Sanat Eğitmeni Sezgi Çağdaş Sağ ile Söyleşi

Merhaba Sezgi Hanım bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Sezgi Çağdaş Sağ: Merhaba ben Sezgi Çağdaş Sağ; Denizli’nin Çameli ilçesinde doğdum. Ailem yani annem ve babam Çameli’nin yerlisidir. Babam Gökçeyaka köyünden annemde merkezdendir. Her ikisi de ilkokul öğretmeni oldukları için iki kız kardeş olarak, görev yerleri olan Güzel Yurt köyünde ilköğretimimize başladık. Bu nedenle benim için köy okulunda eğitim görmek çok kıymetlidir. Sonrasında orta öğretim ve lise eğitimimi tamamladıktan sonra 2000 yılında Pamukkale Üniversitesi Resim-İş Eğitimi bölümünde sanat eğimime başladım. Bu bölümden 2004 yılında mezun oldum.

 2008 yılında rengarenk sanat atölyesini kurduk orda 6yıl geniş bir yaş aralığına, resim, heykel, güzel sanatlara hazırlık, fotoğraf ve ebru dersleri verdik, 2018de Denizli Büyük Şehir Belediyesi’nin bünyesinde Pamukkale Halk Eğitim merkezi vasıtasıyla kurslar açmaya başladım, geçtiğimiz mayıs ayında Pamukkale Halk Eğitim merkezinin ek binasına taşınarak sadece Halk Eğitim kurumunda çalışmaya başladım. 2022 yılında da Yüksek lisansımı tamamladım.


Denizlilisiniz ve Denizli’de yaşayan biri olarak Denizli Sanatı hakkında neler söylemek istersiniz?

Sezgi Çağdaş Sağ: Yaklaşık 25 yıldır sanatla iç içeyim ve bu süreçte Denizli’nin sanatla olan iletişimine şahitlik ettim. Öğrencilik dönemlerimde Celal Günaydın atölyesinde desen dersleri verdim. Bu süre içerisinde sanat camiasını yakından tanıma şansım oldu ve de çok değerli isimlerle orda tanıştım.

Denizli’de sanat her zaman bir üst seviyede devam etti sadece benim öğrenci olduğum dönemlerde halk ile iletişimin çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Şu zaman dilimi ile kıyaslanırsa insanların sanat eğitimi alma, sanat sergilerini gezme talebi daha fazla. Bunun en önemli nedenleri kültürel ve ekonomik sebepler.

Sanat çok büyük bir lükstü. Biz öğrenciyken de zorlanırdık. Malzeme tedarikinde yaşanan zorluklar farklı teknikleri denememize imkân vermiyordu. Şimdi her türlü malzemeye rahatlıkla ulaşan insanlar her türlü tekniği tecrübe etme şansı buluyor. Denizli’de günümüzde sanat ile ilgi çok güzel şeyler oluyor.

Denizli Pamukkale Halk Eğitim Resim Atölyesi 

Halk eğitim Sanata ilgi duyanları bir araya getiren ve onların resmiyet kazanarak hatta meslek olarak icra edebilmelerini sağlayan çok önemli kurumlar...

 Öğrencilerde resim yapmayı isteyip de başaramayacağına inanıp bırakan var mı veya bu oran ne kadar? Ve öğrencilerin devam etmelerinde  yetenek mi azim mi diye sorsam?

Sezgi Çağdaş Sağ: Evet Halk eğitim kurumları gerçekten değerli ve yeni gelen düzenlemelerle bu işi daha güzel bir hale getiriyorlar. Eğitimin belli bir sürede devam edip bitmesi yanlış bir algının oluşmasına neden oluyor bence çünkü öğrenme bitmez. Yaşam boyu öğrenme arzusunda olan insanların gelişime daha açık olduklarına inanıyorum. Zorunlu eğitimde o eğitimi alama zorunluluğu vardır. Oysa kişiler Halk eğitim kurumlarına eğitim alma talebiyle geliyorlar. İkisi arasında çok büyük bir fark olduğunu düşünüyorum. Milli Eğitim’de Görsel Sanatlar Öğretmeni olsaydım bu dersi almak istemeyen öğrencilere de ders veriyor olacaktım. Ama şu an sanatı seven özleyen ve merak eden insanlara ders veriyorum. Bu ayrıntı çok şey ifade ediyor.

