Sanat İlhamlı

Merhaba Burcu Hanım Sanat İlhamlı© okuyucuları için bize kendinizden bahseder misiniz?  Burcu Perçin:  Küçük yaşlardan beri hep sanatın içindeydim. Çocukken bale yaptım, müzik eğitimi aldım, daha sonra resimle yolum kesişti. Ortaokulun sonlarına geldiğimde ressam olmaya karar verdim. Bu kararla eğitimime Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’nde devam ettim ve ardından 2002 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun oldum. Sanatçı olarak dünyada bir iz bırakmak, çocukluktan itibaren taşınan bir bilinçle ortaya çıkıyor diye düşünüyorum. Bugüne kadar 11 kişisel sergi yaptım ve bir çok ulusal ve uluslararası sergi ve sanat fuarında yer aldım. Çalışmalarımda genellikle doğanın gerçekliğini ve insanlığın bu gerçekliğin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguluyorum. Sergilerimde, izleyiciyi insanın doğayla ilişkisini düşünmeye ve bu bağın önemini hatırlamaya davet eden sosyal ve çevresel konulara odaklanıyorum. Kendi sanatsal üretimimin ötesinde, bu tematik odağ...

          Bir adam bir gün yabancı kentleri gezip görmek için ülkesinden ayrılmış, bir süre gezdikten sonra şehrin birinde bir papazın hizmetine girmiş. Kilise için yıllarca çalıştıktan sonra ev özlemi çekmeye başlamış, gidip memleketini ve çok sevdiği karısını görmek istemiş.  " Bunca zaman size hizmet ettim efendim" demiş papaza. " Müsaade edin, evime döneyim artık"  Gayet bilgili olan papaz, "Sen nasıl istersen" demiş.  "Üç gün için sana üç yüz liret para mı vereyim yoksa üç değerli nasihat mı?" Adam üç nasihati istemiş. "Peki öyleyse," demiş papaz. "Birinci hatim; bildiğin yoldan değil de bilmediğin yoldan gidersen, beklemediğin belalarla da karşılaşmayı göze almalısın. İkinci nasihatim; çok izle, çok dinle ama çok az konuş. Üçüncü nasihatim; bir şey yapmadan önce her zaman ikinci kez düşün. Üzerine daha çok düşünülen şeyler daha iyi olur. Şu bir somun ekmeği de al, sadece gerçekten mutlu olduğun bir anda bölüp ye"      ...

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü ve bugüne ilham veren Öğretmen ve Ressam konuğum Özgül Altuntaş ✾ Merhaba Özgül Hanım Öğretmenler gününüz Kutlu Olsun!  Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?    Özgül Altuntaş: Merhaba, 1989 yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim Ana Sanat Dalından mezun oldum. 1994 yılında aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsünde Sanat Eğitimi üzerine Yüksek Lisans eğitimi yaptım. Ankara Atatürk Anadolu Lisesinde resim öğretmeni olarak çalışıyorum.  BRHD ,Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği üyesiyim.  İlk eserinizi  2022 yılında İstanbul Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezindeki karma sergide denk gelmiştim.  Eğitimciliğinizin yanında Sanat hayatınızdan bahsedelim isterim?  Özgül Altuntaş: Her ressam aslında kendi hikâyesini anlatır. Ben de eserlerimde kendi hikayemi anlatıyorum. Resim yapmak benim için düşünmenin görsel dildeki karşılığıdır. 31 yıldır resim yapıyorum. 11 kişisel sergi açtım. Aynı ta...

Merhaba Emine Hanım bize kendinizden bahseder misiniz? Emine Ülkerim:  Merhaba Şeyma hanım, İstanbul'da doğdum ve halen İstanbul'da yaşıyorum. Uzun yıllar Turizm ve havacılık sektöründe çalıştım. 2007 yılında uzun süre ertelemiş olduğum fotoğraf sevdama önce IFSAK'da eğitimini alarak başlamak istedim ve o günden beri fotoğraf hayatımın vazgeçilmezi oldu. İnanır mısınız, eğitimden sonra fotoğraf çekemedim. Sürekli fotoğraf çekmenin kurallarını düşünürken gözümle yakaladığım kareler akıp gider ve bu yüzden çok mutsuz olurdum. Artık fotoğraf çekemiyorum dediğim anda eğitim veren bir usta fotoğrafçı bana nedenini sordu. Durumu kendisine anlatınca güldü ve  "...  şimdi öğrendiklerinin hepsini bir kenara bırakıyorsun ve çekmeye devam ediyorsun. Çünkü öğrendiklerin zaten eline makineni alınca kendiliğinden gelişerek sana yol gösterecek"  dedi.  Duygularınla fotoğraf çekmelisin hissederek ve neyi anlatmaya çalışarak fotoğraf çekmeye odaklanmalısın sözleri beni kendime g...

