her tarafta olsa.
Bizim gibi bisiklet sevdalıları gittiği zaman her şehirde böyle konaklama alanı olsa bizim içinde iyi olur. Belki de ilk adımı ben atmış olurum. Buradan öbür şehirlerdeki arkadaşlar duyarsa en azından her şehirde bir tane bisiklet evi olursa bisiklet ihtiyaçları karşılanabilir.
Rota olarak farklı projeler var mı diye sorarsanız?
Var tabi ki! İnsan böyle işe girdikten sonra Türkiye’den de dışarı çıkmak istiyor, bir yurtdışına. Ben ilk başta Türkiye’yi gezmek istiyordum. Hayalim olan Kars’ a gittim sonra Mardin’i çok istiyordum. Mardin’i de gördüm. Hayalim olan Kars ve Mardin’i gördükten sonra her pedalladığım Km benim için bir artı olarak sayıyorum.
Yurtdışında nereye gidebiliriz? İran’ı çok merak ediyorum. İran’a gitmek isterdim. İran’ın şimdi ki sıkıntılarından dolayı ne zaman gidilir bilmiyorum. Avrupa bizim için hayal oldu. Döviz kurlarının yükselmesi, Euro’nun 18-20 € varmasından dolayı bizi çok zorlar. Artı Avrupa da istediğiniz yerde çadır kuramıyorsunuz. İstediğiniz yerde ateş yakıp kendi ihtiyacınızı karşılayamıyorsunuz. Akşamları ateşimi yakayım orada ısınayım veya bir yerde tüpümü yakıp yemeğimi yapayım... Tabi bunlar Avrupa’ya giderseniz kısıtlı. Otelde kalmaya mecbursunuz. Otelde kaldığınızda 30-40 € dan aşağı konaklama imkanınız yok. Seneye kısmetse bir Aydın olabilir. Nasip neden olmasın!
Bisiklet Evi gerçekten çok hoş umarım sizden ilham alanlar olur. Gezilerinizde Kültürel & Sanatsal mekanları da gezdiniz. En etkilendiğiniz Müzeler, Şehirler neresi oldu?
Tevfik Saraç: Geçen sene gittiğim en güzel şehir kesinlikle Kars Ani Harabeleri idi Çok etkilendim. Çok güzeldi. Oturdum orada 1 saat sadece oturup oradaki güzel manzarayı izledim. Şehir olarak neresi güzeldi, Eskişehir. Parkları, bisiklet yolları olsun orası çok hoşuma gitti.
Bu sene ise tabi ki Mardin hoşuma gitti. Müze olarak Zeugma Müzesi, Çingene kızını görmek çok güzeldi. Halfeti , Hasankeyf oraların ayrı bir güzelliği var. Halfeti de tekne turu yaptım. Eski Hasankeyf’i bilmiyorum ama herkes “Mağaralara gidiyorduk şimdi öyle onları görme şansınız yok. Tekne turu yapma şansınız var ama eskisi gibi olmuyor” diyor. Ben gitmediğimden karşılaştırma yapamıyorum.
Bu seneki yaptığım Güneydoğu turuna çıkmadan önce arkadaşlar orası tehlikelidir diye endişelendiler. “Oraya gitmesen daha iyi olmaz mı? Başka bir tur yap.”...
Benim ön yargım yoktu. Benim hiçbir zaman önyargım olmamıştır. Bu beni şaşırtmadı öyle oldu. Oradaki insanlara güveniyordum. Misafirperver olduklarını söylememe gerek yok, kesin bir şey. Gittim, aynı benim umduğum gibi güzel bir tur oldu. Hiçbir önyargım olmadan çıkmıştım. Kötülüklerle, kötü insanlarla karşılaşmadım. Tam tersine çok iyiydi.
Bir şehre geliyorum. O gece orada konaklıyorum. Ertesi gün gezilecek yerleri gezdikten sonra ikinci gün yine yoluma devam ediyorum. Mardin’e geldiğimde beş gün kaldım. 6. Gün yoluma çıktım. O kadar güzel yerler gördüm o kadar güzel insanlarla karşılaştım ki...Her şeyimi onlar karşıladı. Yememden, içmemden, arkadaşlık olarak da çok hoşuma gitti Mardin.
Mardin de Zahit Mungan ile görüştüm. Zahit Mungan bir uçurtma sevdalısı (Onu Instagram’dan takip edebilirsiniz. Instagram @zahit.mungan ). Onu ziyaret ettim çok duygulandım. Instagram da onu takip ediyordum, Youtube dan bakıyordum. O kişiyi karşında görünce çok farklı oluyor. Hep sosyal medyadan tanıyorsunuz.
