Tarihi Beyazıt Kapısı
Beyazıt Meydanında Tarihi İstanbul Üniversitesi kapısının önündeyiz. İstanbul Türkler tarafından Osmanlı Sultanı II. Mehmet tarafından feth edilir. Bu fetih ile "Fatih" unvanını alarak tarihe çağ kapatıp açan devlet adamı olarak geçmiştir. Yani Orta Çağ sona erip Yeni Çağ başlamıştır.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u feth ettikten sonra bu bölgeye saray yaptırır. Ve şehre ilim tahsili için Sahn-ı Seman Medreslerini kurdurtur. Saray daha sonra Topkapı Sarayına taşınır ve bugünkü kapı Sultan Abdülaziz dönemi devlet binası olarak (Harbiye Nezareti binası Serasker kapısı) yaptırılır. Cumhuriyet'ten sonra 1933 yılında İstanbul Üniversitesi'ne devredilir (Eski adıylarıyla Darülfünun-u Sultani, Darülfünun-u Şahane).
Fransız Mimar Borgues tarafından tasarlanmıştır. Üç kemerli bölümden oluşan kapıdaki madalyonda Abdülaziz Tuğrası yer alır. Hattat Şefik Bey'in Cel-î Sülüs tarzındaki yazdığı hitabeler vardır. Sağ köşedeki yapıda Kuran'daki Fetih suresinin birinci ayeti yazılı, sol taraftada yine Surenin üçüncü ayeti yer alır;
Fetih suresi 1. Ayet "Biz sana apaçık bir fetih yolu açtık"
Fetih suresi 3.Ayet "Seni kıymetli bir zaferle destekledik"
Üniversite kapısının iç kısma bakan hitabetini Hattat Kazasker Mustafa İzzet yazmıştır;
" Askere nüzhet kulu tebşir eder tarihini Lütf-i şah Abdülaziz şir der-i nasr-ı aziz"
Kapıdaki saatler 19.yüzyıl Mustafa Şem'i Pek tasarımıdır. Endüdülüs İlhamlı yapısı ile İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kapısı, İstanbul ve Türkiye'nin ilk üniversitesi olması dolayısı ile önemli bir sanatsal, mimari, kültürel bir yapıdır.
Kaynak:
www.istanbul.edu.tr
Yorumlar
Yorum Gönder
Sanat İlhamlı Kalın!