İSTANBUL' DA ŞİFA BULMAK


  Sanat bana göre insanın şifalanmasını sağlayan bir alanken, "İstanbul'da Şifa Bulmak" adlı sergi ile bu konuda daha da motive etti. Sanat, birçoklarının aksine anlaşılamamak için değil anlaşılmak için yapılır. Bu konu her neyse dünyada ortak bir dil yaratmayı başarır. İnsanla var olan Sanatın, insanın her halini sorguladığı ve araştırdığı en zor alan. Hayatı zorlaştıran politikalardan uzak insanın varoluşuna anlam ve güzellik katıyor ya da bulunduğumuz kaos içinde şifa sağlıyor.
  
     Sergi İstanbul Taksim / Yaklaşım Tünelinde sergilenmişti. Tali alan olarak kullanılan mekanın şehrin merkezinde, hem de herkesi ilgilendiren bir tema "Şifa" ile kucaklıyor. Tünel bir ulaşım kanalından ziyade  bir zaman tüneli izleniminde. Heykelden, video işe, yerleştirmeden, resme, fotoğrafa kadar çok çeşitli medyumlar içeriyor. 

  Şehirlerde farklı mekanları Sanat sergilerine açmak bence çok önemli. Hem şehir ile bütünlük sağlıyor hem de sanatı daha geniş kitleler ile buluşma noktasına dönüştürüyor. 


Melis Bektaş'ın küratörlüğündeki sergide;

Araştırmacılar

( Cemre Gürbüz, Gabriel Doyle, Naomi Cohen)

Sanatçılar 

( Arek Qadrra, Berke Kopuz, Canavar, Deniz Çimlikaya, Ece Eldek, Eda Aslan, Eda Emirdağ & İrem Nalça, Emin Köseoğlu, İpek Yücesoy, İsmet Köseoğlu, Marina Papazyan, Metehan Özcan, SABO, Seydi Murat Koç, Umut Erbaş, Yekateryna Grygorenko)


    
    İpek Yücesoy "Oradalar - II" 

"Heykelim; ona bakana, sıcak bir yuva olmayı vadeden birer topluluğun görüntüsü. Karşımızdakileri de, güvenli olmayan bir dünyada, güvenli bir yer, bir topluluk arayışı olumlu sonuçlananlar, kesin ve daimi olarak ait olunacak o topluluğu bulanlar. 

Her gerçek topluluk gibi bu toplulukta  da yalnızca bugünden bakıldığında mevcut. Gelecekte yer almakta. 

Heykel, karşıdan aralarına katılabilecek bir topluluk görüntüsü verirken, yanına ulaşıldığında içine girilemez, içinde var olunamaz bir halde. 

Heykele yaklaşıldığında topluluğun görüntüsü yitiriliyor. Renk ve siluetten ibaret iki boyutlu kompozisyon elemanları ile karşılaşıyor. İki boyutlular ile oradan olmadıklarını işaret eden parçalar sadece heykelin mekanında ve konumlandırdıkları yerlerde; doğru uzaklıktan bakılırsa kapalılık, uzakta kalma ve gelecekte var olma hali gerçek bir hayali topluluğun göstergesi."




 Seydi Murat Koç "Bir Artı Bir Eşittir Bir"

" Zoe doğanın bir görüngüsü iken, bios yaratılmış toplumsallıktır. Bedenimiz, ırksal kökenimizi imleyen doğal özelliklerimizden tutun da etnik kimliğimizi refere edebilecek giysi, dövme vb. gibi işaretler ile çevrilidir. Bu da toplumsal hayat içinde kabulümüze reddimize mal olabilecek, yargıların yolunu açar. Kullandığım tıbbi makette, toplumsal yargılardan arınmış  ve tüm insanları kendi içinde eşit, doğa ile bir ve onun parçası olarak göstermek istedim."



Berka Beste Kopuz "Otobiyografi" 

"Bir ben, 

Kendime tanıdık. 

Bir ben

Kendime sakladığım

Bir ben 

Herkesten gizlenen

Bir ben 

Kendime yabancı

Bir ben

İçimde bilinmeyen" 




(detay)

  Hastalıklar, salgınlar bizleri kendi çizgimiz de bir iç sesi duyma noktasında bir arayışa sokuyor. Sanatçının "Otobiyografi" adını verdiği çalışması  bu konuda izleyiciye bir ayna oluyor. 