Öğrencilerde resim yapma isteği ve sonra bırakma durumu belli bir oranda mevcut. Genellikle  öğrenciler, aradığını bulamama ya da daha kolay olacağını zannetme gibi nedenlerle bırakabiliyorlar. Bunda kullandığım eğitim yönteminin de etkisi olabilir. Bunu göze alarak böyle bir eğitim veriyorum. Her öğrencinin kendine ait bir kişilik özelliği olduğunu bilirsiniz. Bu nedenle her bireye aynı yöntemi uygulamıyorum. Temel seviyede benzer çalışıyorlar. Sonrasında teknik öğrenme kısmında kendi becerilerini geliştirmeye yönelik bir çalışma prensibi benimsiyorum. Yani başladıkları bir resmi ben fırçayı elime alıp tamamlamam. Çünkü resimdeki kendilerine ait olan ve hata zannettikleri özgünlüğü, biricikliği bozmak istemem, bunu da ifade ederim. Her bir kişinin çalışması kendi içinde değerlendirilir kıyas yapılmaz. İşte bu süreçte cesaret kazanamayan kişilerde vazgeçen olabilir.

Bu süreçte öğrenciler devam etme isteği taşıyorlarsa işte burada azim vardır. Yani sanıldığının aksine elbette belli oranlarda yetenek söz konusu olabilir fakat kişiler azmederek belli yeterliliklere ulaşabilirler. Çok duygusal bir iş yaptığımı düşünüyorum. İnsanların ruh halleri, takıntıları, söyleyemedikleri her şeyi görmek zorundayım çünkü bunların hepsi çalışmalarına ve çalışma biçimlerine yansıyor. 

Denizli Pamukkale Halk Eğitim Merkezi 

Sizin Resime sanata ilginiz nasıl başladı? İlham aldığınız isimler kim?

Sezgi Çağdaş Sağ: Benim sanata ilgi duymama vesile olan kişi babamdır. Çünkü biz çocukken bizim karakalem portelerimiz yapar duvara asardı günlerce incelerdik. Elektrikler kesildiğinde el feneriyle gölge oyunu oynardık. Anne ve babamızın eğitimci olması bizim en büyük şansımız. O nedenle ilk ilham aldığım isim babamdır. Daha sonra sanat eğitimi almaya başladığımda beni en çok etkileyen Caravaggio oldu. Hala eserlerine bakarım bir şeyler öğrenmeye çalışırım.


Sezgi Çağdaş Sağ 

Eğitmenlik dışında özgün çalışmalarla Ressam kimliğiniz de var. Resimlerinizdeki anlatımları nasıl okumalıyız ya da eserlerinizdeki esin kaynaklarınız neler?

Sezgi Çağdaş Sağ: Çalışmalarımda tam olarak tek bir anlayışı benimsiyorum demiyorum ve bunun nedeni belki sanat eğitimi veriyor olmamdır. Kendi adıma toplumcu gerçekçi bir bakış açım var, hayatımı o bakış açısıyla yaşıyorum fakat tasavvufu ve manevi değerleri çok önemsiyorum. İnsanın bütüncül bir şekilde mutlu olabileceğine inanıyorum. Herhangi bir resmimde toplumsal bir mevzuyu eleştirirken, başka bir eserde ise kendi içime dönük çalışmalar yapıyorum. Eserlerimi daha sergilemedim. Hemen hemen hepsi taslak aşamasında. Eserlerimi oluşturan kaynak, bir hikâye olarak başladıklarım ya da doğaçlamalar. En çok doğaçlama gelen çalışmaları seviyorum. O günkü ruh halime göre…


Çalışmalarınızı heyecanla bekliyoruz o zaman!

Küratörlüğü hem bir eğitmen hem bir ressam olarak ne düşünüyorsunuz?

Sezgi Çağdaş Sağ: Meslek olarak küratörlüğün yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Herhangi bir satış standını düzenleyen kişilerin de kendilerini küratör olarak tanıttıklarına şahit oldum. Küratörlükte eser sergileme, organizasyon, eser kataloğu hazırlama, duyuru yapma ve duyuru yapılan kişilerle bağ kurma ve bununla birlikte gelen birçok detaya hâkim olma şartı olmalıdır. Belki de sergi esnasında yapılacak olan sunumlar ve söyleşiler de bu şarta dahildir. Bu nedenle akla her sergi yerleştiren kişi küratör müdür diye bir soru gelebilir. Buna şu şekilde cevap verilebilir;

Denizli bu tarz organizasyonlara alışıyor elbette daha profesyonel işler için küratöre ihtiyaç duyacaklar. Çünkü serginin vurucu özelliğini sağlayacak kişi küratördür.

