Sanatçı Tülay Çakmak ile Söyleşi
Merhaba Tülay Hanım bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Tülay Çakmak: 1981 yılında İzmir'de doğdum. 2009 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel bölümünde lisans eğitimimi, 2013 yılında da aynı bölümde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. 2008 ve 2009 yıllarında İzmir'de iki kişisel sergi açtım. Birçok karma sergi ve sempozyumlara katıldım.
2018 yılında iki yıl kadar özel bir kolejde ilkokul ve anaokulu çocukları ile çalıştım. Onlarla çizim eğitiminin yanında üç boyutlu düşünme becerilerini geliştirmeleri için çalışmalar yapma imkanım oldu. Çocuklarla çalışmak mükemmel ve oldukça zor bir dönemdi. Bu iş çok vakit aldığı ve kişisel üretimimi kısıtladığı için yeteri kadar tecrübe edindikten sonra devam etmedim.
Hemen sonrasında T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı bir gençlik merkezinde çalışmaya başladım. Burada aynı anda çok farklı yaş grupları ile çalışma imkanım oldu. Çocuklarla yaptığım deneyimler sayesinde kısa sürede çocukların tasarım çizim ve boyama süreçlerinde çok iyi geri dönüşler aldım. Az sayıda çocukla uzun süreler ilgilenme imkanım olduğu için daha rahat ve kaliteli zamanlar geçirme şansım oldu.
Eğitim sistemimizde sınıf mevcutlarının fazlalığından dolayı çocuklara gerekli ilgi gösterilemiyor. O yüzden burada daha özel dokunuşlar yapma şansım oldu. Bu özel deneyimlerimden sonra kendi alanımda daha çok çalışma yapabilmek adına büyük yaş grupları ile çalışmaya başladım.
Kendi alanımda çalışmalar yaparken insanlara da heykelin temel yapısını öğretmeye çalıştım. Malzeme açısından heykel çok geniş kapsama sahip bir alan bu yüzden ahşap ve çamur malzemelerle ağırlıklı olarak atölyeler oluşturdum. Şu ana kadar özet olarak hayatım bu şekilde.
Heykeltıraş Sanatçısı Tülay Çakmak |
Sanat Eğitimi olarak da çok yeterli alt yapımız yok. Dediğiniz gibi kalabalık sınıflarda bu daha da zorlaşıyor. Deneyimleriniz bizler için çok kıymetli.
Bu zamana kadar katıldığınız sergi ve çalıştaylardan bahser misiniz?
Tülay Çakmak: İlk kişisel sergim 2008 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Resim ve Heykel Müzesinde, ikincisi de yine aynı yerde 2009 yılında gerçekleşti.
Katıldığım sempozyumlar;
- Olten Sanat Taş Heykel Sempozyumu / İzmir, 2017
- 44. Uluslararası Ju Umjetnıcka Kolonıja Heykel Sempozyumu / Danilovgrad, Karadağ, 2016
- 13. Uluslararası Aspat Açıkhava Heykel Sempozyumu / Bodrum, 2015
- 2. Uluslararası Beylikdüzü Taş Heykel Sempozyumu / İstanbul, 2015
- 3. Uluslararası Eskişehir Ahşap Günleri Sempozyumu / Eskişehir, 2015
- 4. Uluslararası Kömürcüoğlu Taş Heykel Kolonisi / Denizli, 2014
- Konak Belediyesi Mermer Heykel Sempozyumu / İzmir, 2007
Heykeltıraş Tülay Çakmak |
Sanat sizin yorumunuzla nedir?
Tülay Çakmak: Sanat; basit anlamda duygularımı ifade edeceğim bir araçtır. Sanat içten ruhtan beslenir. İnsanoğlunun belki de varoluşundan beri kendini ifade etme çabasından ortaya çıkar. İçimizde görünür olmayan hatta kendimizin bile anlamlandıramadığı duygularımızın bir sözle hikaye ile ya da bir biçimle veya renkle görünür olması cazibesi de onun devamlılığını sağlar.
Heykeltıraş Tülay Çakmak |
Eserlerinizi oluştururken İlham kaynaklarınız neler?
Tülay Çakmak: İlk heykellerimde çoğunlukla organik ve geometrik formları kullandım. Genellikle bitki ve hayvan kaynaklı organik biçimler yansıdı heykellerime. Heykellerimde oluşturduğum formlar yaşadığım ruhsal durumlarımın bir yansıması oldu genellikle. Örneğin; ilişkilerimde yaşadığım bazı paradokslar bir salyangozun kabuğu biçiminde dile geldi. Sonraki dönemlerde insan ve hayvan betimlemeleri ile daha gerçekçi formlara dönüş yaptım. Bu biçimlendirmelerimde de soyutlama ile karışık bir ifade dili kullandım.
Karadağ'daki bir sempozyumda [44. Uluslar arası Ju Umjetnıcka Kolonıja Heykel Sempozyumu, Danilovgrad, Karadağ, 2016 ] onları ifade eden özel bir heykel tasarlamamı istediler. Ben de bayraklarında bulunan Kartal imgesini ve coğrafi konumunda yer alan okyanusu birlikte kullandım. Kartalın kuyruğu dalga formunu alarak kendi içerisinde bir sonsuzluk döngüsü barındırıp bu döngüyü özgürlük teması ile birleştirdim.
Heykeltıraş Tülay Çakmak |
En çok hangi malzemelerle çalışıyorsunuz?