 Yasemen Cemre Gürbüz, 
Naomi Cohen, 
Gabriel Doyle

"Şifanın Çok Sesliliği" Harita ve Kavramlar


(detay) 

  Konum İstanbul merkezli harita ve o haritalarda uzantılı enlemlerde yer alan, geçmişteki azınlık hastaneler ile onlarla ilişkili fotoğraflar yer alıyor  Kent belleğindeki mimari ve sosyal algının izlerini taşıyor adeta. 




Yekateryna Grygorenko "Akabe" 

    Hastalık anları denizden gelen bir bilinmezlik sesi gibi korku verir ve zamanla uzaklaştıkça o korku ufukta kaybolup gider. Hastalık analarının farklı evreleri vücut parçalarını andıran yerleştirme ile bir hatırlatma anı yaşamakta. Kaçmadan o anların içinden geçme cesareti kabullenişi, ardından şifa için gerekli eyleme geçme gücü verir. 



Ece Eldek "Buluşma, Entalasyon" 

     Bu yerleştirmede  sanki buluşmak isteyip de birbirini göremeyen farklı yönlere odaklanmış bir ters yön kalabalığı var. Farklı arayışlardaki insan yığınlarının kapladığı bir meydan havası. Birlikte ama yalnız... 

    Aslında burada Taksim Gezi Parkının tarihinde mezarlık oluşu mezarlıkların kaldırılıp yerine askeri Taş Kışlanın yapılması ve tekrar yıkılıp parka yani yeniden açık alan oluşundan ilham alan sanatçı; Açık alan, meydanlar, mezarlık dahi olsa insanlığın birlik oluşunun bir şifa akışı gerçekleştirdiğine dikkat çekmeye çalışmış. Ölüm bizi birleştirir. Mezarlıklarda olduğu gibi.. Hastalık bizi yakınlaştırmalı, yardımlaşma ve şifaya yol ve köprü olmalı. 



Metehan Özcan "Kızılay'ın Öz Kızları" 

    Hemşirelik tarihine kısa bir giriş diye biliriz. Bu sloganda o geçmişe bir gönderme duvar çalışması. 




Arek Qadrra "21.yüzyıl Buluşmaları" 

  2021 de yaşanan son dönem salgın bizi sanatla şifa bulma yoluna itti. İyileşmemiz gereken bedenden çok bilinç seviyelerimiz ve ortak bir dil olan yine sanatın gölgesinde buluşmaya çalışıp şifalandığımıza bir imkan 21.yüzyılı... 



Marina Papazyan "Hemoglabinler& Karıncalar" 



(İngilizce detay) 




(Türkçe detay) 

 Marina Papazyan'nın bu çalışması; metal pano ve mıknatıs tutucular ile hazırlanmış. Hastalık mı kişilik mi diye sorgulanan, bir varoluş biçimi "Vampirlik" den ilham alınan edebiyat romanından alıntılar yer alıyor. 





Deniz Cimlikaya 







Canavar (Grafitti Sanatçısı) 

Duvar resimleri ile kompozisyon oluşturan bu tablolar. Şehrin, mimarinin bedendeki iz düşümü gibi. 





   Hastalık, salgın gibi birçok terimin terminolojik ve İstanbul gibi kozmopolit yapıdaki halkların özgün dilleri ile oluşan bir yerleştirme. 



Sağlıktaki birçok basılı yayından görseller, hastaneler, doktorlar, hemşireler gibi birçok geçmiş yaşanmışlıktan  projeksiyona yansıtılan görsel materyallerden bir sunum. 


Yazarın dediği gibi;

"Kimse kimseyi iyileştirmez, sadece beraber gülmek diye bir şifa vardır"
 Ece Temelkuran



İstanbul'da Şifa Bulmak 

Not: Fotoğraflara tıklayarak yakından bakabilirsiniz! 

Yorumlar

  1. Sanat dolu bir yazı olmuş, kaleminize sağlık 👏👏👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Tahsin Bey, aynı zamanda farkındalıklı bir çalışma idi. Geçmiş sergi olsada güncelliğini hala koruyor.

      Sil

Yorum Gönder

Sanat İlhamlı Kalın!

ÖNE ÇIKANLAR

III- Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye

Genç Ressam Süleyman Erdoğan ile Söyleşi

SANATTA YARATICILIK

Dönüşüm Etkisi

Doğukan Çiğdem ile Söyleşi

Şehrin Dokusu: Heykeller

Sanatçı Bahar Bilici Öztürk ile Söyleşi

Picasso'ya Dair

SARI IŞIĞIN İZİNDE