Doğukan Çiğdem ve Sanatı
Tarihi, arkeolojiyi benim gibi seviyorsanız o zaman sizi Doğukan Çiğdem'in sanattaki arkaik dönemlerine götüreceğim. Sanatçımız tarih ve arkeolojiden esinlense de amacı izleyicide felsefi bir çıkarıma ulaştırmak. Sanatın arkaik dönemi derken neyi mi kastettim?
Sanat insanla var olan bir disiplin yani tarihin ilk dönemleri ( ARKAİK ) bizim için önemli çıkış noktalarıdır. İnsanın kendini bilmesi, etrafını tanıması, doğayı, hayvanları ve diğer insan ilişkilerinin hala sorgulandığı çağımızda Sanatçı Arkaik üslupla bu konuları tuvaline yansıtıyor. Yağlı boya tablolarında hakim renkleri ateş, güneş ve toprak tonu olan turuncu ile gökyüzünün karanlık tonu siyah...
Adem belki de aklını ilk kullanan insan aklını kullanmaya hangi soru ile başlamış olabilir? Sanatçı bunu " Ben kimim?, Doğam nedir?..." gibi sorular ile resimlerinde ele alır. Aklın aydınlığını yakalayan karanlığa hapsolmaz ama biliyoruz ki 21 Aralık Dünyanın büyük bir kısmında uzun bir karanlığa neden olmuştur. İşte bu karanlığı Çok Uzun Sürmüş Gece olarak ele aldığı bir çıkarımla insanın aydınlığa ulaşma çabasını irdeliyor.
Taş, Hayvan, İnsan sergisi ile tüm var olan canlı ve cansız olguların birbiri ile ilişkilerine değiniyor. İnsanın kendini hayvandan ayırması, kendi içinde bir birlik, toplum oluşturması Havva ile çoğalması, doğaya, taşa üstün gelerek tarım devrimi ile Neolitik Dönemlerden bu güne kadar devam ettirdiği hiyerarşi dizilimini sorguluyor ve izleyicinin de bu sorguya dahil olmasını istiyor.
Arkaik dönemler hala bilinmezliğini devam ettire dursun sanatını bu konuda bir arkeolog titizliği ile tablolarına yansıtan Doğukan Çiğdem Sanat Tarihinde fark yaratan estetiği ile insanı yeniden biçimlendiriyor.
Yorumlar
Yorum Gönder
Sanat İlhamlı Kalın!