Tülay Çakmak: Heykelde en çok mermer kullanmayı seviyorum. Daha sonrasında da ahşap geliyor. Taşın sert ve soğuk dokusunu işledikçe, siz isterseniz ten yumuşaklığını ya da bir kumaşın dokusunu veya metalin soğuk yapısını verebilmem çok büyülü geliyor bana. En sevdiğim durum ise hem ahşap hem mermerde zımpara aşamasına geldiğiniz zaman hayat bulmaya başlıyor. Ahşabın da nefes aldığını hissediyorum. Heykelde zımpara aşaması bana terapi gibi geliyor. Birçok formum yuvarlak hatlara sahip olduğu için mümkün olduğunca el zımparası yapıyorum.
"Kralın Ayağı" Heykeltıraş Tülay Çakmak, NK Vakfı Denizli |
Nihat Kömürcüoğlu Vakfı Taş Heykel Kolonisi için yaptığınız "Kralın Ayağı" eseriniz Denizli şehir merkezinde sergileniyor. Koloni deneyimi nasıldı? bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum...
Tülay Çakmak: Nihat Kömürcüoğlu Vakfı Taş Heykel Sempozyumu benim profesyonel anlamda katıldığım ilk sempozyum olmasıyla çok önemli bir yere sahiptir. Burada çok değerli yerli ve yabancı heykeltıraşlarla tanışma fırsatı yakaladım. Sonrasında da görüşebileceğim harika dostluklarla güzel zamanlarım geçti. Kömürcüoğlu organizasyonunda heykeltıraşların rahatı ve motivasyonu için çok samimi bir ortam oluşturulmuştu. İşimiz gereği bedenen de çok çalıştığımız zorlayıcı bir süreci kültürel miraslarımızı tanıyabileceğimiz gezilerden yemeklere kadar çok çeşitli etkinliklerle bizim için güzel bir hale getirdiler. Burası henüz yolun başında olan bir heykeltıraş olarak teknik anlamda çok şey öğrendiğim, hayatımda önemli bir basamak oldu.
Ülkemizin sanata ve sanatçıya en çok ihtiyacı olduğu bu dönemde Sayın Nihat Kömürcüoğlu çok önemli bir başarıya imza atıyor. Bu güzel koloninin devamlı olmasını canı gönülden diliyorum.
Kömürcüoğlu Taş Heykel Kolonisi, Denizli |
Peki! Sizin sevdiğiniz sanatçılar kimler?
Tülay Çakmak: En ilkel Kibele formlarından klasik heykellere ve günümüzde avangart heykellere kadar uzanan süreçte; tül gibi işlenmiş mermerler, insan elindeki damarlar, detaylı kaslar ve uzuvlarla ince ince yontulan mermer heykelleri ile Rönesans dönemini seviyorum.
Heykeltıraşlarda; Gian Lorenzo, Bernini, Michelangelo Buonarroti, Giovanni Strazza, Anish Kapoor, Hans Bellmer, Peter Demetz, Bruno Walpoth, İlhan Koman ...
Kitaplardan dünya klasiklerini okumayı seviyorum Türk ya da yabancı yazar fark etmez. Sevdiğim bazı isimler; Tolstoy, Jack London, Mehmet Altan, Reşat Nuri Güntekin, Yaşar Kemal gibi...
Heykel dışında başka sanat alanları ile ilgilendiniz mi?
Tülay Çakmak: Heykel dışında resim de yapıyorum. Füzenle çalışmayı seviyorum hızlı sonuç almak hoşuma gidiyor. Akrilik ve ahşap yakma çalışmalarım da var.
Heykeltıraş Tülay Çakmak |
Yeni projeleriniz var mı?
Tülay Çakmak: Sanat üretimimi evimde bir odamı atölyeye dönüştürerek devam ediyorum. Taş heykel yapmak zor ev koşullarında ama ahşap heykeli belli ebatlarda yapıyorum. Sonrasında taşta da yapmam olası samimi olmak gerekirse ülkemizde belli hayat standartlarına sahip olmayan kişilerin sanatla ilgilenip üretim yapabilmeleri gerçekten zor bu alandaki malzemeler oldukça maliyetli maalesef. Hayatınızı idame ettirmek zorundasınız. Ben de iş alanımı üretim yapabileceğim şekilde seçtim.
Yeni görev alacağım Gençlik Merkezi üniversite öğrencilerine hitap edeceği için çok şanslıyım. Burada bir ahşap atölyesi oluşturmak için hazırlıklar yapıyorum . Sanat alanında uğraşan kişiler gerçek birer kahraman benim için. Ülkemiz şartlarında devamlı ve garantisi olmayan bir alanda var olabilmek çok kolay değil elimden geldiğince sanat alanında var olmaya devam edeceğim. Umarım hepimiz kendimizi var edebileceğimiz güzel süreçlerden geçeriz.
Bence de sanatı icra etmek ve sürdürmek kolay değil, azminizi takdir ediyorum. Denizli de eserinizin önünden her geçtiğimde etkileniyorum. O, antik dönem kral ayağı olabilir ancak o bir kadın eseri olarak yer alıyor ve oradaki tek Kadın Heykeltıraş Sanatçısı sizsiniz. Bu çok gurur verici.
Konuğum olduğunuz için çok teşekkür ederim. Son olarak Sanat İlhamlı okuyucularına neler söylemek istersiniz?
Tülay Çakmak: Sevgili Şeyma Hanım Öncelikle size çok teşekkür ediyorum. Bu güzel söyleşi fırsatını bana verdiniz. Ülkemizde sizin ve Sanat İlhamlı okuyucuları gibi sanatla iç içe olmaya ve en önemlisi anlamaya çalışan değerli insanların var olduğunu bilmek çok güzel. Devamlı ve başarılı olmanızı diliyorum.
Heykeltıraş Sanatçısı Tülay Çakmak |
Sosyal Medya Instagram: @tulayycakmak
İlgili Yayınlar
Yorumlar
Yorum Gönder
Sanat İlhamlı Kalın!