Merhaba Aras Hanım bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Sanat hayatınız nasıl başladı? Aras Seddigh: Küçük yaşlarda resim yapmaya başladım. Fotoğrafla tanışıp fotoğraf çekmeye başladığımda sanat ve kavramsal bakış benim için önem kazandı. Mühendislik Lisans mezunu oluşunuzun eserlerinizdeki yansımasını görüyor olabilir miyiz? Yani bu alanın sanat çalışmalarınıza katkısı oldu mu? Aras Seddigh: Sadece Mühendislik değil, ondan önceki deneyimler ve Master dönemi görsel sanat eğitimi ve sonrasındaki bir çok yaşamsal deneyim sanat çalışmalarıma katkısı olmuştur ve olacaktır. Aras Seddigh  Sanat Felsefeniz nedir? Eserlerinizin alt metinlerini nasıl okumalıyız?   Aras Seddigh: Eserler birbirini takip eden ve benzerlikleri olan aile fertleri gibidir benim için. Uzun bir sürecin farklı durakları gibi kendi belleklerini taşır ve kendi zamanlarında görünür olurlar. En çok hangi teknikle çalışmak size keyif veriyor? Ya da hepsi bir bütün mü? Aras Seddigh: Çalışmanın bağlamına göre ...

Genç bir kadın Sanatçı, üretken, cesur ve özgün tarzı ile ilhamını içimizdeki ruha ayna tutarak konuştuk!  Merhaba Şevval Hanım bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Şevval Başalan: Merhabalar! Kendini farkına vardığı günden beri resim yapan bir sanatçıyım. Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi 'nden mezun olduktan sonra tam burslu olarak Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar ve Resim  Bölümünün ardından Yüksek Lisansımı; "Acının Sanatçı Psikolojisi ve Dolayısıyla Sanat Eserlerine Etkisi"  ... üzerine psikolojik ve tıbbi açıdan acıyı ve sanatçıyı ele alan tez yazdım. Çeşitli kişisel ve grup sergilerine katıldım. Çalışmalarımı Tuzla' daki (İstanbul) atölyemde devam etmekteyim.   Sanatçı Şevval Başalan  Eserleriniz İzleyiciyi şaşırtan, sarsan ve belki rahatsız eden bir etki bırakıyor. Çünkü onlara alışılmışın dışında bir güzellik sunuyorsunuz "Katarsis" isimli serginiz dışında olayı ele alırsak, neden Katarsis? Şevval Başalan:  Ben sanatı hiçbir zaman sadec...

       Çocuklar kadar biz yetişkinlere de keyifli dakikalar yaşatan bir film Coco 💀  Meksika daki geneleksel bir bayram olan Ölüler Günü, kahramanımız Miguel tuhaf bir şekilde Ölüler diyarına geçiş yapar. Orada dünyanın farklı bir boyutta sürdüğünü götür. Çok yıllar önce Miguel'in büyük büyük babası aileden aforoz edilmiştir. Bu dışlanan büyük baba müzisyen olduğu için müzik tamamen aile kuşakları arasında yasaklanır. Ta ki müzikten kopamayan torun Miguel'e kadar. Miguel bu Ölüler Diyarın da Büyük Büyük Babası ile karşılaşacaktır.       Animasyon olarak izlediğimiz bu film. Bir çocuğun köklerinden gelen müzik yeteneğine sahip çıkıp her zorluğa rağmen vazgeçmeyişine şahit oluruz. Üstelik bu onun için bir maceraya dönüşür hem de aile kökleri ile barışmasına vesile olacak!       Filmde Meksika kültürüne dair çok güzel yansımaları görebilirsiniz. Kadife çiçeğinin mistik anlamı, Papel Picado (Melsikaya özgü bir çeşit kağıt kesme sanatı)...

