II- Antik Çağın Bilgini: PLATON


   Platon veya Eflatun olarak da bilinen Metafizik düşünce sistemini dayandırdığı “idealar” felsefi ile tanınan Antik Yunan düşünürüdür. Milattan Önce 427- 347 yılları arasında yaşamıştır.

   Sürekli bir arayış içerisinde olmuştur. Sanatı doğanın bir taklidi olarak görür. Mutlak güzele ulaşılamayan hiç bir çabanın insanı ölümsüzlüğe ulaştırmayacağını savunur. Yani Platon’a göre mutlak (kesin) bir güzelden söz edilebilir. O güzel Tanrı'ya ulaştıran güzelliktir. Yaşadığımız dünyadaki tüm güzellikler bir yansıma, gerçekleri ise “idealar” dediği metafizik ötesindedir.

   Zamanla bu tezlerini matematik ve astroloji ile anlatmaya başlar.

“Varlıkları güzel yapan formlar ise geometrik formlardır. Çünkü geometrik formlarda sayılar ve sayılar arası orantıya dayalı uyumlu bir düzen mevcuttur. “ yargısına varır.

    Öğrencisi Aristoteles’e göre bilim değil Sanat önemlidir. Hocası Platon’un  Bilimi Sanattan üstün görmesinin aksine Sanat en yüce değerdir ona göre...

  Bir başka “Antik Çağın Bilgini” yazı serimde Aristoteles konuşacağız. Yazımı Platon’un mağara mitosu ile bitirmek istiyorum. Her düşünürden öğreneceğimiz  o kadar çok şey var ki!

 

« Bir yeraltı mağarasında yaşayan insanlar düşün. Sırtları girişe dönük, elleri ve ayaklarından bağlanmışlar; onun için mağaranın duvarlarını görebiliyorlar sadece. Arkalarında yüksek bir duvar daha var ve bunun ardında da çeşitli şekilleri duvardan biraz daha yüksekte tutarak, insan benzeri varlıklar gidip geliyor. Bu şekillerin arkasında bir ateş yandığında, titrek gölgeleri düşüyor mağara duvarlarına.

     Mağarada yaşayan insanların görebildiği tek şey de işte bu “gölge oyunu “. Doğduklarından beri öylece oturuyorlar ve dolayısıyla sadece bu gölgelerin var olduğunu sanıyorlar. Şimdi de mağaradakilerden birinin bağlarından kurtulduğunu düşünün. Önce mağara duvarındaki gölgelerin nereden geldiğini sorar bu kişi kendine. Sonunda kurtarır kendini... Tabii önce kesin ışık yüzünden gözleri kamaşır... Ama sonra gözlerini yeterince ovuşturunca, her şeyin ne kadar güzel olduğunu görecektir... Ama bu kez de kendine bu hayvanlarla çiçeklerin nereden geldiğini sorar... Mağaranın bu şanslı insanı şimdi artık isterse doğanın içine dalarak yeni kazandığı özgürlüğün tadını çıkarabilir...

      Mağaranın ortasında kalanları hatırlar ve geri döner... Mağaradakilerden duvarlarda gördükleri gölgelerin aslında gerçek şeylerin titrek kopyaları olduğunu anlatmaya koyulur. Ama kimse inanmaz ona. Duvarları gösterip orada gördüklerinden başka hiçbir şeyin olmadığını söyler. Ve sonunda öldürürler onu”


Kaynak:

Platon /Devlet 

Yorumlar

ÖNE ÇIKANLAR

III- Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye

Genç Ressam Süleyman Erdoğan ile Söyleşi

SANATTA YARATICILIK

İSTANBUL' DA ŞİFA BULMAK

Dönüşüm Etkisi

Doğukan Çiğdem ile Söyleşi

Şehrin Dokusu: Heykeller

Sanatçı Bahar Bilici Öztürk ile Söyleşi

Picasso'ya Dair

SARI IŞIĞIN İZİNDE