Sanat İlhamlı

      İstanbul Anadolu yakasında bulunan Kadıköy ilçesi köşk ve konakları ile meşhurdu. Günümüze kadar gelenleri azalsa da bir asrı devirenler arasında Ragıp Paşa Köşkü hala aramızda. Artık kullanılmayıp sit alanı kabul edilmiş.        II. Abdülhamit mabeyincisi Sarıca Ragıp Paşa tarafından 1906 yılında Mimar  Agutus Carl Friedrich Jasmund'a yapılmıştır. Ahşap işcilikliğin yoğun olduğu bir bina. Geniş bahçesi ve denize yakın konumundan dolayı yalı olarak tasarlanmış. Cumhuriyet'ten sonra da caddebostan plajlarına yakın konumu ile her daim ilgi çekmiştir.        İstanbul Anadolu yakasında 1980'li yıllarda deniz doldurma (yol genişletme) çalışmaları sonunda plaj da köşkte kara içinde kalsa da 2005 yılında plajlar yeniden yapılır. Eski yıllarındaki gibi olmasa da İstanbul'luların ve turistlerin denize girebildiği güzel bir mekan haline geldi. Hafta sonları çok yoğun olan sahil Ragıp Paşa Köşkü ile zamanın ruhunu sürdürmeye devam ediyor.  Ragıp Paşa Köşkü, 1906 Kaynak:   ww

        İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ilk olarak Dolmabahçe Sarayı'nda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisine bağlı olarak 1937 yılında  kurulmuştur. Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin Sanat koleksiyonunu geliştirmek ve sanatı ulaşılabilir kılma gayesi ile Ankara ve İzmir Resim ve Heykel Müzelerine koleksiyonuyla katkı sağlamıştır. Ayrıca  Türkiye de ilk Sanal Müze uygulamasını başlatan müze olma özelliğini taşır. Tophane semtin de Antropo 5 numaralı bina müzeye Mimar Emre Arolot tarafından dönüştürülerek Aralık 2021 yılında yeni yerinde ziyarete açılmıştır (Galataport yanı). Müze binasında kütüphane, kafe ve sanat eserlerinden ilhamla oluşturulan çeşitli eşyaların satıldığı magazası yer almakta. Müze Akademi atölyeleri ile çocuklara ve gençlere eğitimler sunulmakta. Güncel sergilerle de ilgi çeken Müze de bulunan koleksiyonlardan bazıları; RESİM: Nazmi Ziya Güren, Halil Paşa, Zeki Faik İzler, Ziya, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Fikret Mualla Saygı, Fahrünnisa Zeid, Cihat Burak, Şefik Burs

  Bir gün Pers Kralı Darius, Herakleitos'a mektup yazar: ✶ " Hystaspes'in oğlu Kral Darius, Efesli bilge insan Herakleitos'u selamlar. Doğa Üzerine adlı, anlaşılması ve açıklaması zor bir eser çıkarmışsın. Bazı yerleri senin sözlerine uygun olarak yorumlanırsa;  evren ve evrende tanrısal devinime bağlı olarak ortaya çıkan olaylar konusunda kuramsal bir güce sahip görünüyor. Ama birçok yeri kuşkulu kalıyor. Öyle ki edebiyattan çok iyi anlayanlar bile yazdığın esere doğru bir açıklama getiremiyorlar. Böylece Hystaspes'in oğlu Kral Darius senin derslerine ve Yunan kültürüne katılmak istiyor. Dolayısıyla en kısa sürede sarayıma beni görmeye gelmelisin.   Çünkü Yunanlılar çoğunlukla bilge insanlara önem vermedikleri için, onların ciddi olarak dinlesin ve öğrenilsin diye ortaya koydukları görüleri göz ardı ederler.  Ama benim yanımda sana her türlü ayrıcalık tanınacak. Her gün soylu ve ciddi bir söyleşi, senin öğütlerine uygun onurlu bir yaşam..." ✶✶ Efesli Heraklei

