OTOMATİK PORTAKAL

" Seçim yapamayan biri insanlıktan çıkar."

Otomatik Portakal

      Roman kahramanın ağzından dinlediğimiz Alex'in ergenlik döneminde arkadaş çetesi ile halka uyguladığı gasp, dayak, hırsızlık, tecavüz...vs. gibi olumsuz olayları anlatır.  Alex bir gün bu olaylar sonucunda hapse atılır. Hapisten sonra toplumda suç oranını azaltmak, suçluları topluma iyi insan olarak katmak için bilim insanları tarafından denek olarak kullanılır. İyileştiğine kanaat getirilince normal hayatına dönmesi için serbest bırakılır. 

    Normal hayatına dönmeye zorlanan Alex, ailesi tarafından da dışlandığını düşünür. Çünkü ailesi onun uzun süre hapiste kalacağını düşünerek odasını bir gence kiraya vermiştir. Evden ayrılan Alex, hükümete karşı devrimci çalışmalar yapan F. Alexander isimli yazarın evine gelip karısına daha önce işlediği gasp ve saldırısını hatırlar. Yazarın onu tanımasından korkar. Yazarda onun için hükümet tarafından Otomatik Portakal haline getirip kendisine çıkar sağlamasına karşı çıkmak için bir dergiye makale hazırlıyordur. Makalenin kaynağı ve delili genç Alex'dir.

    Alex ne hükümeti ne de hükümete karşı olmak istiyordur. Eski ve özgür olduğu günlere dönmektir amacı.. Sonunda yazarın evinden kaçmayı başarır. Kaçarken kaza geçirip hastaneye yatırılır. Annesi hastaneye gelir ve  kiracılarını kovduğunu onun artık odasına geri dönüp normal hayatını yaşamasını ister.

   Alex artık eski Alex değildir. Çete arkadaşları dağılmıştır. Arkadaşlarından birisi evlenip düzenli bir hayat yaşadığını görünce artık büyüdüğünü anlar. Ve büyümeye ayak uydurmak zorunda kalışını acı acı kabullenir.

" ...Gördüğünüz gibi deneğimiz paradoksal bir şekilde kötülüğe zorlanırken iyiliğe zorlanıyor. Şiddet uygulama niyetine, yoğun fiziksel rahatsızlık hisleri eşlik ediyor. Denek bunları savuşturabilmek için tamamen zıt bir tavrı benimsemek zorunda kalıyor..." 

Otomatik Portakal

    Romanı yorumlayacak olursak; Distopya tarzında yazılmıştır yani korku ütopyası. Sansürsüz olduğu için bolca argolu cümleler yer almakta. İçeriğe baktığımızda insanın varoluşunu sorguladığı, kimlik bunalımındaki on beşinci yaşlar yani ergenlik yıllarına iner. Toplumun ve onun en küçük yapısı olan ailenin istekleri dışına çıkıp gelişi güzel yaşayan, kendi zevk ve arzularının peşinde sınırsız özgürlük alanlarını oluştururlar.

     Zarar verdiği tecavüz, adam öldürme, yaralama başkasının özgürlük alanına müdahale etmekten hiç rahatsızlık, pişmanlık duymaması kısaca otomatik bir portakal olmaya başkaldırı olarak tanımlanıyor.

  • Otomatik insan olmak nedir?
  • İyi ve kötü nedir?
  • Nasıl davranırsak neye hizmet ederiz?
  • Eylemlerin derinliğine inen bu kahramanların başkaldırısı, insanın sadece insan olarak başkalarının çıkarlarına alet olması mı yoksa sadece kendi çıkarlarının kullanması mı onu özgür kılar?
     ... gibi soruları sorgulatan bir roman Otomatik Portalal...Otomatik bir makineye dönmeden bunu sorgulamamız gerekli ki iyi ve kötüyü doğru ayırt edelim mesajını verdiğini düşünüyorum yazar Anthony Burgess'in.

" Sınırlamak her zaman güçtür. Dünya bir bütündür, hayat bir bütündür."
Otomatik Portakal 


Kaynak Kitap:

Otomatik Portakal / Anthony Burgess / Türkiye İş Bankası Yayınları

Yorumlar

  1. Her yaşta farklı izler bırakan muhteşem kitap❤️📚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim... Daha çok kitaplarda buluşalım.

      Sil

Yorum Gönder

Sanat İlhamlı Kalın!

ÖNE ÇIKANLAR

III- Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye

Genç Ressam Süleyman Erdoğan ile Söyleşi

SANATTA YARATICILIK

İSTANBUL' DA ŞİFA BULMAK

Dönüşüm Etkisi

Doğukan Çiğdem ile Söyleşi

Şehrin Dokusu: Heykeller

Picasso'ya Dair

Sanatçı Bahar Bilici Öztürk ile Söyleşi

SARI IŞIĞIN İZİNDE