Belgesel Fotoğrafçısı Emine Ülkerim ile Söyleşi
Merhaba Emine Hanım bize kendinizden bahseder misiniz?
Emine Ülkerim: Merhaba Şeyma hanım,
İstanbul'da doğdum ve halen İstanbul'da yaşıyorum. Uzun yıllar Turizm ve havacılık sektöründe çalıştım.
2007 yılında uzun süre ertelemiş olduğum fotoğraf sevdama önce IFSAK'da eğitimini alarak başlamak istedim ve o günden beri fotoğraf hayatımın vazgeçilmezi oldu.
İnanır mısınız, eğitimden sonra fotoğraf çekemedim. Sürekli fotoğraf çekmenin kurallarını düşünürken gözümle yakaladığım kareler akıp gider ve bu yüzden çok mutsuz olurdum.
Artık fotoğraf çekemiyorum dediğim anda eğitim veren bir usta fotoğrafçı bana nedenini sordu. Durumu kendisine anlatınca güldü ve
"... şimdi öğrendiklerinin hepsini bir kenara bırakıyorsun ve çekmeye devam ediyorsun. Çünkü öğrendiklerin zaten eline makineni alınca kendiliğinden gelişerek sana yol gösterecek" dedi.
Duygularınla fotoğraf çekmelisin hissederek ve neyi anlatmaya çalışarak fotoğraf çekmeye odaklanmalısın sözleri beni kendime getirdi.
O günden bu güne o sözler hep kulağımdadır. İlk zamanlar çektiğim fotoğraflara baktığımda soyut çalıştığımı fark ettim ve bu çok da hoşuma gidiyordu. Deniz de dalgaların ve çevredeki renklerin oluşturduğu figürleri fotoğraflamaya başladım. Hemen hemen her gün sahil kenarında, elinde kamerasıyla taşa oturmuş denize odaklanmış, balık avlar gibi figürleri avlıyordum. Tabi çoğu zaman suyun bozduğu figürleri kaçırıyordum ama çoğu zamanda zafer kazanmışçasına mutlu oluyordum.
Çektiğim fotoğraflarda gördüğüm figürlerin aslında bir hikayesi vardı. Kimi ebru sanatı gibi dedi, kimi de photoshopla o hale getirdiğimi sandı ki hiç biri değildi. Onlar bir hikayeyi anlatıyordu ve görüyordum, benim gibi gören olduğu zamanda başardığımı hissediyordum. Bakmak ve görmek arasındaki fark burada devreye giriyor.
Bir çok toplumsal ve sosyal içerikli karma sergilere fotoğraflarımla katkıda bulundum. 2013 yılı itibariyle belgesel grup projeleri ve kişisel projelerim üzerinde çalışmaya başladım. Yurt içi ve Yurt dışı sergilerde çalışmalarım sanat severler ile buluştu.
Barışın var olduğu bir dünyada yaşayabilmek için, bütün insanların empati duygusunu geliştirmesi gerektiğine inanarak, toplumumuzda bu duygunun gelişmesi için inanç temalı ve toplumsal içerikli fotoğraf projelerine devam etmekteyim.
Fotoğraf çekmeye iyi ki devam etmişsiniz Emine Hanım, Peki!
Sanat sizin yorumunuzla nedir?
Emine Ülkerim: Bana göre sanat, bir hikayeyi kişinin yaratıcılığını ön plana çıkararak duygusal ama gerçekçi ve estetik olarak ifade etme biçimidir. Sanatseverlere bu duyguların ulaşması çok önemli. Ulaşabiliyorsa Sanat'tır.
Fotoğraf sanat mıdır?
... diye sorarsanız bence ne çeşit fotoğraftan bahsettiğimize bağlı diye cevaplayabilirim. Eğer soyut fotoğraf ise elbette bir hikayesi olmalı tüm fotoğrafların hikayesi olması gerektiği gibi ve bunun anlatım şekline bağlı derim. Fotoğrafçı düşünerek fotoğraflamışsa üç aşağı beş yukarı kafasında oluşturduğu konuyu aktarabilir. Anlatmak istediğim soyut fotoğrafa bakınca izleyici hikayeyi görebilmeli, fotoğrafçının yansıttığı hikayeyi ve kendisinin ilave ettiği hikayeyi fark edebilmeli.
Fotoğrafın sizin için anlamı nedir?
Emine Ülkerim: Fotoğraf benim için bir yaşam tarzıdır. Felsefe ve sosyolojiyi fotoğraftan okuyabiliriz ve en önemlisi fotoğraf belgedir. Sosyal bilimler ve özel olarak da iletişim alanında günümüz toplumlarında görsel imgelerin tarihsel ve toplumsal olarak yorumlanması önemli konulardan biri halini almıştır.
Gözün ulaşmadıklarını görünür kılan fotoğraf görsel dünyamıza ve onu algılayış tarzımıza yeni bir boyut kazandırır. Geçmişi ve bugünü fotoğraftan okuyabilir ve geleceğe ön bilgi olarak ulaşmasına katkı sunabiliriz.
![]() |
Emine Ülkerim / Soyut |
Sosyal Bilimler başta olmak üzere birçok alan da fotoğraf olmazsa olmaz bir tanıklık, kesinlikle...
Hangi sergilere veya fuarlara katıldınız?