          Lise yıllarımda denk gelmiştim Bakireler Anıtı'na  o zamanlar tabi ki fotoğraftaki gibi değildi. Çocukluğumun da çok fazla Süreyya Plajına gitsek de daha önce fark etmemişim anıtı (ben çocukken adı plajdı. Ailemden duyduğum kadarı ile orası daha önceden çok güzel plajmış. Bunu çocuk aklımla hayal etmek o günler için  çok zordu. O bahsedilen modern plaj artık yok).         Anıtı gördüğümde kubbeli bir yapı beyazlığı gitmiş  simsiyah  bir halde idi ve yanındaki banka oturup yapının ne olduğunu anlamaya çalıştım; türbe mi, çeşme mi çok eski olduğu belli ama ne? O kadar kötü görünüyordu ki ağaçların arasında kaybolmuştu. Üzerime yıkılmasından endişe bile duymuştum. Neyse çok zaman geçmeden bir gün Sunay Akın'ın bir kitabında denk geldim. O gördüğüm kubbe meşhur Süreyya Plajı'nın simgesi olan anıtmış. Deniz içine yapılan anıt artık deniz içinde değil kara içerisinde kalmış hem de metrelerce içeride. Tabi ki unutulmuş eski hali fotoğraflarda kalmış.        1940 ve  50&#

      Pendik Belediyesi  2024 Ağustos ayını 4. kez düzenledikleri Kahve Festivali ile tamamladı. Etkinlik Pendik sahilde hafta sonunu da kapsayarak üç gün sürdü. Kahve kültürü hakkında söyleşiler, atölyeler düzenlendi. Yarışmalar ile sürpriz hediyeler verildi. Kahve yanına ne yakışır? tarzınızı yansıtan fincanlar, tatlılar, kitaplar ve sanat tabi ki! Bunun için seramik atölyeleri, karikatür çizimleri, kitap mezatları yapıldı. Birçok kahve markası kahvelerini ziyaretçilere tanıttı. Etkinlik akşamları konserlerinde   Murat Kekilli, Tuğçe Kandemir ve  Oğuzhan Koç sahne aldı. Kahve kokusu ile sanatı ve kültürü kucaklayan bir İstanbul çok keyifliydi :)  Nitelikli Kahve Demleme Atölyesi ( Ms Neilos Coffees) Karikatür Köşesi Sanatçı  Umut Can  @ucancizer Mehmet Koray Eroğlu ile Söyleşi (Hancıoğlu Kahve) Bekir Özdemir - Pendik Sahaf Kitabevi @pendiksahafkitabevi @pendiksahafkitabevi Pendik Sahaf Kitapevi ve Antika Köşesi 4. PENDİK KAHVE FESTİVALİ ⛾ @pendikkultursanat

       İstanbul Beyoğlu en kozmopolit yapısı ile hala keşfedilmeyi bekliyor. Osmanlı İmparatorluğu’ndan bu yana çok farklı kültürlerin merkezi oluşu hala günümüz Türkiye'sine ve dünyaya ilham oluyor. Metruk hale gelmiş yerlerin yeniden restore edilmesi, biz Tarih & Kültür, Sanat severleri çok mutlu ediyor.         1871 yılında geçirdiği yangın ile kullanılamaz hale gelen mekanın girişinde Latince "Capella et Hospitium Terrae Sanctae" (Terra Santa Şapeli ve Hastanesi) yazılı. İtalyan sefaretinin (elçiliğinin) ihtiyaçlarını karşılamak için inşa edilmiş. Şimdilerde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2023 de restorasyonu tamamlanan mekanda, kendinizi İtalya da hissedeceksiniz bir atmosfer sunuyor.        Tomtom Kaptan Sokaktan geçerken  Santa Terra'nın dar kapısından girip hem güncel sanat etkinliklerini hem kütüphanesini hem de İstiklal Caddesinin gürültüsünden sizi çekip çıkran gizli bahçesinde dinlenmeyi mutlaka deneyin.  ⚜     Terra Santa Kültür ve Sanat Merkezi

             -Kitap okuduğunuzda bir anda vapurla yan yana gelmek ister miydiniz?  Deniz ve martı sesleri arasında Kadıköy Şubesi-İstanbul Kitapçısı ( Kadıköy- Eminönü - Karaköy İskelesi üst katı) işte bu hayalin gerçek olduğu yerlerden biri.  1998 yılında kurulan İstanbul Kitapçısı, İBB Kültür Aş. tarafından işletilmektedir. Son yıllarda yeni mekanlara yayılan İstanbul Kitapçısı "İçinde dünya var!" sloganı ile i lham durakları olmaya devam ediyor. Özellikle Vapur iskelelerinde konumlanan dükkanları ile İstanbul'un şehir kültürüne yakından tanıklık ettiği için çok kıymetli. Kitapçılar kafe, mağaza ve yer yer konser, söyleşi etkinlikleri ile şehre renk katıyor. İnternet satışları da bulunan imkanı ile Kitap & Sanat alanına katkı sağlıyor.  İstanbul Kitapçısı Şubeleri: Beyoğlu, Bağcılar, Beşiktaş, Eminönü, Karaköy, Mecidiyeköy, Gazhane Mekan, 1453 Panorama Müzesi, Taksim Sanat, Ümraniye meydan, Yerebatan Sarnıcı, Şirinevler, Beylikdüzü, Taksim Cumhuriyet Müzesi, Miniat

