IV- Orta Çağın Bilgini: İBN HALDUN


"İnsan tabiat icabı sosyal bir varlıktır" 
İbn Haldun 

   1332 Tunus - 1406 Mısır yılları arasında yaşamış önemli bir Orta Çağ düşünürü İbn Haldun. Onun döneminde sosyal bilimlerin din ve felsefe ekseninde ilerlediği zamanlar. İbn Haldun çok fazla seyahat ederek bilgisini yaşantıları ile harmanlar ve tüm bu birikimlerini yazdığı eserler ile günümüze ulaşmasını sağlamıştır. 

      1838 yılında Auguste Comte 'un sosyolojiyi bilim olarak tanımlamadan çok önce İbn Haldun eserlerinde insanları sosyolojik bir disiplin ile ele aldığı görülür. Siyasetçi kimliği dışında sosyolog, antropolog, ekonomist, psikolog diyebileceğimiz çağını aşan bir bilgin. 

     Osmanlı Tarihçilerince ünü artan ve Batı dillerine çevrilmesi ile 19.yüzyıl da ilgiyi üzerine çeken ve halada ilham veren bir bilim insanı. En meşhur eserinin giriş bölümü olan ve ayrı bir kitap olarak da görülen Mukkaddime ile yanlış verdiği herhangi bir bilgi varsa eleştiriye açık olduğunu dile getirmesi de ayrı öneme sahip. Çünkü her bilim adamının hata yapabileceğini; çağdaşı olan bilim adamlarından gözünden kaçırdığı  hatalar var ise düzeltilmesini talep etmekte. İki ciltlik bir eser olan Mukaddime'den birkaç alıntı ile biraz ona kulak verelim;


"Tarih, insanların ve milletlerin durumlarının nasıl artmış olduğunu, çöküş zamanı gelinceye kadar yeryüzüne nasıl imar ettiklerini bize bildirir. Bu, tarihin zahiri( açık) anlamıdır. 

Tarihin içinde saklanan anlam ise; düşünmek, hakikati araştırmak ve olan şeylerin ilkeleri incedir, hadiselerin keyfiyet ve sebepleri hakkındaki bilgi derindir. İşte bundan dolayı tarih şereflidir ve "hikmet" in içine dalmıştır. Bundan dolayı tarih, hikmet ilimlerinden sayılmaya layıktır. "

*

" Tarihi, maziyi, geçmişi ve eskiyi bilmeden şimdiki cemiyeti, halihazırı ve yeniyi bilmek imkânsızdır."

*
     
"Hayat bir akış gibidir, her değişiklik aksini icap ettirmekte, her yükseliş bir düşüş ile sonuçlanmaktadır." 

*

"Her akıl, gücünün yetmediği ve idrak edemediği şeyleri inkar eder." 

*

   " Zamanımızda doğru ve faydalı öğretim metodunu bilmeyen çok sayıda hocaya bizzat şahit olduk. Bunlar henüz öğretimin başlangıcında, o bilginin anlaşılması güç olan meseleleri  anlatmaya çalışıyorlar. Onu, bu meseleleri anlamaya ve ezberlemeye zorluyorlar. Hocalar bunu doğru bir öğretim yolu sanmaktalar. 
Halbuki öğrencinin zihni bunları anlayacak derecede gelişmiş değildir. Zaten o bilgiyi öğrenmek aslında güçtür. Bunun bir sonucu olarak öğrenci tembelleşir, zihni bilgiyi kabul etmez, onun bu bilgiyi öğrenememesi sürüp gider. Bu ise öğretim usulünün bozukluğunun bir sonucudur."

*

 "Bir fikir, mezhep ve inanca taraftarlık karışır ise, insan ilk ağızda, kendisine uygun olan haberleri kabul eder, bir fikir ve mezhebe taraftarlık, insanın dikkatle düşünerek haberi tenkit gözünden geçirmesine mâni olur, yalanı kabul ve nakleder."

*

"Bir kimse belli bir gıdayı almayı alışkanlık hâline getirdiğinde vücudu onun alınmasına uygun hâle gelir ve o gıda değiştirilmesi hastalığa sebep olur. Gıdalar da genel olarak ölçü kaçırıldığında zehir gibidir." 

*

"Devlet ile sosyal hayat birbirinden ayrılmayan bir varlık olduğu için, birinin düzenin bozulması diğerininde bozulmasını icabettirdiği gibi, birinin yok olması da diğerinin yok olmasına sebep olur." 

*

"Sanat benimsenmeden bina yapılamaz, yapılsa da çabuk yıkılır. Arapların yaptıkları binaların çabuk yıkılmasının sebebi budur." 

*

"Alışkanlıklar, İnsanın tabiatını alışageldiği şeyler istikametinde değiştirmektedir.Bu yüzden insan, geldiği soyun değil yaşadığı ortamın ve alışkanlıklarının çocuğudur"

*

"Eğer yöneticiler yumuşak ve adil olurlarsa, insanların katlanmak zorunda kalacakları (haksız) hükümler ve yasaklar olmayacağı
için, o yönetim altındakiler, bir baskıya maruz kalmayacaklarına güvenerek kendi kişiliklerindeki cesaretlerini veya korkaklıklarını muhafaza ederler. "

*

" Milletleri akıllı veya saf yapan iktisadî durumlarıdır."

*

" İnsanlar yaratılış itibariyla birbirlerine benzerler. İnsanların ancak güzel ahlaklı ve faziletli olmaları, kötü işlerlerden sakınmalarıyla birbirlerinden farklı olur."

*

" Dikkatle düşünen, doğruyu bâtıldan ayırt eder. Bilgi ise, fikir ve basiret sahibine, hakikatin yapraklarını parlatır."





Kaynak Kitap : 

°Mukkaddime I-II Cilt İbn Haldun / Dr. Arslan Tekin / İlgi Yayınevi

Yorumlar

  1. Çok yönlü bir kişilik biz dünyayı dar bir açıdan bakıyoruz.şahsım ve toplumun büyük bölümü İbni Haldun ise geniş bir açıdan bakıyor. Görme açısının geniş olması farklı alanlarda kendini geliştirmesine katkı sağlamış tam bir yönetici rolmodeli

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için. Söylediklerinizde haklısınız. Hayata geniş açılardan bakabilmek çok önemli bende önemli düşünürleri paylaşmaya çalışıyorum. İbn Haldun çağlar sonrasına bile ilham verebilen bir bilim insanı. Onu anlatmak için sayfalar yetmez ama onu anmadan da geçemem

      Sil

Yorum Gönder

Sanat İlhamlı Kalın!

ÖNE ÇIKANLAR

III- Kitap Sayfalarından Beyaz Perdeye

Genç Ressam Süleyman Erdoğan ile Söyleşi

SANATTA YARATICILIK

İSTANBUL' DA ŞİFA BULMAK

Dönüşüm Etkisi

Doğukan Çiğdem ile Söyleşi

Şehrin Dokusu: Heykeller

Sanatçı Bahar Bilici Öztürk ile Söyleşi

Picasso'ya Dair

SARI IŞIĞIN İZİNDE