III- Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye
Jose Saramago'nun 1995 yılında yayınlanan Körlük romanı 2008 de sinemaya uyarlanmıştı. Distopya tarzındaki kitabın ve filmin konusunu aktarmak istiyorum;
Beyaz bir körlüğe yakalanan insanların zamanla salgın hale gelen bu hastalıktan karantinaya alınmasını konu alır. Tüm ülkeye yayılan bu körlük hastalığıyla insanlar bambaşka bir sürece yol alır. İlk karantinaya alınan kişiler Göz Doktoru ve gördüğü halde kocasını bırakmamak için kör taklidi yapan Doktorun Karısıdır. Daha sonra bir çok kişi karantina sürecine alınır. Tüm bunların oluşması düzeni bozar ve bir takım kişiler yüzünden Doktorun Karısı karantinada cinayet işlemeye mecbur bırakılır.
Doktor ve Karısı
(Mark Rufallo & Julianne Moore)
Körlük, 2008
"Bugün bugündür, yarın da yarın ben bugünden sorumluyum ama kör olursam yarından sorumlu olmayacağım. Neyin sorumluluğu! Herkes gözlerini yitirmişken benim hala görmekte oluşumun getirdiği sorumluluk"
Karantinada insanlar görmedikleri için her türlü sınırsız özgürlüğü deneyimler, başkalarının da haklarına tecavüz ederler. Hatta insanlarında bunlara karşı kayıtsız ve istekli olması büyük bir kaosa neden olur. Bir yangın sonucu karantinada olanlar hastaneden kaçarlar ve eski yaşantılarına geri dönerler. Fakat bıraktıkları hiçbir şey aynı değildir.
Şehir salgın yüzünden terk edilmiş, hayat durmuş. Körlüğe alışan insanlar sağlıklı oldukları zamanlardaki hayatlarını sorgularlar, yaptıkları hatalar ile yüzleşirler.
Bir zaman sonra karantinadan kurtulanlar, Doktorun Karısının yardımı ile yeni bir düzen kurup yaşamaya çalışır. Kısa süre sonra da ilk kör olan adamdan başlayarak sırayla yeniden görmeye başlarlar. Doktorun Karısı için ise durum tam tersi işler. Gören gözleri beyaz körlüğe yakalanmıştır.
Körlük bir metafor olarak konu alınması aslında gönül gözlerinin körlüğünün dışavurumunu yansıtmış. Hem kitapta hem filmde içimizdeki körlüğün hala var olduğunu görmekteyiz. "Körlük" eylemlerimizin sınırı, karşımızdakilerin sınırı, özgürlüğü ve vicdanı farklı bir deneyimle bizlere yeniden hatırlatıyor.
"Bir gelecek olup olmadığını bilmiyorum ama içinde bulunduğumuz şimdiki zamanda nasıl yaşayabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor. Gelecek yoksa şimdiki zaman hiçbir işe yaramaz, varlığı fark edilmez bile. İnsanlık gözleri olmadan yaşamayı günün birinde başarabilir ama o zaman da insanlık olmaktan çıkacaktır"
Jose Saramago
Roman, 1995 Nobel Edebiyat Ödüllü
İlgili Yayınlar:
💛
YanıtlaSil