       İstanbul da kent belleğine dair mekanların çok azaldığı zamanlardayız. Kendi çocukluğuma ait mekanlardan olan Bostancı Lunapark hala yerinde. 5 yaşındaki oğlumla da yakın zamanda ziyaret ettiğim mekan, eski halinden farklı olsa da hala faaliyette. 30 yıl önce annemle  Bostancı da ilk lunapark maceramı deneyimlemiştim. Şimdi bunu oğlumla yapmak çok kıymetliydi. Eminim  Bostancı Lunapark benim gibi Kadıköy de doğup büyüyenlerin hafızasında önemli yere sahiptir.         İstanbul'un en eski lunaparklarından olan mekan 1983 yılında kurulmuş. Hemen arkasında 1991 yılında kurulan Bostancı Gösteri Merkezi ile de İstanbul Anadolu yakasının eğlence, sanat ve kültür alanlarından biri olmaya devam ediyor. Sizlerin de yaşadığınız şehirlerde hala kent belleğinde önemli yer tutan mekanlar varsa lütfen başkalarına ilham olmak adına bizimle paylaş! Annemle Bostancı Lunaparkta, yıl 1992 SANAT İLHAMLI ⛬

Merhaba Serkan Bey sizi ilham veren muhtar olarak görüyoruz. Serkan Bey biraz kendinizden bahseder misiniz? Serkan Kar: 1 Nisan 1979 doğumluyum. Kendimi şaka gününde hissediyorum :) Evliyim,  İki çocuk babasıyım. Zeytinköy Mahallesi Muhtarı olarak 10 yılı bitirdik. Üçüncü beşteyiz. Üçüncü beşin birinci yılı bitti. Daha seçim dün gibi... Mahallemizde yaklaşık 22 bin kişi yaşıyor. Üç yüz yirmi sokak ve cadde var. Doğulusu, batılısı, dağcısı, solcusu, okuryazarı vs... var da var. Çok değişik ve florası çok yüksek bir mahalle. Toplantılarda derim " Ben Zeytinköy Cumhuriyet'i Başkanıyım, muhtarı değilim" diye . Çünkü Denizli ilimizde dokuz tane ilçe var. Bu ilçelerden daha fazla nüfusa sahibiz. Bu ilçelerde de kaymakamı, Jandarması, Emniyeti gibi bir sürü müdürlükler var...  Çok yoğun geçiyor benimde işlerim. Nerede ne olacağını bilemiyorum. Mesela bir öğretmeni bir doktoru veya bir Müteahhiti, kişi aradığı zaman ya ev alacaktır ya hastalığı ya da okulla ilgili bir problemi

      İstanbul Zeytinburnu'ndaki Kazlıçeşme Sanat binası tarihi 1828 yılına kadar gider. Osmanlı dönemi askeri bir hastane olarak inşa edilen bina günümüzde Zeytinburnu Belediyesi tarafından Kültür & Sanat etkinliklerine ayrılmış durumda.        Kamuya açık bu mekan sadece Zeytinburnu için değil İstanbul için de önemli bir değere dahip. Tarihi bu mekanın restorasyonu sırasında ortaya çıkan mozaikler ise Mimar Celaleddin Çelik ve ekibi ile harika bir müzeye dönüşmüş. Sur dışı İstanbul'un en büyük zemin mozaik döşemelerine sahip. Bizans dönemi mozaikler yerinden sökülmemiş özgün haliyle cam zemin üzerinde yürüyerek seyredilebiliniyor. Bu yönü ile zamanlar, kültürler arası bir yolculuk gibi adeta. İç ve dış bölümden oluşan müze de çocuklar için mozaik yapma köşesi mevcut. Böylece küçük ziyaretçiler için müze deneyimi eğlenceli ve öğretici hale geliyor.        Kazlıçeşme Sanat Sergi Salonları, Sanat Kütüphanesi, Mozaik Müzesi ve Mozaik Kafe & Restorantı'nın yanında Marm