Denizli Çağdaş Sanat Topluluğu
 

 “Denizli Çağdaş Sanat Topluluğu” olarak sergilerinizle sizleri tanıdım. Ancak bu topluluğun hikâyesini çok merak ediyorum. Kimler var toplulukta ve nasıl ilerliyor?

Sezgi Çağdaş Sağ: Aslında bir topluluk olma fikrimiz bağımsız bir sergi açtığımızda gelişti. Topluluğa bir isim aradık, “Çağdaş” ismini kursiyerlerim uygun gördü ve bu ismi verdik. Bundan ötürü çok mutlu oldum.

"Sade" sergisi 

 “Sade” sergisiyle Çağdaş Sanat Topluluğu olarak sanat sergileri ve organizasyonları düzenlemeye başladık. Aslında ilk organizasyonumuz, Denizli Büyük Şehir Belediyesi’nin bünyesinde Sosyal Yaşam ve Kültür Merkezi’nde organize ettiğimiz “Sosyal Yaşam Kültür ve Sanat Günleri” adındaki etkinliğimizdir. Bundan sonra etkinliklerimiz, “Sade” sergisi sonra “Başlangıçtan Sonsuza” daha sonra da “ İnceler Mahallesi Kütüphanesi Sanatla Buluşuyor” sergisi ve organizasyonu olarak devam etti.

"Başlangıçtan Sonsuza" Sergisi 

Sonra bu etkinlikler Denizli Büyük Şehir Belediyesi’nin organize ettiği sergilerde ve Pamukkale Halk Eğitimi Kurumu’nun organize ettiği sergilerde aynı şekilde devam etti. Topluluğumuzda dini, dili, kültürü ve politik görüşü ve değerleri çok farklı bir yapıya sahibiz.

Çağdaş Sanat Topluluğundaki farklılıkları seviyorum, aynı şeyleri söyleyen, düşünen ve konuşan insanların gelişime açıl olduğunu zannetmiyorum. Elbette, benzer düşünceleri savunanlar sohbet ederken daha çok keyif alırlar ama farklı bakış açılarına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. İnsanların farklılıklarına rağmen ortak bir payda da birleşmesi mümkün olabiliyorsa bu ülkenin genelinde de mümkün. İnsanların, siyasetin verdiği zarardan çok sıkıldıklarını görüyorum.

Atölyemiz kurtarılmış bölge gibi çünkü olumsuz konuşmuyoruz, siyaset konuşmuyoruz ,her düşünce çok değerlidir. Bizim için fikirler önemlidir sanat adına harika fikirleri olan insanlarla birlikteyim.

Denizli Çağdaş Sanat Topluluğu, 2025

İlk serginiz “Sade” ile sizleri tanıdım. Benim de Denizli de çok farklı teknikler gördüğüm bir resim sergisi idi. Manifestonuzdan da çok etkilenmiştim. Ve grup dinamiğinizdeki farklılıklar her toplulukta olan bir özellik değil. Bence sanatında gerçek işlevi burada farklılıklarımıza rağmen birlik olabilme hali. Bu çok kıymetli. İsterim ki “Denizli Çağdaş Sanat Topluluğu” bundan sonra da nice güzel başarılarla devam etsin.

Resim sergilerinde Denizli de ciddi bir mekan sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sezgi Çağdaş Sağ: Evet kabul etmeliyiz ki Denizli’nin çok yeterli bir sergi salonu şuan yok. Bu açığı en iyi kapatan yer bence Pamukkale Halk Eğitim Merkezi’ndeki sergi salonudur. Çünkü aydınlatma ve genişlik olarak gerçekten çok tatmin edici bir mekân ama insanlar şu an çok iyi bilmiyorlar. Biz “Başlangıçtan Sonsuza” isimli sergimizi açtığımızda yer avantajını çok hissettik çünkü aydınlatma eserlerin çok daha iyi görünmelerini sağlar.


Bu zamana kadar içinde bulunmaktan keyif aldığınız hangi projeler oldu? Ve paylaşmak istediğiniz yeni projeleriniz var mı?