Emine Ülkerim: Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi- 50. Yıl IFSAK ''İZ'' karma sergisinde,
2014 yılında İstanbul Cemal Reşit Rey Sergi Salonu-İBB, MSGSÜ, İFSAK 2.Ulusal "İstanbul" temalı karma fotoğraf sergisinde, "Tarlabaşı" fotoğraflarım,
2017 yılında 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesinde "Komşu Kapısı, Can Kapısı" karma sergide ve bir çok karma sergide fotoğraflarım sergilendi.
4 Fotoğrafçı arkadaşım ile beraber "Cuma, Cumartesi, Pazar" adını verdiğimiz; inancı, sevgiyi, saygıyı, diğerini anlama ve anlatmayı amaçlayan belgesel fotoğraf sergisi birçok defa yurt içi ve yurt dışında sanatseverlerle buluşmuş, 2023 yılında 18. sergi Rhodes / Greece 'de gerçekleşmiştir.
''Anadolu Işığı'' fotoğraf sergim Türkiye'de 4 defa sanatseverler ile buluşmuştur.
Bir ilk olarak; 2017 yılında 2 Türk fotoğrafçı arkadaşı ile birlikte Ermenistan'ın başkenti Yerevan Art Studio Nardos'da "Armenian Photographers National Association" üyelerinin de konuk olduğu bir fotoğraf etkinliği düzenleyerek, belgesel ve soyut fotoğraf çalışmalarımı içeren 2 fotoğraf gösterimi gerçekleşti.
2023 yılında Rhodes / Greece'de, Rodos Fotoğraf Kulübü Başkanı ve Küratör Nikos Kasseris'in davetiyle fotoğraf sunumları ''Anadolu Işığı'' ve ''İstanbul'' sanatseverler ile buluşmuştu.
Ben de sizi "Komşu Kapısı, Can Kapısı" serginiz ile tanımıştım. Serginin ikinci ayağı olan Edirne Büyük Sinagogu' nda sergileniyordu.
Çalışmalarınızda size ilham veren şeyler neler?
Emine Ülkerim: Çalışmalarıma başlamadan önce proje olarak seçtiğim konuları önce araştırırım, araştırdıkça öğrenir ve analiz ederim. Bu süreç bana başka projeler için de ilham verir ve heyecanlanırım. Proje temasının içine girerim, empati yaparım bitene kadar da çıkmam.
Türkiye de Fotoğraf için en çok hangi şehir sizi içine çekiyor?
Emine Ülkerim: Belgesel fotoğrafçılık ilgi alanım olduğu için seçim yapmam doğru olmaz üstelik ülkemizin her bir köşesinde yüzlerce fotoğraf projesi bulmak hiç de zor değil.
Size katılıyorum, ülkemiz bu konuda gerçekten hazine.
Fotoğraflamak istediğiniz ancak gidemediğiniz şehirler var mı?
Emine Ülkerim: Üç yıl süresince Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta Alevi toplumunun yoğunluk da olduğu köyleri dolaşarak fotoğraf çalışması yaptım. ''Anadolu Işığı'' Türkiye'de 4 defa sanatseverler ile buluştu. Yerevan ve Rhodes adasında da presentation yaptım. Fakat Erzincan, Tunceli, Ardahan şehirlerindeki Alevi toplumunu sergime eklemem için mutlaka gitmem gerekiyor.
Fotoğrafa görselle anlatım biçimi diyebiliriz, siz en çok neyi anlatmayı seviyorsunuz?
Emine Ülkerim: Belgesel fotoğraf projeleri üretmeyi çok seviyorum. Farklı inançların ritüellerini, yaşam tarzlarını objektifimle anlatmak izleyenlerin empati duygularını geliştirmelerine yardımcı olmak ve gelecek nesillere belge bırakmak benim için çok kıymetli.
![]() |
Emine Ülkerim / İnanç |
Fotoğraf yarışmalarında yer yer kurulda yer alıyorsunuz. Kurulda yer almanın size katkıları oldu mu? Fotoğraf yarışmalarının sizce toplumsal faydaları var mı?
Emine Ülkerim: Uluslararası yarışmalarda jüride yer alıyorum ve bu benim başka ülkelerdeki fotoğrafçıların fotoğrafa bakış açılarını, uluslararsı sorunları fotoğrafla anlatma şekillerini anlamama yardımcı oluyor.
Özellikle Asya ülkelerinden yarışmalara katılan fotoğrafçılar çok yetenekli. Yarışma kurulunda yer almak bir prestijdir ve ben bundan dolayı onur duyuyorum. Fotoğraf yarışmalarının farkındalık yaratma gibi itici bir gücü vardır. Ayrıca görsel bilgi sunma, gelecek nesile belge bırakma gibi toplumsal faydaları yadsınamaz.
Konuğum olduğunuz için çok teşekkür ederim. Keyifli bir sohbet oldu. Çokça ilham aldım. Eminim okucularımız için de öyle olmuştur. Son olarak Sanat İlhamlı okuyucularına neler söylemek istersiniz?
Emine Ülkerim: Şeyma hanım beni konuk ettiğiniz için esas ben teşekkür ederim.
Hayatınızdan sanat hiç eksik olmasın diyorum. Sanat iyileştirir, güzelleştirir ve barışı dünyaya yayar çünkü dili tekdir o da sevgidir.
Emine Ülkerim Instagram: @1938ata
İlgili Yayınlar
Sanat İlhamlı ⛬
Güzel bilgiler :)
YanıtlaSilTeşekkür ederiz Sinan Bey
SilSizi yeni keşfettim takibe aldım arada uğrarım :)
Sil🙏🌟
Sil