ÜÇ TOHUM
Bu yolculuğun bir
amacı varmış. Amaç Ayrılık'ın aşırı uçlarını deneyimlemek, ona cevaben ortaya
çıkan armağanları geliştirmek ve bunların hepsini gelecek olan Kavuşma Çağı'nda
kullanmakmış. Ama insanlık bu yolculuğun tehlikeli olduğunu, Ayrılık’ta
yolumuzu kaybedebileceğimizi ve asla
geri dönemeyebileceğimizi en başından beri biliyormuş.
Yaşamın
temellerini kökünden yok edecek kadar doğaya yabancılaşabilirmişiz. Fakir egolarımız çıplak kaldığında ve korkuya düştüğünde tüm varlıkların oluşturduğu topluluğa yeniden
katılamayacak kadar birbirimizden kopabilirmişiz. Diğer bir deyişle bugün karşı
karşıya olduğunuz krizi en başından beri öngörmüşüz.
İşte bu yüzden binlerce
yıl önce, Ayrılık yolculuğumuz sonuna vardığımızda çimlenmek üzere üç tane tohum
ekmişiz. Bu üç tohum geçmişten geleceğe üç mesaj;
Dünya, Benlik ve İnsan olmakla ilgili bilgileri korumanın ve aktarmanın üç yoluymuş”
Charles Eisenstein Kalplerimizin Mümkün Bildiği Daha Güzel Dünya adlı kitabından alıntıladığım "Üç Tohum" hikayesi bize varlığımızın evrensel birlikteliğini anlatıyor.
İnsan egosunu bırakıp evrensel birlikteliğe uyum gösterdiğinde dünya daha iyi bir yere evirileceği kesin ve her ne kötülük yaşanırsa yaşansın her daim iyiliğe tutunmayı bırakmamak ve bunu bir ödev olarak algılayarak, geleceğe güvenle taşımalıyız. Bunu başarmak kolay değil ama olmayanı oldurmak elimizde tohum biziz. Bir düşle başlayan varlığımız; o düşün filizlenip gelişmesi; tercih ettiğimiz vizyona bağlı.
Kalplerimizin Mümkün Bildiği Daha Güzel Dünya; elimizde çiçek açmayı bekliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder
Sanat İlhamlı Kalın!