Kendisi 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günün de Diyarbakır’da On Gözlü Köprü de kızlarla birlikte uçurtma uçurdular. Çok aktif biri geçen haftalar İstanbul da idi. Oradan önce Van’daydı. Çok çok iyi güzel bir insan. Onunla da tanıştığıma çok memnun oldum. Mardin’e herkesin gitmesini tavsiye ederim.
Anadolu çok kıymetli kültüre sahip. Böyle değerli yerleri görmek gerek. Bu bir bisikletle bile olurun cevabını verdiniz. Zahit Bey Uçurtma Sanatçısı bende keyifle ve ilgiyle takip ediyorum. Hayalini eyleme döken sizin gibi insanlar artsın. Çünkü hayal edersek gerçektir.
Sizin gibi bisiklet turları düzenlemek isteyenler varsa öncelikle onlara neler tavsiye edersiniz?
Tevfik Saraç: Ben her zaman söylerim. Benimki profesyonel bir bisiklet değil. Kendimde profesyonel değilim. Pahalı pahalı heybelerim olsun. Selem olsun... Onlar yok. Daha önceki zamanda da söyledim şimdi de söylüyorum. Herkes hayali varsa istediği tura çıkabilir. Ne olur? Daha güzel bisikletle günde 100 km rahatlıkla yaparsa bunda belki 60 km yapar. İki hafta gideceği yolu belki üç hafta gider yani gidilir.
Turculara bakıyorum Youtube da izlediklerim her bisikletle gidiyor. Tek tekerlekli bisikletle dünya turuna çıkanlar bile var. Aile olarak çıkanlar var. Küçük çocuğunu arkasına alıpta öyle gezenler var. Hayal ettikten sonra her şey başarılır.
Her bisikletle bu yol gidilir. Sadece gitmeden önce bu sene çok lastiğim patladı. Birazcık lastiklerinize dikkat ederseniz. Zırhlı lastik alıp içerisine iç lastiği aldıktan sonra hiç bir sıkıntı ile karşılaşmazsınız diye düşünüyorum. Pabuçlarını değiştirtirsiniz. Zincirlerine baktıktan sonra yol gidilir. Türkiye’de bir sıkıntı ile karşılaşacağınızı sanmıyorum. 50 km sonra bir bisikletçi çıkıyor. O da ihtiyacınızı karşılar. Uzun yola çıkarsanız yanına yedek lastik alabilirsiniz.
Bana en çok gelen sorulardan biri “Tek başına yola çıkıyorsunuz, korkmuyor musunuz? Tehlikeli değil mi? İki kişi gitseniz veya bir grup halinde gitseniz daha iyi olmaz mı?”...
Ben tek başıma gitmeyi daha çok tercih ediyorum. Bu arada da söylemek istiyorum benim bisikletimin adı Şükrü. Biz onunla gittik yani ben yalnız değildim. Şükrü ile beraber Türkiye turuna çıktık. Bazen insanın morali bozuluyor ben bu yola niye çıktım? Başlıyoruz Şükrü ile konuşmaya öyle de güzel maceralarımız oldu.
Ben tek başıma gitmeyi daha çok tercih ediyorum istediğim yerde kalabiliyorum. Ben bugün makarna yemek isterim arkadaş köfte yemek ister, olmaz. Ben çadırda yatmak isterim. O otelde yatmak ister, olmaz. Ben “Bu gördüğümüz kaçıncı şelale görmek istemem ”derim. O görmek ister. Ani Harabelerinde ben 1 saat oturdum. Sadece etrafıma baktım. O arkadaş istemeyebilir. Bundan dolayı ben tek başıma gitmeyi tercih ediyorum. Genellikle sağ olsun Doğudaki insanımız çok misafirperver. Beni davet etti. Şimdi böyle iki kişi, üç kişi turla olduğun zaman bunları yaşayamazsınız. Daha farklı bir ortam oluyor o zaman. Ama tek başınıza gittiğiniz zaman daha güzel. Bazı arkadaşlar vardır, grupla gitmeyi tercih eder. Bence tek başına gitmek daha güzel daha zevkli idi.
Çok teşekkür ederim konuğum olduğunuz için Sanat İlham’ lı okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Tevfik Saraç: Sanat İlhamlı okuyucularımıza çok teşekkür ediyorum. Röportaj için de çok teşekkür ederim Şeyma Hanım. Edirne dışından duyulmak çok mutlu etti beni. Soru ve cevaplar için açığım. Instagram üzerinden bilmek istedikleri soruları mümkün olduğunca en yakın zamanda cevaplamak için hazırım.
Tevfik Saraç ile iletişim kurmak isterseniz Instagram Sosyal Medya Hesabı: @vele.spitlitevfik
Yorumlar
Yorum Gönder
Sanat İlhamlı Kalın!