I- Antik Çağın Bilgini: HERAKLEITOS
Varlığımızın derinlerini hep bilmek isteriz. Tarih boyunca bu hiç değişmedi. Kimisi madde de kimisi fizik ötesinde (metafizik) sorguladı. Bu sorguları yapanlardan biri olan Antik Dönemin önemli bilgini Heraclitus (Herakleitos) 'dan bahsedeceğim.
Değişimi ve sorgulamayı felsefe edinmiş bu bilgin Milattan Önce 540 yılında Efes, İyonya da doğmuştur (Bugünkü Selçuk, İzmir /Türkiye). Tüm bilgilerini topladığı kitabını Artemis Tapınağı'na bağışlamıştır. Çünkü Heraclitus' a göre bilgi en kutsal değerdir.
İlk maddenin "Ateş" olduğunu savunur. Her şeyin tekrar Ateşe dönüp yeniden oluştuğunu sadece form değiştirdiğini ifade eder.
Her şey zıttı ile var ve bu zıtlıkların belirli bir ahenk içinde dönüşüm yaşadığını savunur. Etrafımıza baktığımızda her nesnenin her canlının her duygunun bir zıttı var. Acı olmasa tatlının değerini anlamak zor olurdu. Ölüm olmasa yaşamın kıymetini bilmek güçleşirdi. Bütün bu zıtlıklar bizlerin anlaması, öğrenmesi için var.
Her daim canlı, enerjik, hareketli olmamızı sağlayan "Ateş, enerji, içimizdeki öz benlik, ruhsal bedenimiz" her ne ile tanımlarsanız o töz fiziki bedenimizin içinde. Ve bu töz evrende görüp görmediğimiz her şey ile bir bütün.
Biz bu bütünselliğin iyiliğine, güzelliğine, mutluluğuna çalışırsak Ruhun, Ateşin kısaca içimizdeki tözün özgürlüğüne kavuşmasını sağlarız. İşte o zaman zıtlıkların bizi esir almak için değil aksine birer rehber olduğunu anlarız.
Tutunmayı seçtiğimiz her olay, nesne ve duygu değişime tabidir. Değişime tabi olan her şeye bağlanmak ise insanı esir alır. Öğrenme yollarını tıkar. Akışa (yolculuğa) güvenmek bizim için en akıllı olanıdır. Tüm bilgeliğin kaynağı budur. Bu kutsal bilgelik Tanrı ile bütünleşmemizi sağlar.
O zaman Antik Çağ'ın bilginine kulak verelim.
HERACLITUS ' dan Hayat Önerileri ;
« Kendinizi başkasına anlatmayın...
Sizi sevenin buna ihtiyacı yoktur.
Sevmeyen de inanmayacaktır zaten…
Onun hayatında bir seçeneksen,
Onun senin bir önceliğin olmasına izin verme.
...
İlişkiler en iyi dengeli olduğunda yürür…
Uyandığında iki seçeneğin var:
Tekrar uyuyup bir rüya görmek, ya da uyanıp rüyanın peşinde koşmak…
...
Bize değer verenleri ağlatır, vermeyenler için ağlarız…
Bizim için hiç ağlamayacaklara değer veririz…
Garip ama gerçek…
Bir kez bunu anlasak değişmek için hiçbir şey geç değil…
...
Mutluyken söz, üzgünsen cevap, öfkeliysen karar verme…
Zaman nehir gibidir…
Aynı suda iki kez yıkanılmaz…
An’ı yaşa, geçen su bir daha gelmez…
...
Hep meşgulsen, hiç müsait olamazsın…
Hep zamanının olmadığnı söylersen, hiç zamanın olamaz…
Hep “yarın yapacağım” dersen, yarın hiç gelmez…»
Söyledikleri o kadar değerli ki üzeeinden yüzyıllar geçmesine rağmen hala çok geçerli ve doğru tespitler. Kalemine sağlık...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim bende öyle görüyorum. Günümüze ilham olduysa ne mutlu bana
Sil