       Antik dönem ismi Smyrna olan İzmir denince akla en çok gelen mimari Konak da bulunan İzmir Saat Kulesidir. Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit tarafından tahta geçişinin 25. yılına özel yaptırdığı kule Kuzey Afrika, Akdeniz mimari üslubundan ilhamla yapılmıştır. 25 yıla özgü 25 çeşmeden oluşur. Mimar Fransız asıllı Raymond Charles Pere tarafından 1901 de yapılmıştır.    Sanat İlhamlı ⛬

  " ... Yazmak bir hastalık mı bilmem, ama nerede bir kalem, kağıt görsem, dayanılmaz cazibelerine kapılır, ikisini buluşturma sevdası ile yanıp tutuşurum. Bu ikisinin birbirine ayrı düşmesiyse, kara sevdaya tutulmuş iki sevgili gibidir benim için.  Ne olursa olsun kalem kağıda değmeli, bu hasret bitmelidir. Bir çizik bile atsak kalemle kağıda, benim için yeterlidir,  bir çizik ...      Bazen kalem, kağıdın üstünde dans eder zevkten bazen kağıt kalemi bırakmaz tutkudan, hiç bitmesin ister hasret, hiç gitmesin kalem... Yazsın yazsın yazsın ... Sular seller gibi aksın... sevişsinler durmadan ... "        Sanatçı Ömür Eke ikinci kitabı "Ben, Kendim, Şahsen" (Narsist Kitap Yayınları) ile kendi iç sesinin yankısını kaleme almış. Covid19 salgını tüm dünya da ve bireysel hayatlarımızda bizi çok farklı yönlere sürükledi. Bu süreçlerde  Ömür Eke'nin üç kişilik iç diyalogları herkesin kendinden bir şey bulacağı, eğlenceli, düşündürücü ve el...

" Hypatia, bağnazlığın masum bir kurbanı; öldürülmesi ise yunan tanrılarıyla beraber, sorgulama özgürlüğünün de ortadan kalkışının bir simgesidir" Voltaire         Tarih severleri zamanda yolculuk yaptıracak çok etkileyici 2009 yapımı film; AGORA Yönetmen Alejandro Amenabar . Oyuncular; Rachel Weisz (Hypatia), Michael Lonsdale (Theon), Oscar Isaac (Orestes), Richard Durden (Olympius),  Max Minghella (Davrus), Ashraf Barom (Ammonius)...          Tarihte ilk bilim kadını unvanını taşıyan İskenderiyeli Hypatia' nin yaşamı üzerinden tarihin seyrini değiştiren olayların ele aldığı film son derece dönemin gerçekliğine uygun aktarılmış. Film bir kurgu evet tarihten ilham alırken gerçeğe uyma zorunluluğu elbet yok. Ancak anlatılan senaryoda şahıslar özellikle tarihte önemli şahsiyetlerse gerçekliğe uygunluk beklenmelidir. Hayatta yaşamadıkları için onlar üzerinden yanlış bir algı oluşturmakta etik olmayacaktır. Tabi ki bahsettiğim eleştiri...

'Gerçeği nerede bulacağız?'        Bir  söz var "Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir" diye. ..  İşte bunu kanıtlayan bir film yine aynı adlı romandan uyarlanmış;   Çikolata (Chocolat)        Yazarı Joanne Harris.  Filmi 2001 yılında Yönetmen Lasse Hallström tarafından çekilir .  Oyuncuları; Johnny Depp (Raux), Juliette Binoche (Vianne), Alfred Molina (Comte De Reynaud), Judi Dench (Armande Viozin)...       Fransa'daki Lansquenet kasabası son derece statükocu yapıdadır (Yeniliklere kapalı ve geleneklere körü körüne bağlıdır). Vianne Latin Amerikalı annesi gibi kendi de göçebe yaşayan bir kadındır. Son durağı Lansquenet kasabasıdır. Burada eski pastane dükkanını kiralayarak Çikolata dükkanı açar. İşler başta istediği gibi gitmez. Bekar bir kadın oluşu ve insanlara ilginç gelen tavırları ile yeniliğe kapalı bu kasabada çok zorlanır. Ama ...