Sezgi Çağdaş Sağ: Beni çok mutlu eden organizasyonların başında Büyük Şehir Belediyesi’nde organize etmiş olduğumuz “Sosyal Yaşam Kültür ve Sanat Günleri” adlı etkinlik oldu çünkü bu etkinlikte çok farklı disiplinleri bir araya getirdik. Sanat ile ilgili çalışmaların yansıra kültürümüze ait detayların ve söyleşilerin ve aynı zamanda günümüze ait sanat adına gelişmelerin paylaşıldığı ve sağlık adına yapılan konuşmaların yapıldığı çok güzel bir program oldu. Bu gibi projelerde her zaman yer alırım.

Kafamda hazırlamakta olduğum yine başka projeler var. İçeriğin çok disiplinli olması beni çok mutlu ediyor çünkü sanat çok disiplinli yapıya sahip. Bizi etkileyen her şey sanatın bir alt kolu gibi onu ifade ederken hangi dili seçtiğimizdir asıl önemli olan. İnsanın da bir eser olduğu fikrine inandığımdan ve bu inançla hareket ettiğimden dolayı insanın olduğu gibi kabullenilmeye hakkı olduğuna inanıyorum.

Daha sonra yine Denizli Büyük Şehir Belediyesi’nin organize ettiği “Denizli Sanat Çalıştayı”nda yer almak çok keyifliydi. Çok güzel sunumlar vardı ve sanat adına neler yapılabilir onlar konuşuldu. Bu gibi organizasyonların başlaması umut verici.

Denizli Sanat Çalıştayı'n da Sezgi Hanımla

Ben de Denizli Sanat Çalıştayı ‘n da sizlerle bir arada olmaktan çok mutlu oldum. Ve şimdi de Sanat İlhamlı da konuğum olduğunuz için çok teşekkür ederim.

Sezgi Hanım son olarak Sanat İlhamlı okuyucularına neler söylemek istersiniz?

Sezgi Çağdaş Sağ: Ben teşekkür ederim bana zaman ayırıp bu söyleyişi hazırladığınız için. “Sanat İlhamlı” okuyucuları ve takipçileri bilirler ki sanat birleştirici olmalıdır. Sanatı, ideolojilerin üzerinde tutarım… Bu güne kadar da yaşam felsefem bu yönde oldu zira sanatı bir yaşam biçimi olarak görüyorum. Bu tecrübenin maddi bir karşılığı olamaz.

Sezgi Çağdaş Sağ Instagram: @sagsezgicagdas

Çağdaş Sanat Topluluğu Instagram: @cagdassanattoplulugu


İlgili Yayınlar

Sanat İlhamlı ⛬

Yorumlar

  1. çok güzel bir şöyleyişi olmuş ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Benim, sanata değer veren, toplumu sanatla yönlendiren, biçimlendiren, pratik yaşamda güncelleyen bir öğrencim olduğu için çok mutlu oldum, gurur duydum. Sevgili öğrencilerimden güzel geri dönüşümler almak,en yüce değerdir. Sanata yaptığınız katkıların, süreklilik kazanması dileğimle, başarılarının devamını dilerim. Milletvekili, bakan, hatta cumhurbaşkanı olabilrsiniz, ama sanatçı olamazsınız.
    M. Kemal Atatürk Canım kızım Sezgi, sevgilerimi iletiyorum. Hayata hep sanatla gülümse!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiz 💛 güzel yorumlarınız için

      Sil
  3. This interview was so inspiring. I love how Ms. Sezgi values individuality in her students and sees art as a way to connect people. Her passion for creativity really shines through.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. We are happy if we were able to reflect this passion and If we were able to be inspired🙏💛

      Sil
  4. Muhteşem bir yayın tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederiz 💛 çok keyifli bir Sohbetti benim için de. Sizlerde dahil olduğunuzda daha da mutlu oluyorum 🌷

      Sil

Yorum Gönder

Sanat İlhamlı Kalın!

ÖNE ÇIKANLAR

III- Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye

Genç Ressam Süleyman Erdoğan ile Söyleşi

SANATTA YARATICILIK

İSTANBUL' DA ŞİFA BULMAK

EDİTÖR

Doğukan Çiğdem ile Söyleşi

Şehrin Dokusu: Heykeller

İlham Veren Öğretmen: ŞEYMA AYDIN ELMAS